Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '10

 
Kategori
Sinema
 

Oscar ne söyledi?

Oscar ne söyledi?
 

En baştan sonuna kadar Oscar törenlerini izledim. Bu sene geçen seneye göre oldukça sönük geçti, yer yer sıkıcı bir hal aldı hatta. Sürprizsiz ilerledi çoğunlukla.

Oscar töreninin söylediği şey şudur: Amerika'nın Irak'taki varlığını ve işgali destekliyoruz.

The Hurt Locker savaş karşıtı bir film değil. Askerlerin oradaki sorunlarına eğilme iddiasında olabilir, fakat bunu yaparken oradaki sivil halkın sorunlarını görmezden geliyor, Amerika'nın orada yol açtığı olaylara kenarından köşesinden bile değmeden Amerikan askerlerini "Iraklıların sevgilisi" konumuna yükseltiyor.

Bu filmin yönetmeni olan Kathryn Bigelow da konuşmasında "askerler bizim için varlar, bizim için oradalar ve sağ salim dönerler umarım" dedi. Amerika'nın Irak'ı işgalinin "halkın" menfaatleri ile ne ilgisi var bilmiyorum ama, askerlerin elbette ülkelerine sağ salim dönmelerini istiyorum. Hatta acilen dönmelerinin gerektiğini düşünüyorum.

Bigelow'un savaşla ilgili "karşıt" bazı görüşler bildirdiği de söyleniyor. Filmde değil ama, akademinin de filmin öyküsüne göre hareket ettiğini düşünürsek akademinin Irak işgaline karşı bir mesaj verdiğini söylemek çok zorlama olacaktır. Irak'ın Afganistan'ın işgalleri bu gece bu film üzerinden onaylanmıştır akademi tarafından.

Oscar'a The Hurt Locker'ın ardından en yakın aday olarak bildirilen Avatar ise yalnızca üç tane "teknik" ödülle yetinmek zorunda kaldı. Avatar'ın Oscar'ı hak etmediğini düşünenler de vardı elbette, fakat en azından "çevreci" ve "savaş karşıtı" olarak nitelenebilirdi.

Yani bugün akademi bana göre savaş ve barış arasındaki tercihini "savaşa devam" olarak belirtmiştir. Askerlerin sorunlarını anlatan film elbette yapılabilir, fakat Amerikan askerinin Irak'ta sürekli düzeni sağlayan, yardımsever bir asker olmadığı hepimizin malumu. Filmde bu eleştiri kendisine yer bulamıyor, sızmaya çalıştığı yerlerde aniden geri püskürtülüyor. Deyim yerindeyse bu eleştiriyi yapmaya çalışırken bile film korkak davranıyor. Hatta savaş, macera, heyecan ve vazgeçilemez olarak görülüyor hatta başrol karakter tarafından.

Kısacası akademi bana göre çok yanlış bir karar vermişti. Ben tahminlerimde değil ama, kişisel yorumlarımda ve temennilerimde The Hurt Locker'ı sıfır ödülle evine yollamıştım. Yazık oldu. Precious'a verseydiniz en azından, Up in the Air bile olurdu...

Dipnot: Törenler esnasında maalesef Elazığ'daki deprem bilgisini de öğrendik. Bu yazıyı yazdığım sıralarda ölü sayısı 11'di, elbette hepimiz çok üzgünüz. Bu sayı artmasın diye umuyoruz. Bu noktada düşündürücü olan 6.0 şiddetinde bir depremin bu çapta bir hasar ve ölüme yol açmasıdır. Türkiye deprem bölgesi, bunu bilmeyen yok, buna rağmen tedbirler alınmıyor. Bir yazık da burada...

 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..