Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '18

 
Kategori
Tarih
 

Osmanlı da Bizimdir Cumhuriyet de

Osmanlı da Bizimdir Cumhuriyet de
 

“Muhteşem Süleyman” Üzerine
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Dünyada, bizim kadar geçmişinden – özellikle de Osmanlı İmparatorluğu’ndan – nefret eden bir güruha rastlanmaz. Batılıların ‘Muhteşem Süleyman’ olarak adlandırdıkları ve âdil uygulamaları, çıkardığı kanunlarla ‘Kanûnî’ sıfatına lâyık görülen, 72 yaşında iken ordusunun başında Zigetvar Kalesi’nin kuşatmasında vefât eden 46 yıl hükümdarlık yapmış, imparatorluğun sınırlarını en geniş hâle getiren bir padişah, mükemmel gazellerin sahibi (Mahlası Muhibbî’dir.) bir şair, bir kuyumcu ustası I. Süleyman, ‘Muhteşem Yüzyıl’ – tarihî hata ve eksikleri bir yana –  dizisi gibi saçma sapan diziler yüzünden  saraydan  çıkmayan, başta Hürrem olmak üzere Harem’de ‘cariye’ peşinde ‘ koşan ‘kadın düşkünü’ bir hükümdar olarak gösterilmiştir.

Fâtih Sultan Mehmed Üzerine
Yine özellikle ‘büyük fetihle’  hem Hz. Peygamber’in hadîsine mahzar olan hem de ‘şehirler padişahı’nı (İfâde Attilâ İlhan’a âittir.) bize hediye eden ‘Fâtih’ ünvanlı, 5 dil bilen, Avnî mahlasıyla şiirler yazan büyük bir şair, âlim,  2. Mehmed  – üstelikte adında tarih geçen – bir programda ‘şarap’ içtiği ispatlanma derecesinde tartışılmıştır.

II. Abdülhamid Üzerine
Geleyim Osmanlı İmparatorluğu’nun en zor döneminde 33 yıl padişahlık yapan 2.Abdülhâmid’e. Cumhuriyetin kuruluşuna yakın tarihlerdeki hükümdarlığından mıdır nedir Osmanlı İmparatorları içinde en çok haksız eleştirilere hakaretlere uğrayan II. Abdülhamid’dir. Ki onu bir Fransız yazar,  Albert Vandal ‘Kızıl Sultan’  olarak nitelemiştir. ‘Müstebid’ (baskıcı) de ‘içimizdeki İrlandalılar’ın bir yakıştırmasıdır.

Oysa ilk anayasa onun zamanında yapılmış ve Meclis-i Mebûsan ( Milletvekilleri Meclisi) onun zamanında açılmış, 1. ve 2. Meşrutiyet – kesintilere uğrasa da – onun zamanında ilân edilmiştir. Batılı anlamdaki eğitim kurumları, (Kız Mektepleri de dâhil) ulaşımdaki atılımların çoğu, Ziraat Bankası’nın kuruluşu onun döneminin yeniliklerindendir. Ordunun modernleşmesinde de büyük rol oynamıştır.

Ama II. Abdülhamid döneminde imparatorluğa ait topraklar (özellikle Balkanlar) Rusya’nın da etkisiyle ateş çemberine dönmüştür. İçeride özellikle İttihat ve Terakkî ve çevresinde oluşan muhalif grup imparatorluğun başını çok ağrıtmıştır.

İttihat ve Terakkî , II. Abdülhamid’i tahttan indirerek 1909’da ele geçirdiği yönetimi 5 yıl bile idare edememiş ve Osmanlı İmparatorluğu’nu I. Dünya Savaşı’na sokmuştur. (Çanakkale Zaferi ve Kut’ül Amare Savunması’nı dışarıda tutarsak  1918’de biten I. Dünya Savaşı’nda mağluplar tarafındadır ve 30 Ekim 1918’de Mondros  Ateşkes Antlaşması’nı imzalamak zorunda bırakılır. Ama saldırgan Batılı ülkeler, – özellikle İngiliz, Fransız ve İtalyanlar-  Panıslavist Rusya ve onların jandarmaları Yunanlılar / Ermeniler  Türk yurdunda işgalleri başlar.

Anadolu’nun Uyanan Ruhu: Millî Mücâdele
Ama bu saldırganların unuttuğu bir güç vardır: Anadolu ruhu. İşte bu güç, düzenli ordular kurulana kadar önce  işgal edilmiş şehirlerini ve sonra da  Türk yurdunu canı ve kanı pahasına savunur. Daha ‘Millî Mücâdele’nin sürdüğü zamanlarda 23 Nisan 1920’de, Ankara’da Türkiye Millet Meclisi açılır ve Mustafa Kemal de ilk TBMM Başkanı seçilir. Ama batılı efendilerinin direktiflerinden hâlâ vazgeçmeyen Yunanlılar saldırılarına devam eder. 26 Ağustos 1922’de Mustafa Kemal önderliğinde Türk Ordusu (Ki komutanların hepsi de Osmanlı döneminde yetişmiş subaylar idi.) tarafından başlatılan Büyük Taarruz (Başkomutanlık Meydan Muharebesi) ile  9 Eylül 1922’de  İzmir’e girer.18 Eylül 1922’de de Yunan kuvvetleri Anadolu’yu tamamen terk eder ve böylece muharebe ve savaş sona erer.

Yönetime yönelik birkaç inkılâptan sonra 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilân edilir. Aynı gün de Mustafa Kemal oy birliği ile (Oylamaya 158 milletvekili katılmıştır.) ilk cumhurbaşkanı seçilir.

Bütün bunlar 30 Mayıs 2016 tarihli Sözcü gazetesinin ( 29 Mayıs 1453 İstanbul’un Fethi’nin 563. Yıldönümü Kutlamaları üzerinden Osmanlı’nın son yıllarını ‘dövüyor’.) attığı haritalı  manşeti görünce geldi aklıma.

Son söz: İnkârla bir yere varılmaz. Osmanlı da bizimdir Cumhuriyet de…

 

 
Toplam blog
: 300
: 1022
Kayıt tarihi
: 13.06.10
 
 

Tarih, edebiyat, şiir, dil ..