Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Aralık '17

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Osho Sırlar Kitabı

Osho Sırlar Kitabı
 

Kendini tanıma, farkındalık yolundakilere rehber olabilecek bir kitap; Osho “Sırlar Kitabı”

Şöyle bir hikaye geçiyor:

“Bir kez bir ziyaretçi küçük bir kasabada pek çok kişiye belediye başkanlarını sormuş. "Belediye başkanın nasıl biri?"

"İşe yaramazın teki" demiş rahip.

"Serseri" demiş benzinci.

"Hayatım boyunca o kerataya bir kez bile oy vermedim" demiş berber.

Sonra ziyaretçi belediye başkanı ile, bu kötü adamla tanışmış ve sormuş: "Yaptığın iş için ne maaş alıyorsun?"

"Ne maaşı, hiç para almıyorum" demiş belediye başkanı. "Bu görevi şerefi için kabul ettim!"

Osho devam ediyor:

“Egon böyledir işte... Egon hakkında yalnızca sen düşünürsün, başka kimse düşünmez. Egonun taçlandığını yalnızca sen düşünürsün; başka herkes için öyle değildir. Senin dışında hiç kimse egonla hemfikir değildir; başka herkes ona karşıdır. Ama sen bir düşün, bir yanılsamanın içinde yaşamaya devam edersin. Kendi imgeni yaratırsın. O imgeyi hissedersin, o imgeyi korursun ve bütün dünyanın o imge için var olduğunu düşünürsün. Bu sayıklamadır, deliliktir. Gerçeklik değildir”

Farkındalık yoluna direnmeyi seçtiğinde başa gelen hep bu aldanış olacaktır. Yol neresi?

Mevlana’nın dediği gibi: “Sen yürümeye başlayınca yol kendiliğinden görünür” 

Osho, insanın kendini önemsemesindeki abartının onu ne hale getirdiğini mükemmel açıklıyor. Okyanustaki bir dalga, okyanus için ne ifade ediyorsa sen de evren için sadece onu ifade ediyorsun. Örneğimizdeki kişinin şerefi için işi yaptığına kendini inandırması, o bölge halkına bir şey ifade ediyor mu?

İnsan evreni kendisi için var sandığı sürece, egosu tarafından uyutulan farkındalığına ihtiyacı olmadığını sanma yanılgısıyla yaşamaya devam edecektir. Halbuki insanın dünya için var olduğunu bilmesiyle bilincinde kıpırdanmalar başlayabilir.

Kitaptan devam edelim:

Egoyu çözmek isteyenler ilk önce bu gerçeği anlamalıdırlar. Ve egoist yapını bir kenara kaldırmadığın sürece gerçekliği göremezsin, çünkü her ne görüyorsan, her ne algılıyorsan, ego onu çarpıtır. Ego her şeyi kendi çıkarına kullanmaya çalışır. Ve hiçbir şey onu savunmaz, çünkü gerçeklik sahte bir şeye yardımcı olamaz. Bunu hatırla.

Gerçeklik, olmayan hiçbir şeyi destekleyemez ve senin egon en olanaksız şeydir, en büyük sahteliktir. O yoktur; o senin yaratımındır, senin hayali yaratımındır. Gerçeklik ona yardım edemez. Gerçeklik daima onu parçalamakta, daima onu yok etmektedir. Ne zaman egon gerçeklikle temasa geçse, gerçeklik şok edici çıkar. Sırf kendini bu durmaksızın gelen, durmaksızın egonu yok eden şoklardan korumak için, yavaş yavaş gerçekliği görmekten kaçınmaya başlarsın.

Egonu yitirmek yerine, gerçekliği görmekten kaçınırsın. Ve sonra egonun çevresinde, senin gerçeklik sandığın sahte bir dünya yaratırsın. Sonra kendi dünyanda yaşarsın. Gerçek dünyayla temasın yoktur, olamaz, çünkü korkarsın. Sen egonun sırça sarayında yaşamaktasın. Korku orada: Ne zaman gerçeklik ile temasa geçsen, egon yok olabilir, bu yüzden gerçeklikle temasa geçmemek daha iyidir. Biz sırf bu imkânsız egoyu korumak, savunmak için gerçeklikten kaçar dururuz.

Neden ona imkânsız diyorum? Neden ona sahte diyorum? Şunu anlamaya çalış. Gerçeklik birdir: Gerçeklik bir bütün olarak vardır, bir bütünlük olarak. Sen tek başına var olamazsın, yoksa olabilir misin?

Ağaçlar var olmasa sen de var olamazsın, çünkü onlar senin için oksijen üretiyor. Hava kaybolsa ölüverirsin, çünkü o hava sana canlılık, yaşam veriyor. Güneş sönerse sen artık var olamazsın, çünkü sıcaklık, ışınlar senin hayatın.

Yaşam kozmik bir bütünlük olarak var. Yalnız değilsin ve yalnız var olamazsın. Bir dünyada varsın. Atomik, ayrı, yalıtılmış bir varoluş olarak var değilsin; sen kozmik bütünün içinde bir dalga olarak varsın.

“Sırlar Kitabı”nda Osho, sadece bir insan olduğumuz ve yarattığımız yanılsamalar konusunda bize rehberlik ediyor. Kendini tanıma yolunda egonun çarpıttığı her şeyi fark edebilmek adına kitaptaki önerileri incelemenin faydalı olacağına inanıyorum. Herkesin kendini merkez sanması ve dünyayı değiştirebileceğine inanmasıyla nasıl daha çok kaosa sebep olduğunu anlatıyor.  Binlerce yıldır insanın, dünyayı değiştirebileceğine ilişkin ürettiği ütopyaların yansımaları incelendiğinde, kendimizden başka hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimizi görmemiz mümkün olur.

“Bu kitapta sunulan teknikler size dini törenlerden söz etmez. Bu teknikleri uygulamak için bir tapınağa ihtiyacınız yok, tapınak sizsiniz. Laboratuvar sizsiniz, deney sizin içinizde gerçekleşecek. Bu bir din değil, bir bilimdir. İnanca gerek yoktur. Yalnızca deneyimleme cüretkârlığına, cesarete gerek var. Bu kitapta sunulan yöntemler tüm insanlık ve tüm zamanlar içindir. Tüm yöntemleri her yönüyle, ayrıntısıyla açıklayacağım. Hoşunuza giderse üç gün boyunca deneyin. Size uygun olduğunu düşünüyorsanız, içinizde bir şeylerin harekete geçtiğine inanıyorsanız üç ay boyunca devam edin.

Hayat bir mucizedir. Gizemini çözemediyseniz, bu yalnızca hangi teknikle yaklaşacağınızı bilmediğinizi gösterir.”

Bir zen keşişi, Bokuju, şöyle demiş: “Benim bildiğim tek meditasyon şu; yemek yerken yerim, yürürken yürürüm ve uykum geldiğinde uyurum. Her ne oluyorsa o olur, ben asla karışmam.”

Okuyacak olan farkındalık yolcularına ışık olması dileğimle.

 
Toplam blog
: 51
: 197
Kayıt tarihi
: 15.12.17
 
 

Evrensel enerjiler ve kişisel gelişim. ..