ÖSS hazırlık sürecinde motivasyonun önemi

Sınavlar sadece öğrendiğiniz ya da ezberlediğiniz bilgilerin sınandığı süreçler değildir. Bir sınavı geçebilmek, öğrenilen bilgiler yanında, o depoyu en verimli bir şekilde ve size verilen kısıtlı bir zamanda kullanabilmeyi gerektiren doğru ruh halini ve zihni etkin kullanmayı gerektirir. Hedef, çok fazla şey bilmek değil, bilgiyi, doğru, yerinde ve optimum bir şekilde kullanabilmektir. Heyecanı ve ruh durumunu kontrol edebilmek ve içsel potansiyeli daha verimli kullanabilmek başarının önemli koşullarından biridir.

Hayallerinize kolayca ulaşabilmenin yolu bir takım gerekliliklerle doludur. Başta o amaç ya da hayali gerçekten isteyip istemediğimizi kendimize sormamız ve yüreğimizdeki gerçek sesin verdiği yanıtı dinlememiz gerekir. Ardından onlara ulaşmamıza engel olan zihinsel, davranışsal sınırlayıcı tutumlarımız ile bizi engelleyebilecek dış nedenlerden (çevre, arkadaş, televizyon, v.b.) kurtulmak ve nereden, nasıl başlayacağımızı bilmeyi gerektirir. Tüm bu hazırlıklara rağmen, işler istediğiniz gibi gitmiyorsa, gereklilikleri sağlayacak içsel disiplinimiz yoktur ve motivasyonumuz eksiktir.

Aslına bakarsanız, çoğunlukla öğrenciler ne yapmaları ve ne yapmamaları gerektiğini bilirler. Ama bilmek yapabilmek anlamına gelmediği için bu bilinenler yaşama geçirilemediği için pek çok sıkıntılar yaşanır. Okullara, dershanelere gidiliyor, üstüne de özel dersler alanlar var… Tüm bunlara rağmen istenen sonuca ulaşılamıyorsa sorun nerede? Acaba sorun bizde mi? Dershanede mi, okulda mı? Bence en büyük sorun, öğrencinin motivasyonunun sağlanamamasıdır.

Motivasyon çok önemli… Bir işi birisine yaptırmanın en güzel yolu… Motive olmamış bir insan, hedefe ulaştıracak şeyleri yapamaz; ya da yapar gibi görünse de sonuca ulaşamaz. Sınavlara hazırlık olayı da bir motivasyon meselesidir. Gerçekten motive olmuş birisi, çalışmaların gerektirdiklerini yapar, eğlencesinden, istirahatından ve boş geçen zamanlarından feragat eder. Ünlü boksör Muhammed Ali’ye sorduklarında gününün önemli bir bölümünü antrenmanlara ayırdığını söylemiş. Sormuşlar ona : “ Peki bir günde saatlerce antrenman yapmak, sizi yormuyor muydu, sıkılmıyor muydunuz? ” Cevaba bakın :” Sıkılmak ne demek? Antrenmanlardan nefret ediyordum. Ancak dünya şampiyonu olmak için, tüm bunları yapmam gerektiğine inanıyor ve azimle çalışmaya devam ediyordum”. Alın size, bir dünya şampiyonunun cevabı…

Tatlı sonuçlara giden yolda bazen acı otlar yememiz gerekebilir.

Bu yazı, eş zamanlı olarak, gelisimbahcesi.com adresinde yayınlanmaktadır.

Sorularınız için :

postmaster@gelisimbahcesi.