Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '09

 
Kategori
Güncel
 

Osmanlıya özlem, bit pazarına rağbet

Ülkemizin içinden geçtiği süreci dışarıdan görebilme ya da bir tarihçi, bir sosyolog gibi bakabilir miyiz hepimizi bilmiyoruz. Ülkemiz kabuk değiştiriyor. Yapısallığımız yeniden programlanıyor, hükümet bu zamana kadar tabu şeklinde kilitlenmiş olan ulusal ve yapısal problemlere, bizi korkutan bir hız ve tam bir şeffaflık arzetmeyecek şekilde, farklı çözüm arayışında ve bir takım kararlar alıp uygulamaya çalışıyor. Burda şu soruları sormak gerekiyor:

İktidarın kafasının içinden ne geçiyor? Aklındaki ne? Hedefi ne? Bugüne kadar uyguladığı ve hiç denenmemiş metotlar ne kadar işe yarayacak? İşe yarayacak mı? Yoksa tam tersi olup ülkeyi büyük bir kaosun içine mi sürükleyecekler? Yoksa bütün bunlar ileride sevrin başka bir versyonu olarak çıkacak senaryonun bir ön görüntüsü mü?

ABD ve Avrupa'nın ülkemiz üzerindeki etkisi ve uyguladığı politikalarda ne kadar etkili olduğunu herkes biliyor. Ayrıca bu ülkelerin gelecek için 50 yıllık programlar ve politikalar ürettikleri de herkesce malum. Acaba Türkiye açısından 50 yıl sonrası için ne planlandı ve şu andaki uygulamalar ülkeyi nereye götürüyor?

İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana daima ABD ye bağımlı politikalar izleyen iktidarlara alıştığımız için , şimdiki iktidarın ne kadar ABD ye bağlı olduğunu kestiremiyoruz. Devlet adamlarımız ne kadar keskin görüntüye sahip ve vizyona sahip? Güven veriyorlar mı?

Bence toplumda şöyle bir anket yapılmalı. İktidarın uygulamış olduğu politikalara ne kadar güveniyorsunuz? Güven sorunu var mı? Eğer var ise acaba bunda iktidarın uyguladığı politiklarda KAMUYU AYDINLATMA ilkesinin işlememesi ne kadar önemli ?

Ben son zamanlarda şunu kendime sormaya başladım. Saddam Kuveyt'e girmeden önce ABD'ye danışmıştı ve o zaman ABD Dış işlerinden, biz buna karışmayız bu sizin Kuveyt'le aranızdaki bir problemdir diye yanıt almıştı, bir başka deyişle tavşana kaç, tazıya tut denmişti. ABD 'den aldığı gaz ile Kuveyt'e giren Saddam'ın hali meydanda. Acaba buna benzer bir gaz da bizim iktidara veriliyor olmasın?

"Yürü be koçum, one minuteçu aslanım benim, senin IMF ye falan ihtiyacı yok, sen osmanlının torunusun, bak tüm müslümanların gözü sende, sen neoosmanlı olacaksın, büyü korkma, toprak bütünlüğün garanti altında, sen açıl iyice gevşe, bak ben Iraktan çıkacağım, o zaman buralarda benim varisim sen olacaksın, kimse seni bölemez ....."

Ben size birşey söyliyeyim mi, bu kürd bölücülerin durmaya niyetleri yok. Verdikçe isterler, sarı öküzü biz çoktan verdik (daha önce yazdığım bir hikaye), meclise zaten girdiler, nüfussal olarak da dengeler değişiyor, belli bir aşamaya gelince ümmetçilikmiş, demokrasiymiş bir işe yaramaz. kimse de dinlemez bizi. Bu nifak tohumlarını ekenleri içimizden temizlemeliyiz, aksi takdirde bu bölücüler içimizdeki genç nüfusu kirlettikçe, koynumuzda yılan beslemiş gibi oluruz. Bana göre NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE den sonra bizim için en güzel söz TÜRK KÜRD KARDEŞTİR, AYRIM YAPAN KALLEŞTİR. sözüdür.

Bir konu daha var, diyelim ki bu bölücüler iyice şımardılar, olaylar çıkardılar, yine metrolarda terör estirdiler ve milletin kafasındaki tetik, o bir türlü attırılmaya çalışan ve atmayan tetik, "TIK" derse, ben size söyliyeyim, bu millet önce başbakan ve cumhurbaşkanından başlar, apodan çıkar ve devam eder. Gerisini düşünmek bile istemiyorum. Sel gibi F5 hortum gibi önüne ne gelirse götürür. Çünkü bu milleti uzun süreden beri dejarj olmadı. Aynı deprem gibi enerji birikiyor. Dejarj olmaması için herkes elinden geleni yaptı.

SAYIN ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİ KARDEŞLERİM: Vatan için, millet için ödemiş olduğunuz bedel çok kutsal ve takdirle saygıyla karşılıyorum. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Ama unutmayın ki bu hükümet gelir gider, bu hükümete bakıpta vatana millete bayrağa sitem etmeyin. Bir vatandaş olarak sizinle gurur duyuyorum, elimden gelen bu, keşke başka şeylerde yapabilsem. Bizim analarımız hiç bir zaman boşuna ağlamışlardır, ağlamayacaklardır da.

Yapılacak en büyük hata, sessiz çoğunluğu nasıl olsa onlar sessiz, devlete karşı gelmez deyip, bir takım şımarıkların isteklerini yapmaya veya onların tarafına ödün vermeye kalkmaktır. Her iki tarafında mutabakat yapacağı bir zemin oluşturulmalıdır ve bu, zafer işareti yaparak biz APO nun talimatıyla geldik pişman değiliz diyen teröristleri getirmekle olmaz. Sayın iktidar ve politika yöneticileri tek tavsiyem şudur, İŞİNİ BİLMEYEN ÇAVUŞLAR DÖNER ....AVUÇLAR misali acemilik ve yanlışlarla, milletin tepesindeki tetiği attırmamayın. Çünkü artık millet homurdanmaya başladı, sessizlik yavaş yavaş kayboluyor.

 
Toplam blog
: 116
: 735
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

1994 Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat bölümü mezunuyum. Aynı üniversitede Genel İktisat Polit..