Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '16

 
Kategori
Siyaset
 

Osmanlı özlemi ve Osmanlısppor

Osmanlı özlemi ve Osmanlısppor
 

Toplumun bir kesimi Osmanlı'ya özlemi siyasal bir hedef haline getirdi. Ya da daha doğru ifadesi ile, toplumun bir kesimi bu garip hedefe doğru yönlendirildi.

Her toplum kendi geçmişi içinden türemiştir.

Kendi geçmiş siyasal yapılanmasını ile sosyal ve kültürel değerlerini "aşarak" şimdiki zamanına gelebilmiştir.

İşte bu noktada aşağıdaki soruların yanıtı verilmelidir:

-   Yaratılmak istenen Osmanlı özleminin içeriğinde neler vardır?

-   Söz konusu içeriğin özünde hangi siyasal hedefler bulunmaktadır?

Osmanlı'nın esasında tek-adam yönetimi vardır. Cumhuriyet, halkın iktidarı fikrini getirmiştir.

Osmanlı'da ümmet vardır. Yeni Türkiye Cumhuriyeti ise, millet esasına göre oluşmuştur.

Osmanlı'da iktidar yetkisi, göklerden aldığı yetki ile padişah tarafından kullanılır. Yeni Türkiye Cumhuriyeti'nde ise, milli devlet esastır ve "hakimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir..."

İşte laik ve sosyal bir hukuk devleti olma iddiasındaki yeni Türkiye Cumhuriyeti'nde yaratılmak istenen Osmanlı özlemi, Atatürk Türkiye'si ile aşılan bu değerler silsilesinin tersine gelişen bir sistemi hedef almaktadır. Bu nokta önemlidir.

Bu çok önemli nokta tespit edilmeden bugünün siyaset arenasında olup/bitenleri anlamak mümkün değildir.

Söz konusu özlem, çeşitli medya araçları ile desteklenmekte, kültürel propagandalara zemin oluşturmakta ve insanların din duyguları hoyratça istismar edilmektedir.

Bilindiği üzere ligimizin önemli takımlarından birisinin adı, Osmanlıspor olarak değiştirilmiştir.

Osmanlıspor'un maçlarını tribündeki mehter takımı şenlendirmekte, Mehter Marşı eşliğinde tribünler coşturulmaya çalışılmaktadır.

Geçtiğimiz hafta oynanan lig maçında Osmanlıspor Kasımpaşa ile oynuyor ve derken Osmanlıspor bir gol atıyor. Tribün hep bir ağızdan bağırıyor:

-   Ya Allah bismillah, Allahu ekber!

Ne demektir bu? Ne anlama gelmektedir? İnsanların inanç dünyası nasıl olup da bir tribün tezahüratı mertebesine indirgenebilmektedir?

Allahın büyüklüğü ile Kasımpaşa'ya atılan golün ne alakası vardır?

İşte ülkenin kültürünün seviyesi, dini inançların istismarı ve siyasal hedeflerin inanç dünyası içine gizlenmesinin çirkinliği bu noktalara kadar sürüklenebilmektedir...

Ama bir nehrin kaynağına doğru yüzemezsiniz.

Çağın kültürel akışına ve sosyal gelişme çizgisine meydan okuyamazsınız.

Bir süre sonra yorulursunuz ve buruşturulup, tarihin çöplüğüne atılırsınız.

www.haksal.av.tr

@farukhaksal42

www.soruyusormak.com

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..