Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '22

 
Kategori
Sivil Toplum Kuruluşları
 

Otizmde eğitimin faydaları

Otizmli çocuklara erken çocukluk, okul öncesi ve okul eğitimi ile destek eğitim hizmetleri sunan Tohum Otizm Vakfı Eğitim Kurumları, dünyada kabul gören ve etkililiği bilimsel araştırmalarla desteklenen Uygulamalı Davranış Analizine dayalı eğitim modeli ile hizmet vereceği öğrencilerini bekliyor. Tohum Otizm Vakfı Kurucu Başkan Yardımcısı, Aylin Sezgin’den konuyla ilgili tüm detayları konuştuk.

- Öncelikle genel bir tanımlama olarak otizm nedir? Türkiye'de ve dünyada otistik birey sayısı nedir?

Otizmin görülme sıklığı günümüzde çok büyük bir hızla artıyor. Otizm görülme sıklığı 1985 yılında 2.500 çocuktan 1 iken, bugün her 44 çocuktan 1’e kadar yükseldi. Ancak hala otizmin ne olduğu tam anlamı ile bilinmemekte ve farklı gelişimsel yetersizlikler ile karıştırılmaktadır.

Otizm, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen karmaşık bir gelişimsel farklılıktır. Beynin ve sinir sisteminin yapısını ya da işleyişini etkileyen bir sürecin sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Otizmin genetik temelleri olabileceği, çevresel faktörlerle tetiklendiği görüşü hâkimdir. Otizmli çocukların fiziksel gelişimleri ve dış görünümleri diğer çocuklardan farklı değildir. Davranışlarında farklılıklar vardır. Otizmin belirtileri en erken yaşamın ilk 6. ayında fark edilebilir.

Otizmin belirtilerini ‘Sosyal İletişim,Etkileşim Sorunları’ ve ‘Tekrarlayan/Takıntılı Davranışlar ve Sınırlı İlgi ya da Etkinlikler’ olarak 2 ana başlıkta toplayabiliriz. Sosyal iletişim ve etkileşim sorunlarında; ismini söylediğinde bakmamak, göz kontağı kurmamak, sanki orada değilmiş gibi davranmak, arkadaşlık ilişkisi geliştirememek, kişilerin ilgisine kayıtsız kalmak, konuşma başlatamamak ya da garip konuşmak, sohbet sürdürememek, bazı sözleri anlamsızca tekrarlamak, arkadaşlarının oyunlarına katılmamak gibi belirtileri sayabiliriz.

Tekrarlayan/takıntılı davranışlar ve sınırlı ilgi ya da etkinliklerde ise bazı objelere aşırı ilgi duymak örneğin çamaşır makinesini saatlerce izlemek, düzenine ve rutinlerine aşırı bağımlı olmak, ani düzen değişikliklerine aşırı tepki vermek sallanmak ya da çırpınmak, ayak ucunda yürümek, belli ses, doku, koku gibi duyusal uyanlara karşı aşırı tepkili olma ya da tepkisiz kalma gibi davranışları sayabiliriz.

Aileler çocuklarında aynı yaştaki diğer çocuklardan farklı davranışlarını ve az önce saydığım belirtileri gözlüyorsa hemen vakit kaybetmeden otizm konusunda uzman bir çocuk ergen psikiyatristin başvurmalarında fayda vardır. Belirtiler tek basına bir anlam ifade etmez. Her İki alanda da belirti olursa dikkat etmek gerekir.

Otizm genelde zihin engeli, öğrenme güçlüğü, hiperaktivite vs. gibi başka bir yetersizlik ile birlikte de görülüyor. Otizmlilerin yüzde 30-40’ında zihinsel engel de vardır. Otizm bir spektrum bozukluğudur.

Bu şemsiyenin altında otizmden değişik derecelerde etkilenmiş otizmli çocuklar bulunur. Yaygın bir inanış ile tüm otizmli çocuklarda Savant olma durumu ve üstün beceriler olduğu doğru bir bilgi değildir. Otizmlilerin sadece yüzde 10’unda sıradışı Savant denilen beceriler vardır. Savant olma durumunda üstün bellek, matematik ve hesaplama becerileri, sanatsal ve müzik becerileri görülür.

Otizmin görülme sıklığındaki hızlı artışın nedenleri henüz tam olarak bilinemiyor. Bu konuda çevresel faktörlerin yaratmış olduğu etkiler, farkındalığın artması, tanılama süreci ve araçlarında görülen gelişmeler gibi çeşitli görüşler ileri sürülmekte ve araştırmalar devam etmekte. Otizmin tek çaresi erken tanı, yoğun ve sürekli özel eğitimdir.

- Otizmli bireylerin topluma kazandırılması konusunda vakfınızın çalışmaları nelerdir?

