Oscar' a doğru

Amerikan Film Akademisi, 79'uncu kez sinema dünyasının yüreğini hoplatmaya hazırlanıyor. Adaylar açıklandı, gözler 25 Şubat'ta düzenlenecek törende!

Altın Küre'ydi, eleştirmen gruplarının seçimleriydi derken, sonunda Oscar geldi çattı. 79. Amerikan Film Akademisi Ödülleri adaylarını Akademi Başkanı Sid Ganis ve aktris Salma Hayek açıkladı. En fazla adaylığa layık görülen, komedi-müzikal dalında Altın Küre ödüllü 'Dreamgirls', tuhaftır, 'En İyi Film ve Yönetmen'e aday değil. Bill Condon'un filmini, yedi adaylıkla Alejandro Gonzalez Inarritu'nun 'Babel'i izliyor. Ardından altı adaylıkla Guillermo del Toro filmi 'El Laberinto del Fauno / Pan's Labyrinth' geliyor. Ben "Babel"den yanayım.

'Blood Diamond'la 'The Departed'ın beşer adaylığı var. Dört adaylığı olan filmlerden 'Letters from Iwo Jima', 'Notes on a Scandal' ve 'Little Miss Sunshine' ana dallarda, 'Pirates of the Caribbean: Dead Man's Chest'se teknik dallarda aday. Yılın en büyük sürpriziyse, Pedro Almodovar 'ın 'Volver'inin, 'Yabancı Dilde En İyi Film' adayları arasında yer almayışı. Gerçi Akademi daha önce İspanyol yönetmene ödül vermişti ama, klasik Almodovar filmi sayılmayacak 'Hable con Ella' ile. Belki de onu 'hafif' buluyorlardır.

Altın Küre'de 'Yabancı Dilde En İyi Film' dalında yarışması uygun görülen Clint Eastwood filmi 'Letters from Iwo Jima' ise, Oscar'da 'En İyi Film' kategorisine terfi etti. Doğrusu, hele 'Flags of Our Fathers'ı gördükten sonra, Amerikalı eleştirmenlerin ödüle boğduğu kardeş filmi 'Letters from Iwo Jima'yı çok merak ediyoruz. Akademi'nin Eastwood'u gene Scorsese'ye tercih edip etmeyeceğini de.

Altın Küre'yle Film Akademisi'nin farklı 'Yabancı Dilde En İyi Film' kıstasları ise tek kelimeyle şaşırtıcı. Altın Küre'ye göre, Eastwood'un filmi bu dalda, çünkü Japonca. Akademi'ye göre, 'En İyi Film' dalında, çünkü Hollywood prodüksiyonu. Bize de, artık sanattan çok paraya bağlı olan bu endüstride ikincisi daha doğruymuş gibi geliyor. Eastwood'la Gibson'ın filmlerinin, dünyanın dört bucağından gelen yönetmenlerin şansını kırması, haksızlık sanki.

Neyse ki Altın Küre'de adı sıkça geçen 'Borat: Cultural Learnings of America for Make Benefit Glorious Nation of Kazakhstan'ı, 'Uyarlama Senaryo' adaylığıyla atlattık. Aslında Oscar'da şansı olmadığını düşünüyordum ama bu zevksizlik timsali filmin yaratıcısı Sacha Baron Cohen'in Altın Küre ödül törenindeki aynı derecede zevksiz konuşmasını seçkin konuklar kahkahadan kırılarak izleyince biraz moralim bozulmuştu.

'Uyarlama Senaryo' dalındaysa gönlümüz, 'The Departed'ın nefis senaryosunun yazarı William Monahan'dan yana. Del Toro, 'Volver'siz durumda, Yabancı Dilde En İyi Film'in de en sağlam adayı gibi görünüyor. Animasyonda zengin bir yılda gene sadece 'Cars', 'Happy Feet' ve 'Monster House' kapıştı. Altın Küre, 'Cars'ın olmuştu, burada 'Happy Feet' intikamını alabilir.

Gelelim oyunculuk dallarına... İki ana dalda, yılın ödül kraliçesi ve kralı, Helen Mirren ile Forrest Whitaker var. Mirren parlak meslek hayatının en parlak yılını yaşıyor. 'Elizabeth I'le hem Emmy, hem Altın Küre aldı. 'The Queen'le kürelerini ikiledi. Bu arada, her iki filmde de harikulade olduğunu belirtelim. 'Kadın Oyuncu' dalının diğer adayları 'Dame' Judith Dench, Kate Winslet (yani beş kişinin üçü İngiliz), Meryl Streep ve Penelope Cruz.

45 yaşında ilk kez Oscar adaylığı gören Forest Whitaker ise, bu yılki iki filminde de göz kamaştırıcı performanslar sunan Leonardo DiCaprio'nun önünü kesecek gibi görünüyor. Mirren ve ikisi, eleştirmen gruplarının değerlendirmeleri göz önüne alınırsa, rakipsizler. Oysa 17 yıllık oyunculuk tecrübesi olan DiCaprio, bu yıl hem 'The Departed'da, hem de 'Blood Diamond'da, ne kadar usta bir oyuncu olduğunu kanıtlamıştı. Kim bilir, belki de sürpriz yapar. Ama belki onu çok genç buluyorlar ya da Scorcese'nin talihsizliği oyuncularına da bulaşıyordur.

Öte yandan, bugüne kadar hak ettiği övgüyü pek bulamamış Whitaker'ın da ödülünde gözümüz yok, kendisine saygımız sonsuz. Peter O'Toole'a gelince, Oscar alamayan oyuncular arasında en çok aday olanı. 2003'te Akademi ona 'Yaşam Boyu Başarı' ödülü verdiğinde, henüz hakikisini alma şansı olduğunu söyleyip direnmişti. Gene de alacağını sanmıyoruz ama, adını aday listesinde görmek bile bir zevk. Will Smith'in, 'The Pursuit of Happyness'le yer aldığı listenin gerçek sürpriziyse, New York'ta Gotham ödüllerinin yarısını alan 'Half Nelson'ın başrol oyuncusu Ryan Gosling.

Yardımcı oyuncu kategorilerinde Altın Küre'li Jennifer Hudson ve Eddie Murphy gene şanslı. Hudson'ın rakipleri, 'Babel'den Adriana Barraza ile Rinko Kikuchi, 'Little Miss Sunshine'ın küçük oyuncusu Abigail Breslin (Justin Henry'den sonra ikinci en genç aday) ve 'Notes on a Scandal'la Cate Blanchett. Eddie Murphy ise Alan Arkin (Little Miss Sunshine), Jackie Earle Haley (Little Children'ın pedofili), daha önce 'Into America' ile de aday olmuş Djimon Hounsou (Blood Diamond) ve 'The Departed' kadrosunu temsil eden Mark Wahlberg ile yarışacak.

79. Oscar Ödülleri, 25 Şubat'ta Hollywood'da düzenlenecek bir törenle sahiplerini bulacak. Törenin sunucusu, bu görevi ilk kez üstlenecek olan Ellen DeGeneres. Pek sürpriz beklemiyorum ama gene de heyecanlıyım. Ne de olsa Oscar töreni bu, nelerle karşılaşacağınız belli olmaz. Dediğim gibi, benim gönlüm "Babel"den yana...