Ötenaziye evet

Gazetelerde, televizyonlarda emekli öğretmen Tuğrul Cankurt'un yaşamını izliyoruz.

Öğretmen arkadaşımız, geçirdiği trafik kazası sonunda yatağa mahkum olmuş durumda.

Yaşamasının, kendisi ve ailesi için çok önemli sıkıntılar yarattığının bilincinde...

Ötenazi hakkının yasal olmasını istiyor. Ağrısız, sızısız bu dünyadan göçmek istiyor.

Ötenazi, Yunanca bir kavram. Anlamı: İyi ölüm.

Ötenaziye , insanlığın bakış açısı çok farklı.

Çoğunluk, ötenaziyi cinayet olarak yorumlarken, önemli bir kesim de " İnsan hakkı" olarak görüyor.

Dünyanın bazı ülkeleri Hollanda örneğinde olduğu gibi Ötenaziyi kabul etmiş durumda.

Bazı ülkeler de ötenaziyi meclislerine taşımayı düşünüyor.

Dünyanın bir çok yerinde yasal ve yasal olmayan şekillerde ötenazi uygulanmaktadır.

Yaşlılar yurdunda, bir çok hastanelerde bu durum gözlenmektedir.

Tedavilerin kesilmesi, fişlerin çekilmesi de bir ölçüde ötenazidir.

Ülkemizde de bu tür olayların olduğunu kabullenmemiz gerekiyor.

Yaşamının, önemli bir bölümünü mutluluk içinde geçirmiş kişiler zaman içinde çaresiz hastalıklara yakalanmaktadırlar. Yatağa mahkum olmaktadırlar.

Çevresine, kendisine büyük sıkıntılar verecek bir sürecin içine girmekteler.

Bu durum ise çevresini ve kendisini mutsuz etmekte, büyük acılar yaratmaktadır.

Dinsel değerlendirmelerin ve bakış açılarının ise pratikte bir yarar sağlamadığını düşünüyorum.

Ötenazi bir hak olmalıdır.

Ülkemizde de bu konuda yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Bu yasal düzenlemler, iyileşemeyeceği, yatağa mahkum hastaların kendi irade ve isteğiyle, sağlık kurulunun raporuyla yaşama huzur içinde son vermesine olanak sağlanmalıdır.

Bu yasayla birlikte, belki de yasa dışı yapılan bazı ötenazi ölümlerin önünü de geçilmiş olunur.

Bu konu, cesaretle ele alınmalıdır.

Bu konunun alt yapısı ve yasal düzenlemleri yapılarak, bir çok insanımızın sıkıntısı giderilmelidir.