Vakfımız, tarama ve erken tanılama çalışmaları, özel eğitimin otizm özelinde materyal ve müfredat olarak güçlendirilmesi, öğretmenlerin otizm konusunda eğitilmeleri ve mesleki kapasitelerinin artırılması, ailelerin ve kamunun otizm konusunda bilgi ve farkındalık düzeylerinde artış sağlanması, otizm konusunda çalışan sivil toplum kuruluşlarının kurumsal kapasitesini ve savunuculuğunu güçlendirmek gibi pek çok konuyu temeline alan 36 büyük ulusal ve uluslararası proje yürüttü, yürütmeye de devam ediyor.  Kuruluş yılımız 2003’den bugüne yaptığımız tüm çalışmalar sonucunda 760 bin otizmli çocuk ve ailenin hayatına dokunduk.

Otizm konusunda ülkemize model ve örnek bir okul kazandırdık. Bugüne kadar okulumuzda 2.460 çocuğumuz eğitim aldı.Özel Tohum Otizm Vakfı Özel Eğitim Okulumuzda 1.100 çocuğumuza burs desteği ile eğitim verdik.36 büyük ulusal ve uluslararası proje yaptık. Türkiye’de ilk defa 55.919 çocuğu otizm riski taramasından geçirdik. Devletimizin otizmli çocuklara eğitim verdiği 138 devlet okuluna öğretmen eğitimleri, müfredat ve materyal desteği sağladık. 16.316 öğretmen, 2.495 sağlık personeline otizm konulu eğitimler verdik.

Türkiye’de gerek öğretmenlerin eğitiminde gerekse anne-babaların eğitimindeki eksikliklerden yola çıkarak dileyen herkesin ülkenin herhangi bir yerinden ücretsiz olarak ulaşabileceği portalımızı yenileyerek tekrar kullanıma sundukve15.276 kullanıcıya ulaştık.Türkiye’de ilk defa otizmli çocukların eğitimi için yazılımlar geliştirdik ve ilk Türkçe uygulama olan Tohum 1 & Tohum 2,Kavram Öğretimi ve Dinle Anla tablet uygulamalarını ücretsiz olarak kullanıma sunduk. Bu uygulamaları güncelleyerek Tohum Eğitim, Dinle Konuş ve Tohum Otizm adı altında tekrar kullanıma açtık.205.501 adet ‘Otizm Eğitim Kiti’, “Otizm Şimdi Ne Olacak?’, ‘Otizm’de Eğitim, Terapi ve Tedavi Yöntemleri’, ‘Sağlıklı Bedenler Kılavuzu’’kitapçıklarımızı ücretsiz olarak dağıttık.

Aile ve uzmanlar eğitici eğitimleri için verdiğimiz seminer ve eğitimlerin Türkiye çapında yaygınlaştırılabilmesi, yeni teknolojik uygulamaların geliştirilmesi için 2015 yılında Sürekli Eğitim Birimini kurduk ve yapılan eğitimlerle toplam 33.782 aile, eğitimci ve üniversite öğrencisine ulaştık. Online seminer ve eğitimlerle Ocak 2020’den bugüne kadar toplam 8.748 aile, sivil toplum temsilcisi, eğitimci ve üniversite öğrencisine ulaştık. Türkiye’de ilk kez otizmli gençler için iş ve yaşam müfredatını Vakıf olarak geliştirdik ve Beylikdüzü Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi’nde uygulanmaya devam etmesini sağladık.Türkiye’nin her yerinden Vakfımıza ulaşan ailelere danışmanlık hizmeti vermek ve otizmli çocuklarına eğitsel değerlendirme yapabilmek için Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu bünyesinde Rehberlik Birimi açtık. Yapılan değerlendirmeler, eğitimlerle toplam 17.077 çocuk, aile, eğitimci ve üniversite öğrencisine ulaştık.Vakfımız, otizmlilerin hayatlarında fark yaratacak çalışmalarına tüm gücü ile devam ediyor.

- Otizmli çocuklar nasıl bir eğitim sürecine tabi tutuluyor?

Otizmli çocukların eğitimi konusunda 2006 yılında kurduğumuz model okulumuzun önemli bir kapı açtığına inanıyoruz.  Okulumuz ülkemize otizm konusunda uzmanlaşmış ve örnek olabilecek, dünyadaki gelişmeleri takip eden, bilimsel dayanaklı ve etkililiği ispat edilmiş bir sistem ile eğitim veren bir model kazandırdı. Şişli de yerleşik Tohum Otizm Vakfı Eğitim Kurumları otizmli çocukların eğitiminin içerik, müfredat ve uygulama açısından dünyadaki en iyi örnekleri arasındadır.

Kurumumuz, ABD’nin otizm konusunda lider kuruluşu PCDI (Princeton Child Development Institute - Princeton Çocuk Gelişimi Enstitüsü)’ın know-how’ı ile çalışmalarını sürdürüyor. Okulda 18 ay - 21 yaş aralığındaki otizmli çocuklara 1.600 beceriyi kazandırabilecek müfredat ve donanım bulunuyor. Otizmin eğitimi çok özel, yoğun ve sürekli olmalıdır. Her çocuk için özellikleri ve gereksinimlerine göre bireysel eğitim programı çıkartılır, o çocuğa özel eğitim materyalleri geliştirilir ve hazırlanır. Okulumuza başlayan öğretmenlerimiz, modelimizi öğrenmek ve uygulamak için yaklaşık 100 saatlik hizmet içi eğitimden geçerler.

