Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '10

 
Kategori
İstanbul
 

Otobüs güzellemesi

Otobüs güzellemesi
 

Yedisinden yetmişine Yeditepe'de ne anılar yazılır, ne sevdalar uyanır bir sabah mahmurluğunda. Ve


Bir pazartesi sabahının mahmurluğunda otobüse doluşan insanların yüzleri asık olur. Bindiğiniz otobüs Aksaray'dan Şirinevler-Metro'ya gidiyorsa, oturarak gitme ihtimaliniz çok zayıftır. Üsküdar'dan Çamlıca'ya gidene binmişseniz en fazla ayakta gideceğiniz yol iki duraktır.

Haftanın her günü, her saatinde değişen otobüs kalabalığı birileri için eziyet diğer birileri için sosyalleşmenin bir adımıdır aslında. Kimileri kulağına taktığı wolkmanle bütünleşerek kendini diğer yolculardan soyutlar, kimileri elindeki kitabın bilmem kaçıncı sayfasına gelebilmek için kafasını gömer, kimisi kendinden önce bırakılan bir spor gazetesini kurcalar durur anladığı kadarıyla. Lise önlerindeki duruklardan indi bindi yapan liseli genç kız ve erkekler ise ayrı bir dünyadır. Önceki gece izlenen filmin aktörlerini başucunuza dikerek rol kestirir ya da yenilmekten son anda kurtulan tutulan futbol takımlarının direkten kaçan topuyla meşgul olurlar.

Bazı yaşlılar vardır kendilerine danışılmadan yer verilmesini bekler, kimi orta yaş grubu vardır, onlar kendini sağlama almıştır cam kenarında. Bir türlü bitmek bilmez Mecidiyeköy-Kadıköy yolculuğu. Köprünün uzayan trafiğinde uzar gider muhabbet. Topkapı'dan Mahmutbey'e yolunuz düşmüş ise yanlarından çocuğu eksik olmayan varoş kadınlarının yorgun gözlerini seyre dalarsınız. Dayı oğlunun çaldırdığı telefonu bet sesiyle açarak köy anılarını depreştiren bir gencin yüksek sesi tırmalar kulaklarınızı, tüm otobüs bunun farkındadır ama o bunun farkında olmaz pek. Sallar, umursamaz kendinden ötekileri. Aslında kendisidir öteki, o bunun farkında değildir. Belediye çöp kamyonunun kenarına yapışıp çöpleri bir bir toplayan işçileri görür birkaç amca otobüs camından. "Asıl parayı bunlar kırıyo bakma sen". Ve yan taraftan birileri konu açsın diye dört gözle cümlesi hazır bekler bıyığı yeni terleyen bir genç. Fırsat çıkmıştır artık. Başlar anlatmaya aldığı fabrika maaşını kıyaslar ve kendi yaptığı işin ne derece ağır olduğunu. Bir çocuk ağlar, dikkat kesilir herkes, çocuğun annesi suçlanır susturması için çocuğu. Onun çocuk olduğu, kendi çocuklarından biri de olabileceği unutulur. Suçlu anne azad edildikten sonra bir poşet cıyırtısı kaplar her yanı ve ardından bir balık kokusu. Sosyalleşmek adına gidilen Galata köprüsü diplerinden salınan oltalar en arka koltuğu dik tutturulmuştur. Yol aldığınız hattaki insanların yüzleri uyuşmaz birbiriyle pek. Etine dolgun, armut kalçalı kadınlar daha çoktur bazı hatlarda, bazılarında ise pek erkek yoktur, şanslıdır binen erkekler. Ama ücreti aynıdır.

Hatlar değişse de kadınlarımızın hattları değişmez pek. İnce narin vücutlar dikkat çeker bazı otobüslerde ve pür dikkat kesilir millet. Güzel bir kıza kolay bakamazsınız, eğer sizin güzellik anlayışınız genel kabule şayansa sizin dışınızda emin olun onlarca göz vardır o kızın üzerinde. Belli zaman sonra siz de bakamaz duruma gelirsiniz. Kaçamak bakışlar aynı anda aynı kişiye yoğunlaşır ve o kişi bir durak sonra inmek zorunda kalır. Yedisinden yetmişine Yeditepe'de ne anılar yazılır, ne sevdalar uyanır bir sabah mahmurluğunda. Ve yorgun bir cuma akşamının trafik yoğunluğunda...

 
Toplam blog
: 78
: 658
Kayıt tarihi
: 05.07.08
 
 

İstanbul Üniversitesi'ni bitirdikten sonra, değişik yayınlarda editöryal çalışmalara başladım ve ..