Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '07

 
Kategori
Eğitim
 

Ortaokulun bahçesinde ders yapardık

Ortaokulun bahçesinde ders yapardık
 

1970 yılında İnebolu’da Yeniyol İlkokulu’ndan mezun olduktan sonra İnebolu Ortaokulu’na kaydımı yaptırmak için belgelerimizi tamamlayıp büyükbabamla birlikte ortaokula gittik. Ortaokul binası İnebolu’yu yüksekten gören bir yerdeydi. Sarı renkli bina her taraftan görünürdü.

Okula kayıt yaptırıp geldikten sonra kayıt yaptıran başka arkadaşlar hangi dili seçtiğimi sordular. O zaman bizim ortaokulda ya İngilizce ya da Fransızca seçilirdi. Ben de seçmediğimi, kurayla belirleneceğini öğrendiğimizi söyledim. O sırada gerçeği öğrendik. Değişen koşullar ve değer yargıları nedeniyle Fransızca demode olmuştu. Kimse Fransızca istemediği için tercihte bulunmayanları Fransızca’ya kaydediyorlarmış. Değişen koşullar ve yeni moda nedeniyle ben de panik halde büyükbabama gittim, o da bir dükkandan telefon edip durumu öğrendi. O zamanlar ancak bazı dükkanlarda telefon olurdu. Dedikleri doğruymuş, birşey demediğimiz için beni de Fransızcaya kaydetmişler. Telefondaki konuşmasında büyükbabamın bu emrivaki duruma nasıl direnip istediğini aldığını hayranlıkla izlemiştim.

Aradan yıllar geçtikten sonra “keşke Fransızca olsaydı” dediğimi anımsıyorum. Ortaokulda Aydın Hoca vardı, Fransızca öğretmeni. Çok iyi bir öğretmen olduğunu söylerlerdi. Gerçekten, yanlışlıkla Fransızca seçenlerden bile oldukça ilerleme gösterenler olmuştu. Oysa bizim derslerimiz boş geçmese de hiçbir zaman İngilizce öğretmenimiz olamamıştı. İngilizce’yi ODTÜ’nün hazırlık sınıfında öğrenmiştim.

O günlerde başka bir telaş daha vardı. Ortaokulda artık siyah önlük yoktu, ceket, gömlek, kravat olacaktı. Nuri Abi babamın eski terzi dükkanında ölçümü alıp defalarca prova edip elbiseyi dikmişti. Elbise, kahverengi çizgili bir kumaştandı. Bir de şapkamız vardı. Ortaokul ve lise öğrencileri kız ve erkek hepimiz şapka giyerdik. Bu özel bir ortaokul şapkasıydı. Lise şapkasının ayıran bir özelliği olurdu ama ne olduğunu şimdi anımsamıyorum. Ortaokul ve lise yıllarında hiçbirimiz sevmezdik şapka giymeyi. Kimi zaman çok sıkı tutmazlardı, bir süre sonra okulda hiçbirimiz şapka giymezdik. Aniden bir kararlılık başlar ve şapkalara dönerdik. Ortaokul ve lise boyunca böyle sürmüştü.

Ortaokulun bahçesinin alt bölümünde bazı bölümleri oldukça dik bir yamaç vardı ve yaz kış yeşil otlarla kaplı olurdu. Ders aralarında ve boş derslerde orada otururduk. Alt taraftaki derin bir kuyu hakkında esrarengiz rivayetler anlatılırdı. Kuyunun dibinden İnebolu’nun içine giden bir tünel olduğu söylenirdi. İnanmazdım anlatılanlara, o kuyunun kurumuş eski bir kuyu olduğunu düşünürdüm.

Bahar zamanı kimi dersleri bu yamaçta yapmak çok hoşuma giderdi. O zamanki adıyla, Tabiat bilgisi dersini doğal ortamında yapmaktan güzel ne olabilirdi ki. O yıllarda öğretmenlerimiz dersleri sevdirmek için çaba gösterirlerdi.

Bazen İnebolu üzerine bir sis çökerdi ve okulun bahçesinden başlayan uçsuz bucaksız bir deniz gibi görünürdü.

Ortaokul, sekiz yıllık zorunlu eğitimden sonra İlköğretim Okulu oldu. Bu arada bir yardımsever okula bir ek bina yaptı ve okla adı verildi. Ek bina o yamaca yapıldı ve bizim ortaokulumuz olan eski bina İnebolu’dan bakınca zor görünmeye başladı.

Şimdi yukarılara çıktığımda üzerinde o zamanki adı yazmayan ortaokulumun bahçesini ziyaret ediyorum, karşı tepelerden fotoğrafını çekiyorum.

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..