Otel ve odaları

(*)Bavul dolusu yalnızlıkların sığdırılamadığı otel odaları… Dünün silik ayak izlerini kemerli kapılarda karşılayan geniş avlular… Avlunun her bir taşında yıkanan anılar mıdır sahi, buyur edilen pencere pervazlarına? Gözlerini kaldırımlardan toplayan ayyaş kentin ışıkları yüzümüzde ve yüzümüzde, sıcak bir çorbanın dumanında tüten derin çizgilerimiz…

Hoş geldin hüzün! Hiç çıkarma postallarını, asma yitmişlerini dünden şimdiye gerilen çamaşır iplerine… Soluk boyaların tutunduğu soğuk duvarlara çivile geçmişin yarım kalan hesaplarını ve gir içeri öylece; çekingen, tutuk, dilsiz…

(**)Oteller ve sessiz çığlıklarıyla yamalı ruhların ardına saklanmış kendisini garipsenmiş, dışlanmış hisseden odaları… Köşesine bucağına sinmiş onlarca, yüzlerce anıyı nasılda taşır bedeninde ve de hiç şikayet etmeden? Koridorlarında kimlerin adımları yankılanmıştır acaba, sessiz olunmak için hangi fısıltılaşmalara şahit olmuştur duvarların yüzleri ? Öyle güçlüdür ki o duvarlar ve odalar; ser verir sır vermezler kimseye ve barındırırlar her yaşamışın öyküsünü; inceden inceye hislenirler çoğu zaman da, belli etmezler katlanırlar acıları paylaşıp geçici sahiplerine sadık kalırlar…

Ömrümüzde mutlaka bir kez de olsa kucak açmış, sarıp sarmalamıştır bir otel odası misafir etmiştir bağrında bizleri… Kimisi lüksün içinde kendisini beğenmiş gibi dursa da yine yalnızlıklar sunarken, kimisi arka sokaklarda kendisini yitirmemek çabasıyla, tarihe direnerek tüm mütevaziliğiyle ağırlamıştır uğrayan tek tük adımları… Misafirlerine yıllarca, bıkmadan usanmadan, cömertçe hizmet eden otel odalarının küçük birer isteği vardır aslında, her insan gibi onlarda nefes alırlar ve nefes almaya devam edebilmek içinde misafirlerinden hep hatırlanmayı, unutulmamayı isterler… Her insan gibi…

Yeni Şükran Oteli; İzmir’in tarihi Kemeraltı Çarşısının modern anlamda ilk ve şuanda yaşayan tek oteli. Otel yaklaşık 120 yıllık, üzerinde Rum mimarisini taşımakta ve varlığını ikinci sınıf otel statüsünde sürdürmekte…

Bizde bu tarihi yaşatabilmek adına birkaç yüreği Yeni Şükran Otelinin koridorlarına, duvarlarına, odalarına sığıştırdık…

Şimdi…

(*) Bir otel odasının yarı açık camından koklamalı bekli de Kemeraltı’nın yeni özlemlerini. Yepyeni camlar açmalı, içeri taptaze imbatlar kaçmalı. Siyah beyaz objektiflerden gökkuşağına nazır resimler çizmeli geniş avlulara…

Hoş geldin hüzün! Hiç çıkarma postallarını, zira değil midir ki çok sürmez bu ziyaretin…

Objektifini Yeni Şükran Oteline çeviren Fotoğraf Sanatçısı değerli arkadaşım Emin Aydoğan bu yazının esas kaynağı aslında… O Yeni Şükran Otelini seviyor ve nefes alan bu yeri yaşatmak adına fotoğraf sergisinin ev sahipliğini bu otelin koridorlarına süresiz olarak bırakıyor… Fotoğrafları yaklaşık 2 yıllık bir çalışmanın ürünü ve bu fotoğraf sergisinin önemli bir ayrıntısı var: Çekildiği yeri anlatıyor ve çekildiği yerde sergileniyor…

Görmek isteyenler için;

Adres: Saat kulesinden Kemeraltı’na girildiğinde (Anafartalar caddesi) Kemeraltı Karakolunun bitişiğinde…

<ı>

<ı>

<ı>Teşekkürler;

Fotoğraflar: Emin Aydoğan

(*) Özgür Hancıoğlu

(**) A.Demet Bakır