Otizm hastalık değlil, bir farkındalıktır

Geçtiğimiz 2 Nisan, Dünya otizm sendromu farkındalık günüydü.  Otizm, üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır. Bu belirtiler otizmi, daha hafif seyreden otistik sendromundan ayırmaktadır. Otizm kalıtımsal kökenlidir. Ancak kalıtsallığı oldukça karmaşıktır ve neden kaynaklandığı çok açık değildir. Buna ek olarak doğum sakatlıklarına neden olan etmenlerin konu ile yakından bağlantılı olduğu düşülmektedir. Ve erkeklerde rastlanma oranı kadınlara göre 4,3 kat daha fazladır. 1980’lerden bu yana da oldukça artış göstermektedir. Doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen otizm, 1985 yılında her 2.500 çocuktan birine konarken, günümüzde ise her 68 çocuktan birisine konulmaktadır.

Otizm beynin birçok kısmını etkilemektedir. Ama bu etkinin nasıl geliştiği çok iyi anlaşılamamaktadır. Ebeveynler genellikle çocuklarının yaşamının ilk iki yılında bu belirtileri fark etmektedirler. Erken davranışsal ya da kavrayışsal müdahaleler çocukların kendine bakabilme yetisi ile sosyal ve iletişimsel yetiler kazanmasına yardımcı olabilmektedir. Ebeveynlerin bazıları otizme çare ararken, bazıları da otizmin bir bozukluktan çok bir durum olduğuna inanmaktadırlar. Ve inandıkları bu durum için bir kültür ortaya çıkarmışlardır. İşte bu kültüre otistik kültür ismi verilmektedir. 

Konu hakkında açıklamalarda bulunan Otizm Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer, ülkemizde yalnızca 0-18 yaş grubu arasında yaklaşık 352 bin otizmli çocuğun ve gencin eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerden faydalanmak için beklediğini söylemiştir. Özer’in ifadelerine göre, erken tanı ve doğru bir eğitimle bu çocukların yaklaşık yüzde ellisinin topluma kazandırılması mümkündür.

Günümüzde her 68 çocuktan 1’inin otizm riskiyle doğduğunu, 20 dakikada 1 çocuğun otizm tanısı aldığını dile getiren Özer, '' Yaptığımız 'Türkiye’deki Bireylerin Otizm Algısı ve Bilgi Düzeyi' araştırmasında Türkiye’de her 10 kişiden 7’sinin otizmi duymadığını gördük. 'Otizme Mavi Işık Yak' hem bireysel hem de kurumsal olarak destek verilebilecek ve otizm farkındalığı için herkesi harekete geçirecek bir kampanya. Otizmli çocuklarımıza ve gençlerimize ışık olmak için herkesi 2 Nisan günü mavi giyinmeye, #otizmemaviışıkyak etiketi ile sosyal medya paylaşımları yapmaya, binaların mavi ışıkla aydınlanmasını sağlamaya ve otizm farkındalığına destek vermeye davet ediyorum” demiştir.

Öte yanda 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü'nde dünyada binalar mavi ışıkla aydınlatılacak, otizme dikkat çekmek isteyenler mavi giyecektir. Ayrıca sosyal medya hesapları üzerinden de #otizmemaviışıkyak etiketi ile mesajlar yayınlanacaktır. Kampanyanın Türkiye elçisi Tohum Otizm Vakfı'nın çağrısı ile Türkiye'de Boğaziçi Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Galata Kulesi başta olmak üzere pek çok bina mavi ışıkla aydınlatılacaktır.

Bende bu vesile ile otizmin bir hastalık olmadığını, aksine bir farkındalık olduğunu ifade ederek herkesi  #otizmemaviışıkyak etiketi ile sosyal medyada paylaşımlar yapmaya, binaların mavi ışıkla aydınlanmasını sağlamaya ve otizm farkındalığına destek vermeye davet ediyorum.

11 NİSAN 2016 PAZARTESİ