Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '10

 
Kategori
İnançlar
 

Örtünmek

Örtünmek
 

.


Bugün dünyada olduğu gibi bize de ithal edilen "türban" sözcüğü farsça kökenlidir ve "başörtüsü" anlamında bizdeki karşılığı tülbenttir.

Kadının örtünmesi, araştırmalara göre çok eski zamanlara uzanıyor. Babillere dek, Araplar da bu geleneği benimsediğinden Müslümanlığın yayılmasıyla çeşitli biçimlerde yayılmıştır. Dünyanın değişik yerlerinde örtünmenin’de farklı kuralları vardır. Örneğin; Afganistan’da kadınlara Burka giymeyi zorunlu kılıyorlardı. İran’da Perdeh (Bizdeki adı perde) giymek zorundalar. Kadın yalnızca dışarıda değil, kocasının, akrabalarının yanında da perdeli gezmek zorundadır.

Türbandan kara çarşafa, peçelisinden peçesizine, başörtüsünden örtünmenin gereksiz olduğunu savunan yaklaşımların ortaya çıkması beraberinde de soruları getirmektedir.

-Neden kadınlar böyle örtünmeli? Ya da örtünmesi gereken yerler?

Yanıtlar çoktur. Örneğin;

* "Kadınlar doğuştan zayıf ve nazik olduklarından", erkeğin koruması ve yardımından yararlanabilmek için örtünmelidir

** "….Çünkü insan men edildiği şeye düşer. Kadına gizlen diye emrettikçe onda kendini gösterme isteği çoğalır durur; halkta da o kadın ne kadar gizlenirse onu görme isteği o kadar artar. Şu halde sen oturmuşsun iki tarafında isteğini arttırıyorsun, sonrada bunu doğru- düzen bir iş sanıyorsun; oysaki bu iş bozgunculuğun ta kendisidir.’’

*** "Mümin kadınlara söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Irzlarını/eteklerini korusunlar. Örtülerini/ başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar."

Anlaşmak anlaşabilmek kolay değildir. Öyle ki Tarih din ve mezhep savaşlarıyla dolu’dur ve bugün hala kavgalar devam etmektedir. Kara çarşaflı türbanlıyı ahlaksız sayar, türbanlı saçlarını örtmeyenleri yargılar, saçlarını örtmeyen onları bilgisizlikle suçlar.

Anlaşabilmek zordur. Bu bizim varoluş biçimimiz. Düşünüyoruz ve inanıyoruz. Bazen bu iki yanımız birbiriyle çelişiyor. En yakın örneğini yaşadım; Toplu taşıma aracında en arka koltukta oturuyordum. Bir sonraki durakta türbanlı bir kız ve erkek arkadaşı bindiler. Benim karşımdaki koltuğa oturdular. Birbirlerine olan davranışları rahatsız edici biçimdeydi. Utandım gördüğüm manzara karşısında. Bir insan neden örtünür? Ya da başındaki örtünün gerektirdiği davranışlardan haberdar mıdır? Yargılamak ya da eleştirmek değil söylemeye çalıştığım şey. Bazen düşündüklerimiz ve yaptıklarımızla çelişiyoruz.

Şimdi benim başım açık diye ben mi ahlaksızlıkla suçlanırım yoksa karşımda oturan türbanlı kızmıdır ahlaklı olan? Toplumsal baskılar, eleştiriler sizi suçlar derecede ağır yargılar içermekte. Örtünmediğiniz için inançsız ilan edilir, örtündüğünüz zaman ahlaklı olarak etiketlenirsiniz. Herkes aynı değil. Evet, ama genelleme yapmak ağır olmaz mı? Aşağılayıcı bakışlar, yargılar, saygısızlıklar nerde beni inançlı yapar, ya da nerde insafsızca yargılar?

Toplumu neden 2’ye ayırıyoruz? Neden bu önyargılar ve etiketler?

Bir kesim örtündüğü için inançlı, ahlaklı diğer kesimin başı açık olduğu için ahlaksız. Belki başı açık biri diğerinden daha saygılı ve bağlı yaşıyordur inandığı değerlere. Biz bunu nereden bilebiliriz ki? Bilmediğimiz için gördüklerimizle yargılıyor, eleştiriyoruz. Bahsettiğim örnekteki türbanlı kızın yapmış olduğu davranış diğer türbanlı kızları etiketlememeli. Genelleme üzerinden yargılamamalı. Bunu da sanırım ötekileştirmeden yapabiliriz. "Öteki ya da diğeri" ya da görünenlerin altında yatan nedenleri bilmeden toplumu 2’ye ayırmak yanlış izlenimler ve ağır sonuçlar çıkarabilmekte. İnanç doğruluğunu sorgulamaz, eylemini arar. İnanmak emin olmaktır kendinden. "Örtünmek" çok uzun bir geçmişi olan davranış. Bu davranışa karşı saygı duymak, bu davranışı yapmayanları da eleştirmemek doğru bir adım olur diye düşünüyorum.

* Said Nursi yirmi dördüncü hiket (Lema'a)

** Mevlana Celaleddin Rumi Mesnevi'nin birinci cildi

*** Prof Dr.Yaşar Nuri Öztürk'ün çevisiri, Nur süresii Ayet 31

 
Toplam blog
: 125
: 885
Kayıt tarihi
: 20.04.07
 
 

Tıbbi sekreterim aynı zamanda edebiyatla meşgulüm ..