Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '14

 
Kategori
Güncel
 

Ortadoğu politik denkleminde Başbakan Erdoğan dışlanıyor mu?

Ortadoğu politik denkleminde Başbakan Erdoğan dışlanıyor mu?
 

Ortadoğu politik denkleminde Başbakan Erdoğan dışlanıyor mu?

2012 yılının mayıs, haziran ayları, tam iki yıl önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'Arap rüzgarını' arkasına almış yer küresinde 'pupa yelken' seyir ediyordu.

Kendisini 'dev aynasında' gören Başbakan Erdoğan, politik pozisyonunu da dünya devleri ABD ve Rusya arasında görüyor, onlara uluslararası politikada öğüt veriyor, diplomatik katkıda bulunuyordu.

Hatta bir zamanlar 'kadim' ve 'aile' dostu Suriye Devlet Başkanı Beşir Esad rejimine en fazla bir yıl süre tanıyor, Suriye ve Türkiye halklarına deklare ediyordu.

Ancak köprülerin altından çok sular geçti, şimdi geldik bugünlere...

Mustafa Kemal ATATÜRK'ün "Yurtta Barış Dünyada Barış" ilkesini 'çağdışı' ve 'pasif' olmakla hiçe sayan, Başbakan Erdoğan için 'vizyon sahibi' ve 'girişimci,' 'karizmatik lider' olduğu konusunda hepimiz görüş birliği içinde idik.

Ama yanılmıştık...

Babamın ve Arapların çok sık kullandığı "men dakka dukka" deyimi Türkçe karşılığı "Ne ekersen onu biçersin" anlamına geliyordu.

Nitekim Başbakan Erdoğan da Dünya siyaset sahnesinde "Ne ekti ise onu biçmeye" başlamıştı bile...

Bir zamanlar elinde kronometresi ile Beşir Esad'ın devrileceği günü bekleyen Erdoğan'ın sonunu da Ortadoğu'da Kürtler ve Araplar farklı perspektiften bekliyorlar.

Dış politikada kendi ülkesinin ve dünyanın şartlarını iyi analiz edemeyen, gerçekleşme olasılığı yüksek yorumlara ulaşamayan Başbakan Erdoğan 'egosantrik' yapısıyla ülkeyi bodoslama duvara çarpmasından endişe duyuyorum.

Çünkü ülke halkını 'kutuplaştıran' O olduğu gibi; kendisini ve ülkesini 'yalnızlaştıran' da O...

Birleşmiş Milletlerin istikrarlı bir barışı sağlamadaki yetersizliğini görebilen Mustafa Kemal ATATÜRK, daha dar çerçeveli kolektif barışı, yani bölgesel barışı güvenlik açısından yararlı ve gerekli görmüştü.

ATATÜRK, komşuları ve dünya ile ilişkilerinin temel ilkesini şöyle özetlemiştir, "Komşuları ile ve bütün devletlerle iyi geçinmek, Türkiye siyasetidir."

Lozan Barış Antlaşması'ndan sonra Türkiye Cumhuriyeti 'barışı' temel bir siyasi tercih olarak belirlemiştir.

T.C. 'dostluk,' 'saldırmazlık' ve 'tarafsızlık' antlaşmaları imzalamayı da 'barışı' sağlamanın yolu olarak algılamıştır.

Başbakan Erdoğan, İsmet İnönü'nün ll. Dünya Savaşı'nda uyguladığı 'barış' politikalarını, grup toplantısında 'teslimiyetçi,' 'edilgen' olarak 'dalgasını geçerken; günümüzde 'agresif, 'her konuya maydanoz' olan ve 'duygusal' politikalarıyla kendisi sınıfta kalmıştır.

Erdoğan Hükümetleri uluslararası arenada özellikle komşu ülkelerin değişen 'rejimini' kabul etmekte zorlanıyor, devletlerarası ilişkilerinde duygusal algılamanın ağır basması nedeniyle ilişkiler 'dumura' uğruyor.

Asırlardır komşumuz olmaktan öte, Osmanlı topraklarından türemiş Suriye, Irak, Mısır ve Libya ile ilişkilerin hangi noktada tıkandığı ortadadır.

İç savaşın eşiğindeki Irak'ta acaba Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından T.C. Devleti'nin Musul Büyükelçiliği'nde görevli 49 personelin rehin alınması hangi amaçla yapılmıştır?

Uluslararası düzeyde bir örgütün dünya kamuoyuna ismini duyurmasına alet mi oluyoruz?

Yoksa işin boyutları daha büyük olup; arkasında bölgesel uluslararası güçler mi var?

Şimdi T.C. Başbakanı'na soruyorum?

Sizin kırmızı halı üzerinde yürüttüğünüz 'değerli dostum' bildiğiniz Kuzey Irak Kürdistan Bölgesi Lideri Mesud Barzani ile aranızdaki 'ahde vefa' nerede ?

Türk Dış Politika geleneğinin temel ilkesi 'ahde vefa' ilkesidir!.

Nerede Irak Başbakanı Nuri El Maliki?

Yoksa...

Ortadoğu politik denkleminde Başbakan Erdoğan'ın isminin üzeri mi çizildi?

13.06.2014,İzmir,Türkiye

Not: Fotoğraf AlıntıdırOrtadoğu politik denkleminde Erdoğan'ın isminin üzeri mi çizildi?

 
Toplam blog
: 392
: 908
Kayıt tarihi
: 27.11.11
 
 

1951 Muğla doğumluyum. Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi'ni 1974 yılında bit..