Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '08

 
Kategori
Eğitim
 

ÖSS bir kurtuluş mu?

ÖSS bir kurtuluş mu?
 

Bir eğitim öğretim yılının daha sonuna geldik. İlk ve orta öğretimin yanısıra, yüksek öğretimde de üniversiteler birer birer dönemi bitiriyor.

İlköğretimden sonra ortaöğretim geliyor, orta öğretimden sonra yüksek okul kapısına dayanılıyor.

Eğitimin her kademesinde ayrı bir yarış, küçücük omuzlara yüklenen ayrı bir yük karşımıza çıkıyor.

Yıllar geçiyor, sınavların adı değişiyor ama içeriği ve amacı değişmiyor.

Birbirinden kapsamlı adlandırılmış sınav adları, kısaltmalar cümbüşü içerisinde beynimize kazınıyor. OKS ile kulvara inen çocuk, ÖSS duvarına son hız varıyor, ya duvara tosluyor ya da kolaylıkla aşıyor.

Duvarı aşamayan bir çok gencin affına sığınarak, duvarı geçebilen gençleri nelerin beklediğinden bahsetmek istiyorum.

Son yılların popüler mesleklerinden birisi de Gıda Mühendisliği. Özellikle Tarım Ve Köyişleri Bakanlığı'nın mevzuatlarını güncellemesi ve kadrolarında daha fazla Gıda Mühendisi'ne görev vermesi neticesinde Gıda Mühendisi ihtiyacı arttı ve bir anda revaşta olan bir meslek konumuna geldi.

Üniversite sınavını kazanmış ve Gıda Mühendisliği eğitimi almaya hak kazanmış gençleri örnek vererek, eğitim sistemini ve sonuçları ilişkilendirmeye çalışacağım.

Gıda Mühendisi adayları, hazırlık hariç 4 yıllık bir akademik eğitim alırlar.

Bunun ilk senesi, birçok bölümde olduğu gibi, Lise derslerinin pekiştirilmesi ve bölüm için altyapı oluşyurabilecek derslerin ayrıntılarına girilmesine yöneliktir. Yıllar geçtikçe lise derslerinden kopan öğrenciler, matematik ve mühendislik ağırlıklı, çok yoğun sayısal derslerle içli dışlı olurlar.

Dersler o kadar kombine olur ki matematik, fizik, kimya, biyoloji bunların bileşimi olan fizikokimya, biyokimya, biyofizik dersleri birbiri içinde kaybolmaya, formüller ve latince ifadeler uçuşmaya başlar.

4 yılın veya genellikle 5 yılın sonunda öğrenci, saçlarının bir çoğunu dökmüş bir şekilde, hafifçe kamburu çıkmış olarak mezuniyete hak kazanır.

Sonuçta diplomasında üniversite hayatının ödülü olan şu ifadeler bir teselli imkanı verir:

"Akademik eğitimi boyunca aldığı dersleri başarı ile tamamlamış ve Gıda Mühendisi Ünvanını almaya ve yasaların kendisine verdiği yetkileri kullanmaya hak kazanmıştır"

Artık mezundur ve kendisini bekleyen yepyeni hayata savrulmuştur.

Gıda Mühendisliği Bölümünde Araştırma Görevlisi olarak çalışan bir arkadaşımla sohbetimizden alıntılar yapmak istiyorum:

"Bu yıl bölüm 20 mezun veriyor. Türkiye'de 14 veya 15 Gıda Müh. bölümü var. Yani bu yıl 300 civarında Gıda Müh. mezun oluyor ve piyasaya atılıyor. Gıda Müh. bölümü ülkemizde 15 yıllık bir geçmişe sahip, buna göre 4500 mezun ortaya çıkıyor, yani 4500 Gıda Müh. Yaklaşık bir hesapla tabiki.

Peki bu mezunlar ne yapıyor? Kaç tanesi kendi mesleği ile uğraşıyor? Mesleğini yapan kaç mühendis gerçekten yaşamını idame edebileceği maaşı alabiliyor?

Hala binlerce işsiz Gıda Mühendisi asgari ücret uğruna firmaların kapısında dolaşırken neden hala bölümlere öğrenci alınıyor?

Bu denli işsiz üniversite mezunu varken, neden YÖK kontenjanları arttırma gereği duyuyor?

Daha kültürlü bir toplum yaratılma arzusu mu yoksa işsizlik dağını gizleme stratejisi mi?

Yeni bir ÖSS daha kapımızda, her yeni sınav beraberinde yeni sorular ve sorunlar getiriyor.

Tüm bu olumsuzluklar ışığında bütün pozitif enerjimle sınava girecek gençlere başarılar dilerim.

 
Toplam blog
: 117
: 1067
Kayıt tarihi
: 26.09.07
 
 

1980 yılında Mersin'de doğdum, bütün eğitim öğrenimimi Mersin'de tamamladım. Yetmedi, işimi de Mersi..