Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Otomobilinizi başkalarına emanet etmeyin!

Otomobilinizi başkalarına emanet etmeyin!
 

Hangi nedene bağlı olursa olsun otomobilinizi kullanmak için asla bir başkasına vermemelisiniz!
Hatta kısa süreli de olsa gittiğiniz oto yıkama servisleri veya restoran görevlilerine bile!
Hani,"anahtar üstünde kalsın birşey olmaz abi" derler ya, yerini değiştirmek gerekirse bahaneleri falan!
Sakın ha sakın, herhangi bir kaza durumunda oluşacak tüm hukuki yaptırımlardan sadece sizin sorumlu olacağınızı unutmayın!

Çünkü kanunlarımıza göre aracın ruhsat sahibi aracın işleteni sayılır ve bu nedenle de meydana gelecek olan her türlü zarardan şoförü değil bizzat kendisi sorumludur!

Tıpkı bir zamanlar benim başıma gelen olayda olduğu gibi...

Gece nöbetim bittiğinde evime gitmek üzere tam aracıma binmek üzereydim ki, bir doktor arkadaşımın geçmiş olsun Arif bey demesiyle irkildim!

Hayrola dedim!
Sağ tarafın komple göçmüş, görmüyor musun yahu dedi!
Karşılaştığım manzara korkunçtu ama durumu anlamakta gecikmedim!

Bir saat kadar önce bir güvenlik görevlisi sabah mesaisine gelecek olanlara yer açmak için aracın yerini değiştirmesi gerektiğini söylemişti çünkü!
Bende kontak anahtarını vermekte bir sakınca görmemiştim!
Kendisini ev telefonundan defalarca aradığımda saatler sonra cevap verilmişti nihayet!

Yaşlı bir kadın sesi karşımda inliyordu adeta!
Bir daha burayı aramayın evladım diye ağlıyordu!
Babası duyarsa vallahi onu keser!
Ben şimdi gönderiyorum oğlumu, orada halledersiniz sorunu!
Delikanlı yanıma geldiğinde ağlıyordu, asgari ücretle çalışıyorum be abi dedi!
Peki o zaman dedim, altından kalkamayacağın işlere neden kalkışıyorsun?
Valla duvara sürttüm abi derken, cebinden üç beş tane çeyrek altın, küpe falan çıkartarak bana uzatmıştı!
Al abi bunları, zararı karşılamazsa, aybaşında maaşımı öylece sana vereceğim!
Üzülmüştüm, bu olayın ona ve birlikte çalıştığı arkadaşlarına ders olacağını düşünerek servise gitmek üzere oradan ayrıldım!

Eve döndüğümde beni karakoldan aradıkları söylenince çıldıracak haldeydim!
Meğer kaza göründüğünden daha büyükmüş!

İşyerine üç beş km uzaklıkta olan arkadaşlarına hava atacağım diye son sürat giderken başka bir arabaya çarparak olay yerini terketmiş!

Orada simit tezgahı olan birisi, plaka numaramı almış ve hasar verilen aracın sahibine bildirmiş!
Mağdur olan kişi kendisine çarpan aracın ruhsat sahibi olduğum için benden davacı olmuştu!

İşte böyle dostlar, asgari ücretli olmak mütevazi davranışlar yerine aptal cesareti veriyormuş insana!
Bu olay sonrasında arkadaşlarını biraz sıkıştırdığımda öğrendim ki; bu aklı bir karış havada arkadaşlar bayağı uzaklarda geziyorlarmış!
Başka bir arkadaşı da sürekli sizi izliyor ve gelmenize yakın bir anda araçtaki elemanın cep telefonunu çaldırmak suretiyle haber verip aracı getirmesini sağlıyormuş...

Son olarak, ailemle gittiğim bir restorantta aracı park etmek için kontak anahtarını istediler vermedim!

Orada onların arabayı cavlatacakları (artistik sürüş keyfi) kadar bir süre kalacaktım çünkü!

Bu bilgiler doğrultusunda artık hiç kimseye aracımın anahtarını teslim etmeyi düşünmüyorum!
Bu tipler, genelde birbirlerinin aynısı olmakta çünkü, yani olası bir kaza da hiç bir sorumluluğu olmayan!

Bu çok önemli olayı sizlerle paylaşmak istedim, belki bundan böyle biraz daha dikkatli olursunuz diye...

Çünkü aracınız sadece maddi hasarlı değil de, bir de Allah göstermesin ölümlü kazaya karışırsa vay halinize!!

Sadece vicdan azabı çekmekle kalmıyor, kan parası vs, derken, neredeyse yüzbinlerce lira ödeme cezası alıyorsunuz!


 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..