Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '16

 
Kategori
Tarih
 

Osmanlı'da "Harem", bir "kısrakhane"; padişahlar da "damızlık boğa" mıydı?

Osmanlı'da "Harem", bir "kısrakhane"; padişahlar da "damızlık boğa" mıydı?
 

Tarih, dizilerden öğrenilmez; tarih, okuyarak ve araştırarak öğrenilir...


Giriş...

Burada blog yazan arkadaşlarımdan biri, "Muhteşem Yüzyıl / Kösem" dizisi ile ilgili bir blog yazmıştı.. .Ben de ona yaptığım yorumda; bu dizinin tarihi gerçekleri yansıtmadığını; bu nedenle de, bir "tarih dizisi" olamayacağını yazmıştım...

Ancak, birincisi, yani "Muhteşem Yüzyıl / Hürrem" tarihi gerçeğe daha yakın olmasına rağmen, "Harem" konusunun işleyişi, her iki dizide de aynı idi...

*

OSMANLI'DA "HAREM" KURUMUNUN İŞLEVİ...

Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan, İmparatorluk aşamasına gelinceye kadar, hükümdarların, yabancı kadınlarla evlenmesinin gerekçesi; "Devlet işlerini aile bağları dışında tutmak; yabancılarla evlilik bağı kurarak 'barışı' sağlamak"(1) olarak gösterilebilmiştir...

Bu, ne kadar doğrudur, amacına ulaşmış mıdır; bilemiyorum... Bu evliliklerde, işin içine "Harem" de girince, işler iyice başka yöne dönmüştür...Tarihçiler bile, bu konuda bir birlik sağlayamamışlardır. Harem'i bir  "kısrakhane" olarak görenler olduğu gibi; kuruluşu itibari ile bir "eğitim yeri" olarak görenler de vardır...

Benim düşüncem ise, ikinci görüşten yanadır...Çünkü, Harem'in mimari yapısına baktığımız zaman, kızların oynaştığı, padişaha halvete giderken yıkanıp kokulandıkları yerlerin, Harem'in yalnızca küçük bir bölümü olduğunu görürüz(x).

Bu nedenle "Muhteşem Yüzyıl / Hürrem" ve "Muhteşem Yüzyıl / Kösem" dizilerinde yaratılan algı gibi, Harem'in, padişahların gönlünü etmek ve padişahtan hamile kalarak "sultan" olmak için sıra bekleyen güzel kızlardan oluşan bir "kısrakhane" olduğunu düşünmüyorum...

Ama, bu kızlardan "Sultan" olan bazılarının devlet işlerine nasıl karıştıkları ve nasıl yönlendirici oldukları da bir gerçek...

Devlet işlerine en çok müdahale eden ve yönlendirici olanların başında da; Hürrem Sultan, Safiye Sultan ve Kösem Sultan gelmektedir...

 

 

cdenizkent

 

_________________ :

(1) Hanzade Sultanefendi, Osmanlı Hanedanı Saray Notları(1808-1908), Ankara: 2002, s. 6(1.Basım: 2002)

(x) Emekli olduğum ilk yıllarda, doğma büyüme bir İstanbullu olarak, Bizans surları dahil; adım adım İstanbul'un tüm tarihi yerlerini gezdim...Hatta, burada "Adım adım İstanbul" başlığı altında, sıralı birkaç da  blog yazdım. Gezdiğim yerler arasında, Topkapı Sarayı da vardı...

 

NOT: Blog yönetiminden ricam, bloğumda koyu ve italik harflerle vurguladığım yerlerin aynen çıkmasıdır...Teşekkürler.

 

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..