Okulumuzda eğitim 11 ay devam eder ve her çocuğa birebir eğitim sunulur. Bir öğretmen ve onun fomatörü tek çocukla ilgilenir. Ülkemizde yasal düzenlemelere göre 2 çocuğa 1 öğretmen düşmesi gerekirken, kurumlarımızda bir çocuğa bir buçuk öğretmen düşer.Çocuğun eğitim programı her gün düzenli olarak okul ve aile tarafından takip edilir, okulda öğrenilen beceriler evde ve dışarıda da yapılabilmelidir. Bu yüzden ailenin de eğitim alması ve evde aynı programa devam edebilmesi büyük önem taşır. Bugün okulumuz sadece çocukları ve aileleri eğiten bir okul değil, aynı zamanda öğretmenler, uzmanlar, akademisyenler, stajyerler ve öğrenciler için eğitim gözlem ve araştırma imkânı sunan bir eğitim akademisi haline gelmiştir. Okulumuz kurulduğu günden itibaren 2.460 otizmli çocuğa birebir eğitim vermiş, 1.100 çocuğa ise burs desteği sağlanmıştır.

- Otizmli bir çocuğun haftada kaç saat eğitim alması gerekiyor?

Otizmli bireylerin toplumsal hayata katılımı için tek tedavi olan erken tanı ve özel eğitim, özellikle de erken müdahale hizmetlerinin önemi çok büyük. Otizmli çocuklar ve yetişkinlerin hayatlarına azami bağımsızlıkta devam edebilmeleri için okul öncesi eğitimden başlayarak nitelikli eğitim hizmetlerine erişimlerinin etkin şekilde sağlanması çok önemli.

Erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde ellisinde otizmin belirtileri kontrol altına alınabilmekte, gelişim sağlanabilmekte, büyük ilerleme kaydedilmekte ve hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde akranlarıyla aynı seviyeye gelebilmektedir. Dolayısıyla bizim için burada en önemli nokta olabildiğince erken dönemde (18 ay civarı) tanı koyabilmek ve haftada en az 30 saati bulan yoğun bir eğitim almalarını sağlamak. Özellikle 3 ile 5 yaş arasında bu yoğun eğitim çok kıymetli.

Çocuklar ihtiyaç analizi yapılmadan tüm engellilik durumlarında 8 saat bireysel, 4 saat grup, ayda 12 saat rehabilitasyon hizmetinden faydalanıyor. Aslında her engel grubundaki çocuğun bireysel gelişimi doğrultusunda bazısının ayda 10, bazının 40, bazısının sadece 2 saat ihtiyacı olabiliyor. Ortalama 30 saatlik haftalık eğitim programının 2 saati devlet tarafından karşılanıyor.

- Otizmli bireylerin aileleri ile nasıl bir iletişim içindesiniz?

Otizm şüphesi olan veya otizm tanısı alan tüm ailelere ücretsiz rehberlikhizmeti sunuyoruz. Rehberlik birimimizi arayarak randevu alan tüm ailelere rehberlik birimimiz aracılığıyla bu hizmetimizi ulaştırıyoruz. Bu değerlendirme randevularında temel amaç çocukların var olan performanslarını değerlendirip aile ile paylaşmak. Bunun yanında ailelere otizm ve otizmli çocukların eğitim programları hakkında bilgiler iletilirken ailelerin sormak istedikleri sorularda cevaplanmaktadır.

Aynı zamanda tam zamanlı ve seanslı olmak üzere iki farklı eğitim programımız bulunmaktadır. Bu eğitim programlarında amaç çocuklara bağımsızlaşmalarını sağlayacakbeceriler öğretilirken, ailelerinin de uygulama becerilerini geliştirmek ve çocuklarının öğrenme süreçlerine destek olabilmelerini sağlamaktır.

- Otizmli bireyler çalışabiliyor mu?

Bu noktada çok kritik bir bilgiyi paylaşmak isterim.  Resmi kayıtlara göre ülkemizde ne yazık ki 30 otizmli çalışan var. Bu rakam hayata dâhil olabilmek noktasındaki vahim tabloyu da gözler önüne seriyor. Özel sektöre ilham olması için Eker Süt Ürünleri ile bir iş birliği başlattık. 2018 yılından bu yana ‘Eker ile Otizmli Bireyler İş Gücü’nde projesini yürütüyoruz. Bu dönem firmanın Bursa’daki fabrikasında 9 otizmli birey çalışıyor. Hem iş gücüne katkı sağlarken hem de bağımsız yaşam yolunda en önemli adımı atıyorlar. Bu vesile ile işverenlere seslenmek istiyorum. Otizmli bireyler eğer fırsat verilirse birçok başarı gösterebilirler. Otizmlileri çalıştırmak isteyen işverenleri vakfımız ile iletişime geçmeye davet ediyorum.

 

 
Toplam blog
: 248
: 438
Kayıt tarihi
: 27.04.16
 
 

Almanya'da doğdu. Oradaki öğreniminin ardından üniversite eğitimi için Türkiye'ye döndü. Gazeteci..