Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '13

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Ot, çöp satarak köşe olan tanıdığım

Ot, çöp satarak köşe olan tanıdığım
 

www.aliozdemir.net


25 yıldır görüştüğüm bir tanıdığım var. Bu bey kahvehane, kafe, tuhafiye vb. gibi ticari işler yaptı. Hiç birisinde iyi bir kazanç sağlayamayıp battı.

Beş yıl kadar önce 10 metrekare civarında küçük bir dükkanda Uzakdoğu ülkelerinden ithal edilmiş ot ve çöplerden yapılan “kocakarı ilacı” türünde maddeler satmaya başladı. Çoğunluğu orta yaşlarını süren az kültürlü hanımlardan oluşan müşterileri üzerinde güvenilirlik oluşturmak için kapkara bir çember sakal bıraktı.

Hangi otun ne tür dertlere şifa (?) olduğunu öğrenmek için dini bilgi (!) veren kitaplar satan bir yerden kalın bir kitap satın aldı. Bu kitaba ben de biraz göz attım. Bilimsel temelli hekimlerin sakıncalı gördüğü ürünleri (şeker, reçel, pekmez, bal, marmelat vb.) göklere çıkarıyor. Kitabı kim yazmış derseniz söyleyeyim, kerameti kendinden menkul bir imam…

Dükkanına gelen her hanıma kafasına göre otlar, karışımlar, bitkisel destekler öneren yakınım iki sene içinde daireler almaya, lüks taşıtlar kullanmaya başladı. Yaptığı satışların yüzde 99’una fiş ya da fatura kesmeyen bu şahsın vergi gibi şeyler ödediğini de görmedim.

Maddi durumunu iyice düzelten, konuşurken Arapça, Farsça, Osmanlıca terimleri aralara ustalıkla serpiştiren muhterem kardeşimiz hac ve umre ibadetini de beş yıldızlı lüks otellerde yaptı.

Özel TV ve magazin basınında baş köşelere buyur edilen ot, çöp uzmanları saçma sapan teoremlerini ortaya döktükçe bizim elemanın cebi şişti de şişti. Zira her biri ayrı bir baharatı, otu, çöpü önerdikçe bizim TV bağımlısı tombik kadınlarımız çer çöp dükkanına koştular.

5 yıl gibi bir sürede işçi ve memurların 50 yılda kazandığı parayı kazanan tanıdığıma “yaptığı” önerilerin hep uydurma olduğunu söyledim birkaç kez. Cevap olarak “Bu memlekette o kadar çok saf var ki. Her duydukları şeye inanıyorlar. Bu küçük şişelerin içindeki karışımlar un, tuz, şeker, su, yağ, nane, kekik, maydanoz, soğan, sarımsak gibi zararsız maddelerin tozundan başka bir şey değil” der.   

Bu yazıda bahsettiğim konular tamamen belgelidir. Merak edene iş yerinin Anadolu’nun hangi ilinde olduğunu bile açıklayabilirim.

Sonuç olarak,

- Günde 7-8 saat uyuyan

- Üç öğün dengeli yemek yiyen

- Her gün 30-60 dakika hafif spor yapan (yürüyüş, koşu, yüzme gibi)

- Günlük 1,5 - 3 litre su içen

- Kepeksiz un, tuz, şeker, margarin, fast food yiyecek, sigara, alkol, şarküteri, GDO’lu tavuk, kirli havadan uzak kalan, strese girmeyen, ağır işlerde çalışmayan insanlar 80-100 yıl hiçbir sağlık sorunuyla karşılaşmadan, çer-çöp yutmadan yaşayabilir.     

   

Ali Özdemir

Web                : www.aliozdemir.net

Tlf.                  : 0533 838 60 97 – 0542 885 34 78 – 0505 220 83 85

 
Toplam blog
: 288
: 1733
Kayıt tarihi
: 24.04.11
 
 

Eğitimci - Yazar - Yayıncı. 1968'de doğdu. Marmara Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesini bitird..