Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '16

 
Kategori
Tarih
 

Osmanlı "hanedan damatları" ve M. Kemal(ATATÜRK)...

Osmanlı "hanedan damatları" ve M. Kemal(ATATÜRK)...
 

Başka bir yerde ve başka koşullar altında olsalardı evlenirlerdi...Ama, evlenmemeleri için geçerli nedenler vardı...


PADİŞAH VAHDETTİN, KIZI SABİHA SULTAN'I  M. KEMAL İLE EVLENDİRMEK İSTEDİ Mİ?

Osmanlı devletinin son döneminde, Osmanlı hanedanının sürekliliğini sağlamak için yıldızı parlayan genç subaylar Osmanlı hanedanına damat olarak kabul edilirlerdi... Özellikle, 1908'de, II. Meşrutiyet'in ilan edilişi, Saray'ı bu konuda titiz ve duyarlı davranmaya itmiştir(1).

*

Benim çocukluğumda da subaylar; ailelerin, kızlarını evlendirmek istedikleri damat adaylarının başını çekiyordu... Şimdi... Küçük bir araştırma yaptım; ne yazık ki, subaylar, kızların eş olarak tercih ettikleri ilk 10 meslek arasında yok...

Neyse, konumuza dönelim.

*

Daha önceleri, Osmanlı paşaları ile evlilikler elbette olmuştur ve hanedana damat olarak katılmışlardır. Ama, tarihi kişilik olarak "hanedana" girmiş ilk damat, okuduğum kitaba göre, İttihat ve Terakki'nin ileri gelenlerinden genç Binbaşı Enver Bey(Enver Paşa) gibi görünüyor.

Enver Bey, 1910 yılında Padişah Vahdettin'in yeğenlerinden Naciye Sultan'la sarayın arzusuyla nişanlanmış ve 1914 yılında evlenerek Saray'a damat olmuştur.(Naciye Sultan, nişanlandığında 12, evlendiğinde ise 16 yaşındaydı).

Enver Binbaşı, bu evlilikten sonra hızla yükselmiş; Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili olmuştur.

*

VAHDETTİN'İN KÜÇÜK KIZI SABİHA SULTAN MI, M. KEMAL İLE EVLENMEK İSTİYORDU; YOKSA M. KEMAL SABİHA SULTAN'LA MI?

Bu tartışmalı bir konu; kimin kiminle evlenmek istediği pek açık değil...Belli olan bir şey ise, M. Kemal, 13 Kasım 1919'da(o zaman olduğu gibi, şu anda da kaynayan bölgeden) İstanbul'a geldiğinde, Vahdettin'in küçük kızı Sabiha Sultan 25 yaşında ve o yılların en güzel prenseslerinden biriydi; akıllı ve iyi huyluydu...Mustafa Kemal de, 38 yaşındaydı...

Mustafa Kemal'in, Çanakkale Muharebesi'ndeki başarısı ve Anafartalar  Kahramanı olarak ün kazanması, saray ve çevresinde de konuşuluyordu...Bu konuşmalar sırasında, M. Kemal'i Sabiha Sultan'a yakıştıranlar olduğu gibi; M. Kemal'in de, Sabiha Sultan ile evlenmek istediğini söyleyenler de oluyordu...

Örneğin, Murat Bardakçı, bu konuda bir yargı belirtmezken(2), Yılmaz Çetiner, Sabiha Sultan'ın Mustafa Kemal'le evlenmesini Padişah Vahdettin'in istediğini belirtiyor(3)...

Bu evlenme işini, kitaplarda işleyen bazı -özellikle tarihçi- yazarlar, benzer ifadelerle, başta Vahdettin olmak üzere Saray'ın bazı ileri gelenleri tarafından M. Kemal'in Sabiha Sultan'a yakıştırıldığını yazmaktadırlar...

Bu yakıştırmada, M. Kemal ile Vahdettin'in birlikte yaptıkları Almanya seyahati sırasındaki yakınlaşmasının etkili olduğu da söylenebilir...

*

M. Kemal ile Sabiha Sultan'ın evlilikleri konusunda, bazı yazarlar tarafından, Vahdettin'in aracı kullandığı da yazılmıştır. Bu aracıların başında da, Vahdettin'in yeğenlerinden biri(Münibe Hanımgelmektedir(4).

Bu gelişmeler; özellikle, Vahdettin'in yeğeninin, M. Kemal ile Sabiha Sultanı buluşturma planları, Mustafa Kemal'in aklını ya da gönlünü çelmiş midir, bilinmez. Ancak, bu gelişme için, "o sıralarda, Padişah'tan Harbiye Nazırlığı bekleyen Mustafa Kemal için beklenmedik bir gelişmeydi(5) şeklinde bir yorum da yapılmış olabilir...

*

Giderek ciddileşen bu durum, elbette bu durum, M. Kemal'in yakın arkadaşları tarafından duyuldu. Bazı arkadaşları, bu gelişmenin, M. Kemal'e Harbiye Nazırlığı yolunu açacağını düşünerek seviniyorlardı. Oysa ki, M. Kemal'in daha önemli işleri vardı. Anadolu'ya geçiş ve yeni bir hareket başlatma planları yapıyordu...Ama, en yakın arkadaşı Fethi Okyar tutukluydu, Ali Fuat ise Anadolu'ya geçmişti.

Mustafa Kemal, bir süre ne evet ne de kesin olarak hayır dedi. Ama, bu gelişmelere bir şekilde yanıt vermek zorunda hissediyordu kendini...

