Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '06

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Övgüler bitti: Hala sen misin?

Övgüler bitti: Hala sen misin?
 

Daha önce büyük bir başarınız oldu mu? Hiç şirketinizin gözdesi haline geldiniz mi? Şirketinizdeki insanlar sizi övgülere boğdular mı? Böyle durumlarda kendimizi muhteşem hissederiz ama bu sevinç bitecektir. Yani ne olacak?

Su, otoparktan şirkete doğru yürürken kutlamalardan sonraki üçüncü gününde neden bu kadar sancılı bir deneyim geçirdiğini düşünüyordu. Kendini bu kadar mutsuz ve sıkıntılı hissetmesi çok saçmaydı çünkü ortada birşey yoktu. Kendimi iyi hissetmeliyim diye düşünüyordu, Agro’nun(çalıştığı şirket) başarısını devam ettirmişti, hemen her şey zamanında yada daha kısa sürede tammalanmış, bütçenin %8 altında kalınmış ve büyük bir ekip çalışması başarısı elde edilmişti. Ve Yılın Direktörü seçilmişti. Kendimi çok iyi hissetmem gerekirsen neden kötü hissediyorum?

Aslında iyi bir problemi var. İyi bir iş başardınız, insanlar farketti fakat sonra ışık söndü. İnsanlar bir sonraki hedef yada probleme vakit kaybetmeden yönelecekleri için artık ilgi odaklarında olmayacaksınız ve bu durumda gözden düştüğünüzü hissedeceksiniz. Aslında ortada bir şey yokken bu sebepten mutsuz olmayı açıklamaktada oldukça zorlanırsınız.

Bazen “hiç birşey olmaması” anahtardır. İlgi odağından çıkıp eski yerimize döndüğümüzde kendimizi reddedilmiş, istenmeyen ve sevilmeyen olarak algılarız. Övgüleri, kendi özgüvenimizi beslemede ve tanımlamada kullandığımızda oldukça hassaslaşırız.

Aynı esnada diğer çalışanlarıda kendimizi kötü hissettiğimiz bu zamanlarda bize ilgi göstermedikleri için duyarsızlıkla suçlarız. Ve hatta onları nankörlükle suçlayıp “ Benim için en son ne yaptın?” şeklinde tavırlara, triplere gireriz. Aslında bir yandanda doğruluk payı yok değildir çünkü sizin başarınızdan geçmişte faydalanmış olanlar artık müteşekkir değillerdir. (Gerçi bazıları hiçbir şeyi unutmaz ve ona göre davranırlar. Bu yüzden bu tipteki istisnaları dışarıda bırakıyorum.) Öyleyse kısaca övgülerden sonra kendimizi daha kötü hissettiğimiz bir döneme gireriz diyebilirim.

Üzülmeyi yönetmenin yolu öncelikle sevinci yönetmekten geçer. Öncelikle gelen övgülerle kendinizi atadığınız noktanın ne kadar yüksek olacağının farkında olmalısınız. Kendinizi ne kadar yüksekte hissediyorsunuz? Örneğin gülümsemenizi durduramıyorsunuzdur, uyuyamayacak kadar heyecanlanmış olabilirsiniz yada omuzlarınızın üzerinde daha önce hiç hissetmediğiniz kadar dik duruyor olabilirsiniz. Bu tepkilerin hepsi herkese özel ve faklı olacaktır. Çünkü herkesin deneyimi kendine farklı önemde yansıyacaktır.

Kendinizi ne kadar yüksekte hissederseniz hissedin hala siz olduğunuzu hatırlayın. Gerçekten iyi bir iş başarmanın sizi daha iyi ve daha farklı bir insan yapmayacağını unutmayın. Yada başka bir açıdan bakarsak iyi insanların iyi iş çıkarmaları gerekmez. Bugüne kadar olduğunuz mükemmel insan olarak siz hala kendinizsiniz. Unutmayın bu düşünce sizin gelecekteki olayları yönetmenizde yardımcı olacak.

Sevinmeyi, kıvanç duymayı öğrendiğinizde bunun geçip gideceğini daha kolay öğreneceksiniz. Sevinç gidip, kendinizi ihmal edilmiş hissettiğinizde kendiniz olduğunuzu hatırlayın. Başarının öncesinde ve sonrasında siz hala o mükemmel insansınız.

Kendi çocukluğunuzdan çok sevdiğiniz bir fotoğrafı bulun. Muhtemelen 7. yaş gününüzde çekilmiş yada ilk bisiklete bindiğiniz zamanki bir fotoğraf olacaktır. Yanınızda taşıyın ve yulkarıdabahsettiğim bir durumu yaşadığınızda çıkarıp bakın. Siz hala kendinizsiniz.

 
Toplam blog
: 578
: 5372
Kayıt tarihi
: 23.06.06
 
 

Superonline danışmanlık, İktisat Bankası' nda ilk palm bankacılığı uygulaması, 5 yıl Garanti E-Ticar..