Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Osman Pamukoğlu

Türk siyasi tarihinde, siyaset sahnesine "siyasi ve ekonomik bağımsızlık" temel ilkesiyle Türk Milletinin ana karakteriyle örtüşen bir "doktrin" ortaya koyan bir lider, 28 temmuz beyannamesini yayınlayarak 36 gün gibi çok kısa bir zaman diliminde " Hak ve Eşitlik " partisini kuran bir lider var:  

Osman Pamukoğlu.  

Dünyada ve Türkiye' de de yok olan "hak ve eşitlik" ilkesinin insanlarımızdan çalınan bir hak olduğunu tesbit etmiş olan sayın Pamukoğlu, "onurlu devlet - başı dik millet " kavramını birleştirerek çizdiği çerçevede işaret ettiği hedeflerle buluşması gereken Türk Milleti' ni yeniden ayağa kaldıracak, "önlenemez bir düşünce akımı" nın ilkelerini önümüze koyan ve inanan bir lider.  

Tanıdığımız veya bildiğimiz siyasi parti başkanlarının çok ötesinde bir çizgide olması, yeni bir liderin doğuşu demektir. Bu noktadan hareketle hefleri ve söylemleri farklı. Özellikle gençlerin aşırı alakası, önümüzdeki Türkiye siyasetinin değişeceğini, alışılmış siyasi hareketlerin ya yok olacağını ya da yön değiştireceğinin işaretini vermekte.  

Yeniden bir milli heyacan yaratan sayın Pamukoğlu, mevcut siyasi yapı içinde değiştirilemeyen, millete rağmen dayatılan sorunların tümü için kesin konuşan bir lider. Anadolu deyimi ile "keskin kılıç". Gayet sade, anlaşılabilir, net ifadesi olan, kabul gören düşüncelerin sahibi.  

Asker kökenli olmasından ziyade, yaratılışın verdiği disipline edilmiş hayat tarzı, sevk ve idare kabiliyeti, kendi düşüncelerini korkusuzca halkla buluşturabiimesi, milletin tercümanı olması, halkın kendi imkanlarıyla hareket eden siyasi bir akımın lderini ön plana çıkaran tek gerçek bu.  

1992-1995 yılları arasında güneydoğuda yaptığı teröre karşı mücadelede "efsane komutan Pamukoğlu" olarak tanındı. Kaybedilme aşamasına gelen vatan topraklarını teröristlerden temizleme başarısı, bir anda ön plana çıkmasına, hafızalara yer etmesine sebep oldu.  

Emekli olduktan sonra bölgede yaşana acı gerçekler yanında insan odaklı kitaplarla gündeme tekrar geldi. Edebiyatı, felsefeyi, strateji mühendisliğini ve siyaseti nasıl oluyor da yanyana getirebiliyor? Bu sorunun basit bir cevabı vardı:  

"O" bir liderdi.  

Osman Pamukoğlu' na göre ülkenin sorunları belliyse, çözümleri de belliydi. Siyasi irade gösteremeyenler, bu sorunları kendi siyasal yaşamlarını sürdürmek için ya çözmüyorlar, ya çözmekte acziyet gösteriyorlardı. Ana tema olarak elli yıldır söylemler aynı kalıyorsa, bir arpa boyu ilerleme kaydedilmediği gibi katlanıyorsa...  

" İtbarlı, güçlü, bağımsız Türkiye' nin her şeyden daha kıymetli olduğunu kanıtlamak için... Ülkenin bütünlüğünü, ulusal birliğini, güvenliğini korumak ve güçlendirmek için... Demokratik bir toplum oluşturarak, halkın kendi gücünün ve olanaklarının farkına varması için... Ülkenin ulusal bankaları, iletişim kurumları ve en yaşamsal stratejik kaynakları satıldığı, topraklarımızın yabancıların ipoteği altına girdiği için...Yepyeni adil ve sağlam devlet yönetimi oluşturarak köhnemiş siyasi düzeni tasfiye etmek için...Yurttaşlarımızın bir lokma yiyecek uğruna yaşamlarını tüketmeden, insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamaları için... Aşırı zengin ve aşırı fakir olarak hızla iki sınıfa bölünmeye başladığımız, kısa süre sonra da orta sınıfın yok olacağı, çok az efendimizin yanında geri kalan herkes dilenci durumuna düşeceği için...Bu ülkede en çok yenen ve en çok çiğnenen şey "hak" , hiç olmayan şey de "eşitlik" olduğu için..."  

Pamukoğlu'nun bugünkü Türkiye için bayraklaşan bir tesbiti var: "Anadolu ve Trakya' yı adım adım dolaşıyorum. Çıkardığım sonuç, huzur yok, güvenlik yok."  

İşte Osman Pamukoğlu bunları savunduğu için siyasi mücadeleye başladı. Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) olarak siyaset sahnesinde yerini aldı.  

 

 
Toplam blog
: 202
: 306
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

BİR DUAMIZ BİR DUYANIMIZ OLSUN YETER ..