Öteki erkek

‘Öteki kadın’ın erkek versiyonudur.

‘Öteki kadın’ genelde durumun farkındayken, ‘öteki erkek’ kendini hep asıl ve tek sanır.

Öteki olduğunu kadının ağzından tam olarak öğrenemese de, yarım ağızlı konuşmalardan kafasının çalıştığı ölçüde çıkarır.

‘Öteki kadın’ ın yaptığı gibi ‘boşan karından’ gibi kabullenici ve çözüm üretici bir teklif yerine, birlikte olduğu kadına küfreder, hakaret eder, hırsını alamayıp asıl adamın da peşine düşer. Bir şeyleri çözmek gibi bir derdi yoktur, her şeyi mahvetmeye uğraşır, sabredemez.

Vaktinin büyük bir kısmını acı çekerek geçirir, geri kalan kısmını ise kadına istemsizce kul köle olarak. Her görüşmeye ‘bu son görüşme’ artık diye gider ve kadının bir busesiyle bile bu ilişkinin zayıf karakteri ve bağımlısı olur.

Çok canı sıkıldığından olsa gerek, çok can sıkar.

Dostoyevski’nin ‘Yer Altından Notlar’ında olduğu gibi, insan olduğunu hissetmeye ihtiyaç duyar ve bunun için bir bara gidip içip içip olay çıkarıp kıçına tekmeyi yediğinde, ‘oh be demek ki beni görüyorlar, yani fark edildim yani insanım’ diyerek sevinebilir.

‘Kadının tek hakimi olmak ister, kadınla en çok ilişkiye giren taraf olmak ister ve kadının ima ederek anlattığı ‘asıl adam’layaşadığı yatak maceralarına tahammül edemez.

Kıskançlığı İtalyan asıllı gangster Al Capone’un 1920'lerdeki en büyük kozu Thompson gibi ona her türlü karanlık işinde yardımcı olan tek silahıdır.

Kadına bir anda deli gibi aşık kesilir, ilginin dozunu arttırır. Tek amacı vardır: kadına kendini inandırmak. İnandırana kadar neler çeker neler, neleri içine atar. Durmadan karar alır ve sonra durarak karar verir

Kadın kendisine inandığı zaman, bir süre bunun keyfini sürer zafer çığlıklarıyla. Sonra hayatındaki macera aniden sonlanınca, aslında mazoşist bir şekilde öteki erkek rolünden keyif aldığını görür ve tekrar sıkılmaya başlar.

Sıkılınca geçmişteki acı günlerini, öteki erkek olurken düştüğü hallerini hatırlar. Kadınla en çok birlikte olan erkek rekorunu eline almak için bir süre mutlu görünmeye devam eder ve sonra geçmişi unutamadığını, kişisel sorunları olduğunu anlatan bahanelerle kadını hem ‘asıl kişi’den ayırır, hem umut tacirliği yaparak onu kandırır, bekletir ve üzer hem de ona en büyük darbeyi ondan ayrılarak vurur.

‘Öteki erkek’ tüm hayatı boyunca onu ötekileştiren kadını sevse de, ondan görece çok daha saf başka bir kadınla evlenir. ‘Asıl kadın’ ise uzunca bir süre hayatına kimseyi alamaz ve yine de bekler bir zamanlar öteki şimdi asıl ama gelecekteki nefret edeceği erkeği ve o da bir süre sonra öteki erkekten  görece çok daha saf bir erkekle evlenir. Evlenince insanların değişeceği klişesinin türeme noktası ilişkisi biten öteki erkek ve asıl kadınların bu yaşadıklarından sonra o el değmemiş kadın veya erkek arayışından kaynaklanır.

Öteki erkek ve asıl kadını veya öteki kadın ve asıl erkeği sadece ötekili bir ilişkinin içinde bulunmuş birileri tanıyıp anlayabilir. Onun dışında hiç kimse onların yüreklerini göremediğinden, herkese sevimli ve cana yakın gelirler. Sıcak bir merhabayla kanınıza girer, sizi de ötekileştirirler.

Sevda Kuşu

22.11.2015

Saat:19.00