Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '09

 
Kategori
Sinema
 

Oscar'ın ardından

Oscar'ın ardından
 

81.Oscar Ödülleri SahipleriKate Winslet-Sean Penn-Penelope Cruz


81.Oscar ödülleri nihayet dün geceki muhteşem bir şovla sahiplerini buldu. Gecenin sunuculuğunu üstlenen Hugh Jackman'in bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjisi vardı. Yeri geldi şarkı söyledi, yeri geldi dans etti, yeri geldi parodiler şeklinde espirilerini izleyicilere sundu. Açıkcası olması gereken her şeyi yaptı. Hugh Jackman, rol aldığı filmlerde heralde bu kadar eğlenceli bir karakteri canlandırmamıştır. Gecenin öncesinde yaşanan kırmızı halı cümbüşü de görülmeye değerdi. Ödül törenlerinin sırf filmler ve oyuncularla kalmayan, moda savaşlarının yaşandığı, ünlülerin podyumda boy gösterip birbirleriyle yarıştığı bir şovdu. Yapımcıların bir taşla bir kaç kuş vurmayı ihmal etmediler.

Gelelim gecenin kazananlarına; ödül töreni "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" ödülünün verilmesiyle başladı. Bu dalda ödüle Vicky Cristina Barcelona filmiyle Penelope Cruz uzandı. Açıkcası bu ödülün Taraji Henson ve Marisa Tomei ikilisinden birine gitmesini umuyordum ama Penelope Cruz da çok sürpriz olmadı. Daha sonra daha önemsiz dallar diyebileceğimiz ödüller verilmeye başlandı birer. Ödül törenindeki programlamanın adeta bir filmin aşamalarından bahsediyormuşcasına sunulması da ayrı bir güzellik katmış. Saygın ödüllerin sonlara doğru verileceği aşikar bir konu. Nitekim öyle de oldu. Araya sıkıştırılan "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" ödülü sahibini buldu. Heath Ledger'e verilen ödülü Ledger adına annesi, babası ve ablası kabul etti. Kısa süreli de olsa salonda duygu dolu sahnelerin yaşandığı anda ailesinin metanetli görüntüsü ödül beklentilerini ziyadesiyle yansıtıyordu.

Ödüllerin o dalda daha önce ödül almış beş farklı oyuncu tarafından verilmesi de güzel bir değişiklik olmuş. Birkaç sene önce Oscar ödüllerine olan ilginin giderek azaldığını okumuştum. Hal böyle olunca da yetkililer bazı yeniliklere gitmek zorunda kalıyorlar. Ödülün kime verileceği an ise o kadar kısa tutuluyor ki, sunucu cümlesine "And the oscar goes to..." diye başlıyor ve direk söylüyor kazananı. Bunun da süreyi ergonomik tutmak için yapılan bir hamle olduğu belli ama sanki çok az heyecan katılsaymış daha iyi olurmuş. Son dörde gelindiğinde en saygın ödüller sahiplerini bekliyordu. "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünün ben Brad Pitt'e verileceğini, çoğu eleştirmen de Mickey Rourke'a verileceğini beklerken aradan sıyrılan bir isim oldu ve Sean Penn ödüle uzandı. Milk filminde bir eşcinseli canlandıran Sean Penn'in ödülü almasında, usta oyunculuğunun yanı sıra cesur seçiminin de etkili olduğu kanaatindeyim. "En İyi Kadın Oyuncu" ödülü beklentiler ışığında Kate Winslet'a gitti. Kate Winslet, gecede oldukça gergin ve tedirgin bir duruş sergiledi. Aslında bu, ödülü ne kadar istediğinin bir göstergesiydi. "En İyi Yönetmen" dalında Benjamin Button'la David Fincher'i beklerdim ama oklar Slumdog Millionaire ile Danny Boyle'ı gösterdi. En önemli kategori olan "En İyi Film" ödülü de gecede esen Slumdog Millionaire fırtınasına yakalandı. Bu fırtınayı Benjamin Button'un estireceğini düşünüyordum ama ekip için ödül töreni 13 dalda adaylığın sadece 3 ödülle sonlanması ve bunların diğerlerine göre daha az prestijli olması üzücüydü. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Benjamin Button'a hala haksızlık yapıldığı kanaatindeyim. En azından "En İyi Yönetmen" ödülü verilmeliydi. Recep İvedik hayranları kızmasın ama Slumdog Millionaire için kendi tabirimle adeta "Recep İvedik" furyası yaratmışlar diyorum. Muhakkak güzel bir film Slumdog Millionaire ama bu kadar fazlası değil. Ayrıca ekibin törene adeta pikniğe gidermişcesine topluca katılması çoğu kişiye belki sevimli gelmiş olabilir ama ben çok beğenmedim açıkcası. Akademi Ödüllerini esir almışlar gibiydiler. Zaman zaman Bollywood ödüllerinin sahnesindeymişiz izlenimi bıraktılar. Yine de yiğidi öldür hakkını ver demişler. Tabi tebrik etmek lazım tüm ekibi.

81. Oscar Ödülleri sonuçta keyifli bir gece geçirmemize olanak sağladı. Sanırım Hugh Jackman aday olmadığı yıllar sunucu olarak karşımıza çıkacak gibi. Burada Ntv'ye de teşekkür etmek isterim. Bizlere bu duyguyu tattırdıkları için. Son bir kaç söz de Ntv'nin Oscar programı için söylemek istiyorum. Sunuculuğu yapan Yekta Kopan'ın bundan sonra senelerce bu programı sunmasını dilerim. Kime nerde söz hakkı vereceğini bilen, geçişleri takip edebilen bir sunucu ve çok da başarılı. Programın ilk aşamasındaki konuklardan Cengiz Abazoğlu modayı değerlendirmek için doğru seçimdi. Ama nedense Nurgül Yeşilçay olmamış gibiydi. Bilgisi daha fazla olan birisi olsa tadından yenmezdi. Cem Yılmaz kuruyemiş tadında anlık keyif verdi ki fazlasına da zaten gerek yoktu. Yorumcular Mehmet Açar ve Tuğrul Eryılmaz da "eh işte" dedirtiyorlar. Onlardan birinin yerine Atilla Dorsay olsaymış diye düşünmeden de edemiyorum. Sonuçta güzel bir geceydi. Sabahın yedisine kadar beklemeye değecek türdendi.

 
Toplam blog
: 92
: 2632
Kayıt tarihi
: 28.01.09
 
 

Parliament Sinema Klübü'nde yayınlanan filmleri izlemek için çocuk halimle uykudan feragat ettiği..