Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Öteki yanım!

Öteki yanım!
 

Bazı kadınların göbeklerinden çilek toplanır, bazılarının göğsünden gül koklanır, ensesinden reyhan, tarçın ceviz, bazılarının ayakları yıkanır, bazılarıyla mürdüm eriği toplanır, zeytin çırpılır.

Bazılarıyla ise tüm bunların yanı sıra birlikte düşünülür; olanı, olması gerekeni, geleni ve gitmekte olanı..

Bazıları hayatınızı kolaylaştırır, bazıları terliklerini al da gel der; hiç hesapsız, bazıları hayatınızı zindana çevirir, bazıları kelimelere küstürür.

Aşktır bazıları; sadece sol omzunuzun üstüne konmuş, hep orada taşımak istediğiniz sevdiğiniz bir melektir onlar, varlığı ile size güç veren. Annedir kardeştir onlar, dosttur, arkadaştır, huzurdur...

Bu yazının kaynağı göbeği çilek tarlası, ayakları yıkanan, huzur dağıtıcısı kadındır. Belki çok iyi tanınmış, hiç anlaşılmamış, belki yeni tanınan, çok iyi anlaşılan, sade ve yolundan sapmayan kadın..

Yirmi yıl sonra bir başına kalınca psikiyatrinin elinden kendini, düşünce gücüyle kurtaran kadın. Renkli taşlara ahenk veren NLP’ci bir kadın.

Çokluk sevinçti der, hiç pişman değildir yaşamdan, yaşadıklarından. Tahrip etti beni der "bir zalim dürüst" basar kahkahayı ve ekler -oysa hep dürüstlük isteriz; al sana dürüst der kendine; özleştirisidir tespiti..

Evrenin bilirkişilerinden olarak verdiği son öğüt:
“Yarım yaşamaklardan kurtar kendini zalim kanka! Böylesi yaşamak yaşama ayıp, bak hayat hızla akıp gitmekte yaşa…

Sen kalbini kapatmışsın; ara sıra birilerine aralama, ya böylece durmalısın; ya da kapılarını pencerelerini söküp at, oluk oluk aksın enerjin! Eğer bunu başaramıyorsan geçtiğin gittiğin yerlerden başkalarını da kendine benzeterek geçme; gitme!”

Bu öğütten sonradır ki kaldıkça bir başıma; -en sevdiğim haldir, - “yarım hayat” tanımı beynimi oyan bir el matkabına dönüştü, kafamın içinde...

Belki olmayan yanımı, onu; kaybettim.
Sol omzumda hep var olduğunu sandığım meleği düşürdüm; direnme gücümün kaynağını; düştüm...

Yanlızlık bile yaklaşamaz oluyor çekildiğimde karanlığıma; hayat belki ne tam ne yarım; tam ne yarım ne ki..

Ya da söyle desek yaşam, ne yarım ne tam: sek!

Ankara karanlık ve yağmurlu “ içimde yağmur, dışarıda yağmur” ( Yüksek Sadakat) yağsın çok yağsın…

Yazmak insanın kendisiyle düşünmesiyse; masum yalanın rengi beyazsa; gerçeğin rengi gökkuşağı gibidir, rengarenk ışık, ışık..

İnsan için çokluk birlikte düşünebiliyor olmaksa, anlamak anlamlandırmaksa; yaşamak arıdan karıncadan farklı ise insan için, bir hayatı paylaşmak birlikte düşünmeyi içermiyorsa; hayat, sadece kadın ve erkekten ibarettir; karıncadan arıdan; eksik ve yarım; aynı şeyleri düşünmek değil kastım düşünmek, bir düşünce bir düşünce daha çokluk..

Birlikte düşünmek; içimizdeki yalnızlığı durduran, içimizdeki yalnızlığa tek çare değil midir? 30 Nisan 2008

İçimde Yağmur

Zeynep Casalini ile düet
Söz ve Müzik: Kutlu Özmakinacı
Düzenleme: Serkan Özgen & Uğur Onatkut
Vokal Düzenlemeleri: Kenan Vural

Hala güzelsin
Eski bir şarkı gibi
Seni ilk görüşüm dün gibi

Nasıl unuturum
Verdiğimiz tüm sözleri
Gezdiğimiz yerleri

Bize bir şey olmaz derdik
Söyle ne zaman kirlendik
Eskiden bu şarkıları
Böyle suskun mu dinlerdik

Dışarda yağmur yağıyor
Gitme Vakti benim için
Biraz yürürsem altında
Belki yıkanır içim

Zaten akşam erken iner
Çocuklar okuldan döner
Beni burda görmesinler
Boşuna sevinmesinler

Dışarda yağmur
(İçimde yağmur)
Dışarda yağmur
(İçimde yağmur)
Dışarda yağmur
İçimde

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..