Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '12

 
Kategori
Siyaset
 

Osman Pamukoğlu tek başına başbakanının karşısına dikildi, peki neden kıyamet kopuyor?

Ortada bir hakikat var:

Osman Pamukoğlu gibi sert kayayı başbakan ufalıyamaz, kılına dahi dokunamaz.

Her seferinde meclis çatısı altındaki partilerin terör konusunda çözüm üretmediğini söyleyerek ensesinde soluyan bir başbakan,

Kendine ait olmayan küresel güçlerin projelerini uygularken işin Kürdistan diye bir devletin kurulması gerçeğini halktan saklamak başarısını gösteren bir başbakan,

İran' a, Suriye' ye, Irak' a kafa tutarken İsrail'in hedeflerine hizmet ettiğini ABD ile ortak projelerimiz ve milli menfeatlerimiz örtüşüyor diyen bir başbakan,

On yıllık iktidar döneminde terörü zirveye taşıyan, uluslar arası boyut kazanmasına göz yuman bir iktidarın başı olan başbakan,

ABD' nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) nin eş başkanı olması sıfatıyla haritaların değişeceği, Türkiyeden de bir parça koparılıp 22 devletcik doğmasının mimarları arasında bulunmayı görev telakki etmiş bir başbakan,

      ...

Bugün Osman Pamukoğlu Paşa bu olayların vehametini anlatınca neden dengeleri bozuluyor? Gerçeklerin Türk Milleti tarafından bilinmesine neden aşırı tepki gösteriyor?

Boş laf üretmeyin varsa bir projeniz gelin konuşalım diyen başbakan, neden çözüm yollarını söyleyen bir Paşaya hakarete varan bir söylemle cevap veriyor?

Bu tepkileri anlamak mümkün değil.

Mesala, otuz yıldır önlenemeyen terörü 365 günde bitirirm diyen asker kökenli bir siyasetçiye "çapın ne, kaç gramsın" diyebiliyor?

Soralım şimdi:

Teröre verilen şehit sayısı hergün tavan yaparken Osman Pamukoğlu devletin başbakanı mıydı, genel kurmay başkanı mıydı?

Otobüslere atılan moloflarla yakılan kızlarımız,

Dersanelerin önünde patlayan bombalarla hayatlarını kaybeden öğrencilerimiz,

Vatani görevine giderken kurşuna dizilen mehmetciklerimiz,

Terörün kurbanı olan öğretmenlerimiz, mühendislerimiz. imamlarımız,

Başta büyük şehirler olmak üzere yakılan araçlarımız, savaş meydanına çevrilen meydanlarımız,

PKK tafından kaçırılan askerlerimiz,

PKK tarfından saldırıya uğrayan karakollarımız, emniyet müdürlüklerimiz,

Şiddete dayanan sokak işgalleri, yıkılan yakılan binalarımız,

    ...

Bütün bu şiddet olayları hala devam ederken Osman Pamukoğlu çözüm önerilerini ortaya koymuşsa, milletin bunu bilmesinde ne var?

Demokratik çözüm adı altında terörü siyasallaştırıp, bir takım içi boş laftan ibaret olan açılım projelerinin esas maksadının bir bölünme projesi olarak ortaya çıktığı halde bu işte hala direnmenin bir mantığı olmalı.

Osman Pamukoğlu konuştu, takke düştü.

Başbakan artık bu milletin önünde neyi savunacak?

Şu ana kadar meclisteki sayısal çoğunluğuna rağmen, Cumhurbaşkanı, meclis başkanı, başbakanın aynı partiden olması teröre bir çare bulamamışsa düşünmek gerekmez mi? Aynı merkezde olan devletin tepesi bu işi neden başaramıyor?

Bunun sorgulaması niçin yapılmıyor?

Memlekin her noktasında yapılan hizmetler, icraatlar neden bu kadar ABD ve AB'yi sevindiriyor? Kimsenin aklına gelmez mi, kimse işgillenmez mi bu işten ?

Anlamakta niçin zorlanıyoruz?

Sonra:

İşleri gazetecilik olan insanlar, halka doğruları anlatmakla, doğru analizler yapmakla vicdanını doğrudan yan kullanmakla  mükeflef insanlar, sırf iktidari eleştirdi diye hapislere atılıyorsa, işinden aşından oluyorsa, bu memlekette işsiz kalıyorsa,

Atatürk ilkelerini ve laik cumhuriyeti savunan, varlığını bu vatana adayan askerler, sırf ABD projelerine karşı çıkıyor diye, son genelkurmay başkanı dahil darbeci ve terörist adı altında planlı bir şekilde içeri atılıyorsa,

Demokrasi gereği halkın iş başına getirmek istediği  insanlar milletvekili seçilip halkı temsil etmek yerine hapiste tutuluyorsa,

Bebek katili bir teröristin üç beş santimlik küçük olan hapishanesi için şehirler sokaklar yıkılmasına göz yumuluyorsa,

Vatanseverler, milliyetçi insanlar ırkçılık ve faşistlikle suçlanıyorsa,

İktidarın nerede durduğunu iyi alamak lazım.

Bir başbakan on yıldır siyasi rakipleriyle  bir tv kanalında konuşmamayı özellikle tercih ediyor.Kendi katıldığı oturumlarda bile gazetecilerin özgürce soru soramadıkları gözle görülüyor.

Bunun kısaca anlamı bu halktan bir şeylerin saklandığıdır. Suriye sokaklarından bile görüntüler televizyonlarda dolaşırken memlekette yapılan operasyonlardan habersiz yaşan bir topluma dönüştük.

Memleketin doğusu yanarken batıda , sahilde mangal keyfi yapan insanların haberleri bu memleketin ne kadar duyarsızlaştığının resminden başka bir şey değildir.

Şimdi ne olacak?

Artık bu millet  Osman Pamukoğlu' nu tanıdı.

Terörün memleketi bölerek  değil, 365 günde biteceğinin formülünü öğrendi.

Konu şudur:

Sayın başbakan; memleketin kaderi değişecekse bırakın siyasi arenada hakimiyet kurmayı.

Çünkü, bu vatanın baki kalmasında detaylarla uğraşarak kaçırılacak fırsatların kötü sonuçları ne size ne bir başkasına bir vatan bırakır.

 
Toplam blog
: 202
: 306
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

BİR DUAMIZ BİR DUYANIMIZ OLSUN YETER ..