Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ağustos '06

 
Kategori
Haber
 

Ortadoğu ve savaş - 2 (veya Davud Golyat'a karşı)

Ortadoğu ve savaş - 2 (veya Davud Golyat'a karşı)
 

İsrail'in askerlerini kaçırdığı için Hizbullah'a açtığı topyekun savaş herkesi şaşırttı; Hizbullah'ı bile. Örgüt, reaksiyonun bu denli şiddetli olacağına ihtimal vermedikleriin ama her halükarda 'Siyonist agresöre' karşı sert bir şekilde direneceklerini belirtti.

Biraz irdelenince, Hizbullah'ı etkisiz hale getirmek Israil'in orta ve uzun vadeli güvenliği açısından kaçınılmazdı. Ayrıca ABD'nin 'Yeni Ortadoğu Düzeni' için engel teşkil eden unsurlardan birisi de İran ve Suriye'nin yanısıra Hizbullah. Bu açıdan bakıldığında Condoleeza Rice'ın tüm diplomasiyi bir tarafa bırakarak, İsrail'in Şii militanları yenmeden bir ateşkesi kabüllenmesinden yana olmadığını belirtmesi, saldırının Washington'la koordineli bir şekilde yapıldığı kanısını destekliyor. Bu pozisyonu destekleyen bir başka ülke de -tahmin edilebileceği gibi- İngiltere.

Hariri'nin -faili halen mechul- bir suikastle öldürülmesi ve bunun akabinde Suriye'nin, Amerika tarafından suçlanmasıyla askerlerini uluslararası baskı altında geri cekmesi, bir taraftan Lübnan'ın korumasız kalması anlamına gelmişti. Ama diğer tarafta Hizbullah'ı kontrol edebilecek bir gücün de artık olmayışı.

Hizbullah'ı yoketme planının basarı şansı pek yüksek görünmüyor. Bırakın dağıtmayı veya silahsızlandırmayı, örgüt Lübnanlılar arasında hiç olmadıgı kadar popüler şu an. Özellikle geçen gün Kana kentine düzenlenen dehşet saldırıda 37'si cocuk 60'a yakın sivil mültecinin ölmesi, Hristiyan ve Druz'ların bile Nasrallah'in posterleriyle Beyrut'ta yürüyüş yapmalarına neden oldu. Örgüt lideri, 60'lı yılların Mısır devlet başkanı Pan-Arabist Abdel Nasser'den bu yana Yahudi devletini en çok korkutan kişi. Bundan dolayı İsrailli generaller artık militanları yok etmeyi değil, en azından Litani nehrinin kuzeyine püskürtmeyi amaçladıklarını belirtiyorlar. Aynı generaller savaşın ilk haftasında Hizbullah'in kapasitesinin % 50'sini vurduklarını söylemişlerdi. İsrail'in kuzeyine inen Katyusha roketlerinde bir azalma görülmemesi, bu demecin bir propaganda veya yanlış istihbarat olduğunu gösteriyor.

Uluslararası camianın ateşkes çağrılarını cevapsız bırakan İsrail, güney Lübnan'ın BM veya Nato askerleri tarafından kontrol edilmesi opsiyonuna sıcak bakıyor. Asker gönderebilecek potansiyel ülkelerden birisi de Türkiye. Geçen hafta dört BM askerinin bir Israil füzesiyle (Kofi Annan'a göre kasıtlı olarak) öldürülmesi böyle bir maceranın risklerini gözler önüne sürüyor. Ayrıca 1983'de Beyrut havaalanında üslenmiş bulunan Amerikan ordusuna düzenlenen intihar saldırısında 241 kişi ölmüş ve ABD askerlerini apar topar Lübnan'dan çekmişti. Savaşan iki tarafın da kabul edeceği bir ateşkes olmaksızın bu seçenek fazla gerçekçi görünmüyor.

 
Toplam blog
: 3
: 456
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

28 yaşındayım, yurt dışında Master yapıyorum. ... Dünya'da olup biten bircok sey ilgimi ceker. Bunda..