Bunun için, nazının geçtiği, zaman zaman onu öven, zaman zaman da kıyasıya eleştiren en yakın arkadaşlarından birine(Dr. Rasim Ferit) danıştı bu konuyu...

Arkadaşı, bu işin kesin bir şekilde karşısında olduğunu söyledi ve şu gerekçeleri ileri sürdü:(Özetle) "Ben seni iyi tanırım... Bir sultanla evlilik hayatı sana ağır gelecek merasime tabidir. Onun yanına gidebilmek için (yatağına girebilmek için) izin istemelisin ya da onun davetini beklemelisin... Asıl önemlisi, Sabiha Sultan ile evlilik yaparsanız, hiç sevmediğiniz Enver Paşa'nın durumuna düşmez misin?... M. Kemal, arkadaşının bu söyledikleri onu çok etkiledi; "o kadar kötü demek" diye söylendi(6).

*

M. Kemal, kararını verdi, bu evliliği olmaması gereğini anladı. Ancak, bu işte aracı olan Vahdettin'in yeğeni Münibe Sultan'a bu evliliğin olmaması gerektiğini nasıl anlatacaktı?

M. Kemal ve Münibe Sultan, ortak tanıdıklarının konağında bir araya geldiler...M. Kemal, Münibe Sultan'a, "asker olduğunu ve mesleğini çok sevdiğini, mesleğini icra ederken düzenli bir aile hayatını yürütemeyeceğini, Sabiha Sultan'ı mesut edememekten korktuğunu"(7) anlattı.

Bunun üzerine, Münibe Sultan, M. Kemal'e, "Nikahta keramet vardır paşa hazretleri" dedi; ve "Sabiha Sultan'la görüşmenizi isterim" diye ekledi.

Bunun üzerine, M. Kemal, bu işin olmaması için, Saray'ın kabul etmeyeceği bir öneri  ortaya attı... Sabiha Sultan'ın, görüşmek üzere, yine ortak dostlarının konağına gelmesini istedi Münibe Sultan'dan... Bu, şimdiye kadar, duyulmamış ve olmamış bir davetti..."Padişah'ın kızı nasıl olur da, Saray'dan çıkar ve evlenebileceği bir damat adayının önerdiği bir yere gidebilirdi?"...

M. Kemal'in bu önerisi elbette, Saray'ın kabul edemeyeceği bir şeydi... M. Kemal,  herkesi tedirgin edecek "hayır" cevabı vermek yerine, suyu yokuşa sürerek bu zor durumdan kendisini kurtardı...

*

Böylece konu kapandı...

Sabiha Sultan da, öteden beri aşık olduğu, son Halife Abdülmecit'in oğlu Ömer Faruk Efendi ile evlendi...

M. Kemal de, Anadolu'ya geçiş hazırlıklarını rahat bir şekilde sürdürmeye devam etti...M. Kemal'in annesi bu işe üzüldü ama...M. Kemal'in bu evliliği yapmaması Türk milletini sevindirdi...İyi ki yapmamıştı, bu evliliği...

*

M. Kemal, Vahdedttin'in kızı Sabiha Sultan'a aşık mıydı...?

Bana göre değildi... Sabiha Sultan son derece güzel bir kızdı... M. Kemal ondan hoşlanmış olabilir; ama aşık olduğunu sanmıyorum... Hem aşık da olsaydı, M. Kemal yine de onunla evlenmezdi... Çünkü o sıralarda Saray'a damat olup, hanedana katılmak onun karakterine ters gelen bir durum olurdu... Üstelik, aşktan da öte yapması gereken çok daha önemli işleri vardı. Bunların başında da "vatanı kurtarmak" geliyordu.

Buna rağmen, Mustafa Kemal ve Vahdettin'in kızı Sabiha Sultan, başka bir yerde ve başka bir zamanda ve de başka koşullar altında olsalardı evlenirlerdi...

*

Üniversite'de, İnkılap Tarihi Dersi verdiğim sırada, bir kız öğrencim "vatan sevgisi" konusunda sorduğu bir soruya, şu cevabı vermiştim :

"AŞKIM İÇİN CANIMI, AMA VATANIM İÇİN DE AŞKIMI FEDA EDERİM"

 

 

cdenizkent

 

________________ :

(1) Alev Coşkun, Samsun'dan Önce Bilinmeyen 6 AY / İşgal, Hüzün, Hazırlık, 11. Baskı, İstanbul : Cumhuriyet Kitapları, 2009, s. 243

(2) Murat Bardakçı, Şahbaba, İstanbul: 1998, s.187'den, Alev Coşkun, A.g.y. s.245

(3) Yılmaz Çetiner, Son Padişah Vahdettin, İstanbul: Milliyet Yayını, 1993, s.51'den A.g.y.

(4) Alev Coşkun, A. g. y., s.248...Bu gelişmeleri kitaplarında işleyen yazarlar, Y. Çetiner, Ş. Turan, Ş.Ş. Aydemir, H. Bayur, N.Aslan, ve Celal Bayar...

(5) Alev Coşkun, A. g. y., s.249

(6) Y. Hikmet Bayur, Atatürk Hayatı ve Eseri, Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi, 1997, s.149

(7) Nurten Arslan, Küçük Anılarda Büyük Sırlar, Ankara: 2005, s. 143'ten, Alev Coşkun, s. 251

 

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..