Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '15

 
Kategori
Tarih
 

Osmanlı Devletinin kuruluşu: Tartışmalar ve bugün varılan genel kanı: Birinci yazı

Osmanlı Devletinin kuruluşu: Tartışmalar ve bugün varılan genel kanı: Birinci yazı
 

Diriliş, Ertuğrul dizisi, tarihsel gerçekliği olmayan bir hikaye


Kayı efsanesi nereden çıktı:

Alman doğubilimci Joseph Marquart, 1914 yılında Osmanlıların soyunun geldiği uzun yıllar idaa edilen Kayı boyunun Moğolistan’da yaşayan Kay kavminden gelen Türkleşmiş bir Moğol kavmi olduğunu belirtir.

Fuat Köprülü bu tezi sert bir dille eleştir. Bu konu ile ilgili 1943 yılında yazdığı makalede Paul Witettk’in 1938 yılında yazdığı kitap ve Sorbonne üniversitesinde aynı yıl verdiği konferanslara Osmanlıların sınır boylarındaki gaziler tarafından kurulduğu ve herhangi bir kabileden olmadığı tezini de eleştirir.

Kayı tezine bir zamanlar kendisinin de şüphe ile yaklaştığını belirten Fuat Köprülü 1943 yılında yazdığı makalesini, Osmanlı devletinin kuruluşu ile ilgili yeni deliller öne sürerek, Osmanlı devletinin küçük bir aşiret olan Kayıların başındaki Osman Bey tarafından kurulduğu tezi ile bitirir.

Fuat Köprülü daha sonra yazdığı yazılarda ise, “Osmanlı devletinin kuruluş muamması henüz izah edilmekten hatta biraz aydınlatılmaktan çok uzaktır” diyerek, kendi kendisiyle çelişkiye düşecektir.

İngiliz tarihçi Herbert Adams Gibbons’a göre, 1916 yılında yazdığı eserinde Türkologlar tarafından kabul edilmeyen ancak uzun araştırmalar sonucu kabul edilen görüşe göre, Harizm’den Moğolların önünden kaçarak Söğüt civarına yerleşen Ertuğrul ve Osman aslında şamandı ve Osman’ın asıl adı da Otman’dı. Müslüman bir çevreye gelince sonradan İslamlığı benimseyerek Osman adını aldı.

Herbert Adams Gibbons’a göre Osman ve adamları, çevrelerindeki Hristiyan nüfusu da İslam’a geçmeleri için zorlamışlardır. Yoksa sayıları 400 olan bir kabilenin 1290 yılından 1300 yılına kadar sayılarının 10 yılda 10 kat artması imkânsızdır. Anadolu’ya daha önce yerleşen Türk beyliklerinin Osmanlı’ya fetihlerle dâhil edilmeleri, zaten yerleşik olmaları, Osmanlı devletinin kuruluşunda Köse Mihail gibi sonradan müslümanlaşmış Rum savaşçılar olması, bu tezi güçlendirmektedir.

Böylece Osmanlılar tarih sahnesine çıktıkları yerde doğan karma yeni bir toplumdur. 1. Murat devride Hristiyan çocuklarının devşirilmesi ile kurulan yeniçeri ocağı, devşirme yöneticiler ile de Türklük ’ten ayrı, melez bir devlettir.

Erhan Afyoncuoğlu’da Osmanlının varlık sebebini Rumeli’ye dayandırır. Osmanlı iktisadi yatırımlarını hep balkanlara yapmış ve içinden çıktığı Anadolu’yu sadece asker kaynağı olarak görerek ihmal etmiştir.

Tarihini süreç te Erhan Afyoncuoğlu’nun bu tezini kanıtlar.

Osmanlı devleti daha 1. Murat devrinde balkanlarda Anadolu’daki topraklarının 2 katından fazla bir büyüklüğe erişmiştir.

Devşirme sistemi 1. Murat zamanında Pencik kanunu ile kurulmuş, oğlu yıldırım Beyazıt zamanında Anadolu beyliklerinin hızlı ve acımasızca balkan vasal devlet askerleri ve yeniçeri ordusuyla tasfiyeye başlanması Müslüman ve Türk Anadolu halkının büyük tepkisiyle karşılaşmıştır.

Yıldırım Beyazıt bu tepkiyi kaale almamasının faturasını, Ankara Çubuk ovasında Timur’a karşı yaptığı savaşta ağır bir şekilde öder.

Erhan Afyoncuoğlu’na göre Balkan savaşından sonra Trakya hariç bütün Balkanların elden çıkmasıyla, Osmanlının varlığının da fiilen bir anlamı kalmamıştı.

Peki ya Kayı Boyu efsanesi nereden çıkmıştır:

Osmanlı tarihçilerinin 2. Murat zamanına kadar yazdıkları eserlerde kayı boyu ile ilgili bir bilgiye rastlanmaz. 2. Murat’ın yakın dostu Yazıcıoğlu, Reşideddin tarihinin Oğuz tarihi bölümünü Türkçeye çevirdiğinde Oğuzların en çok hakan çıkaran en soylu boyunun Kayılar olduğu görülür.

İşte Osmanlının Kayılardan geldiği iddiası bu keşiften sonra başlar. 2. Murat Kayı damgalı sikkeler bile bastırır. Ancak oğlu 2. Mehmet bile bu Kayı iddiasına itibar etmemiştir.

Yaşayan en önemli Osmanlı Tarihçisi Halil İnalcık, Devleti’Aliyye adlı eserinin birinci cildine aynen şunları yazıyor:

“Daha 2. Murat devrinde yazılmış Yazıcızade Ali’nin Selçukname’sinde, Osman Gazinin sözde Oğuz Han’ın büyük oğlu Günhan’ın oğlu Kayı’nın soyundan olduğu için uçtaki Türk beyleri tarafından üstün hükümdarlığa seçildiği kaydedilir ve şu iddia eklenir: “ Günhan’ın vasiyeti Oğuz türesi mucibince Kayı soyu varken Özge boy hanlarının soyuna hanlık ve padişahlık değmez.” Bu iddianın tarihi kaynağı ne olursa olsun Osmanlı Hanedanı, egemenliğini meşrulaştırmak ve özellikle Timur ve oğullarının üstünlük ve himaye iddialarına karşı çıkmak için bu görüşü benimsemiş, 2. Murat’tan başlayarak paralarda ve silahlarda Kayı Boyu damgası kullanılmıştır.

Görüldüğü gibi Osmanlı imparatorluğunun kuruluş şekli ve devlet yapısı Timur ve ardılları tarafından siyasi malzeme yapılmıştır. İşte bu durumdan devletinin yapısı nedeniyle de 2. Murat oldukça endişe duymuş olmalı ki, hanedanını yüce bir Türk soyuna bağlama gereği hissetmiştir.

Osmanlıların Soylarının Büyük Oğuz Han’a kadar dayandırıldığı Kayı Boyu hikâyesi de, işte bu endişenin sonucunda türemiştir.

Konuyu ikinci ve son yazıla bitireceğim.

AHMET ELDEN

 
Toplam blog
: 138
: 5557
Kayıt tarihi
: 05.10.11
 
 

1968 Afyon doğumluyum Antalya'da yaşıyorum. Antalya end. meslek. lisesinden sonra Anadolu Ünivers..