ARTILAR; değişimler - doğrular
YÖK, eğitim sisteminde "bir tarihi karara" daha imza atmıştır.
Meslek liselerine avantaj getirip getirmediği OLUMLU-OLUMSUZ tartışılacak. Meslek lisesi öğrencilerinin tercih alanları oldukça genişledi Sınavda isteyenin istediği fakülteyi seçmesi, anlamlı hale gelmiştir.
Katsayılar öncesi, meslek lisesi mezunlarının alan dışı tercihlerine girme oranı binde 6’ydı. Dikey geçişle de en az yüzde 10 oranında 4 yıllık fakültelere geçebiliyorlardı. Bu avantajları, yeni kararla daha da geliştirildi.
Meslek Liseleri alanları ile ilgili bölümleri tercih etmeleri halinde AOBP (Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı) önce 0, 06 EK KATSAYI ile çarpılacak (0, 06 x AOBP) Bunun sonucunda bulunan değer 0, 15 katsayısı ile çarpılacak. Böylelikle yerleştirme puanı ortaya çıkacak.
Öğrencinin istediği fakülteye girebilmek için, önündeki beş sınavdan en az ikisinden geçecek olması şans faktörünü azaltıp bilgi ve tercih faktörünü güçlendirecektir.
Tek sınavda 7 tür puan söz konusuydu, puan sayısının 17’ye çıkarılması da önemli bir değişikliktir. Eski sistemde tıp ve fen aynı puan grubundan öğrenci alıyordu, şimdi alt gruplar oluşturuldu. Bir örnek; Tıp Fakültesi için biyoloji puanı, mühendislik fakültesi için matematik puanı belirleyici olacak. Bu durum, ileride fakültelerin kendi öğrencilerini seçmesi gibi bir gelişmeye de imkân verebilir.
11 puan türünün olması. Birinci sınavdaki testlerin ikinci aşama puanlarını etkilemesi yabancı dil puanları hariç % 40 olacak olması.
EKSİLER; eksikler - yanlışlar
MEB’i “erken yönlendirme” sistemine büyük etkide bulunacak. Yeni Eğitim sistemlerinin özelliği olan; “ilgi ve yeteneklerin mümkün olduğunca erken yaşlarda keşfedilip o alana yönlendirilmesi” bu
Okul içi eğitimin etkisi % 20 den %13, 5 arasına indirildi. Oysa MEB, okul içi eğitimi çok daha etkin kılmak için liselerin giriş sınavı SBS’ de ilköğretim başarı puanının etkisini yüzde 25’e yükseltti. Bu çelişki dikkatle izlenmeli!
Meslek liselerine kendi alanlarıyla ilgili programlara girişte avantaj sağlanıyordu. Ayrıca nasıl bir eşleştirme yapılacak o belli değil. Örneğin iletişim lisesini bitirenler, iletişim fakültesine girişte 0.06 ek puan alacak mı?
Bu karardan sonra SBS velilerine de ilköğretim başarı puanının kaldırılmasını isteme hakkı doğar mı? “Anadolu ve fen liselerine girişte de sadece sınav geçerli olmalı” denilebilinir mi?
ÖSYM Başkanı’nı meslek liselerine kendi alanlarıyla ilgili fakültelere girişte yine kısıtlamalarının olması utanç verici ve ayrımcılıktır. Örneğin iletişim lisesini bitiren, iletişim fakültesine girerken ek puan alamayacakmış!
Eğitim sistemlerinin temel işlevlerinde biri, üretim ihtiyaçlarına göre donanımlı insan gücü yetiştirmektir. MEB’in “okul içi eğitimi güçlendirmek” için önemli çalışmaları; Lise ve dengi okullarda 400’e yakın ders okutulması ve her birinin farklı amaç ve işlevlerinin olmasıdır. Hepsi de hem bireyler gelişimi için çok çok önemlidir. Ama YÖK VE ÖSYM Başkanı bu dersleri sadece 10 dersten soru sorar ve okuldaki başarıyı (AOBP) hiçe sayarsanız neler olur düşünebiliyor musunuz?..
Giriş sınavlarında soru sorulmadığı için resim, müzik, beden eğitimi, güzel sanatlar, güzel yazma-güzel konuşma, hukuk, Psikoloji, Sosyoloji, Demokrasi ve İnsan Hakları gibi daha pek çok derse öğrencinin-velinin hatta halkın bütünün bakış açısı daha açık ifade ile ön-yargısı ne olur düşünebiliyor musunuz?..
“Ortaöğretim başarı puanı”nın rolünün, Prof. Yarımağan’ın deyimiyle “birazcık” azalacak olması. “Birazcık”ta kalmayıp ortaöğretimde kalitenin büsbütün düşmesine, dershanelere akının artmasına yol açmasından kaygılıyım. Mutlaka bu hata giderilmelidir.
<ı>Öğrenim hakkı ve özgürlüğü yetmez; eşit koşullarda yarışacak ortam da sağlamak gereklidir. <ı>Türkiye’de bugün her kademede eğitim son derece ‘yaygın’ hale gelmiştir.
Bugün sorunumuz artık “kalite”dir!
<ı>
<ı>Ayrıca bakabilirsiniz-tersi yönde<ı>; 22-23/07/2009 A. Güçlü Ayrıca; <ı>23/07 2009 T. Akyol <ı>
<ı>
