Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '11

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Öyle bir dövermiş kiii

Öyle bir dövermiş kiii
 

Anne sinirli, çocuk çaresiz. Her ne kabahat işlediyse (ki bir çocuk bedeninden ne kadar büyük bir şey yapabilir tartışılır) anne çileden çıkmış durumda. On beş dakikalık yol mesafem uzasın ve hiç bitmesin istedim. Çocuk başı önde, tedirgin tavırlarla yürüyor ancak anne hırsını alamıyor: 

 

- Sen bekle! Eve gidelim bak seni nasıl döveceğim. Akşam baban gelsin ona da anlatacağım bir de ondan dayak ye. 

 

Verecek cevabı yok belli ki küçük adamın. Annesinin avucuna elini sıkıştırıp mahcup bir ifadeyle yürümeye devam ediyor. 

Anne tekrar başlıyor: 

 

- Öyle bir döveceğim ki seni! Dur bi eve gidelim

 

Karşısında yaşıtı varmışçasına tehditler havada uçuşuyor. Kaldı ki karşısında yaşıtı da olmuş olsa sorunlarını şiddet ve darp ile çözen bir birey iç dünyasında nasıl bir ruh hali taşıyor? 

 

Çocuk mutsuz, dünyanın yükü omuzlarına binmişçesine çaresiz koyun gibi eve gidiyor. Yani dayak yemeye, canı yanmaya, savunmasızca şiddete maruz kalmaya gidiyor. 

Hırsını alamayan anne yolda başlıyor etini bükmeye. 

Canı yanan çocuk ses çıkaramıyor razı geliyor kaderine. 

Bilirsiniz karışmak ne yazık ki mümkün değil böyle durumlarda. “Sanane” kaçış olur kendilerine. 

 

Dayanamadım yazdım. Şahit olanlar ve bu şekilde davrananlara ulaşsın diye. Çevremizde çocuk sahibi olmak için türbe türbe gezen, parasını hesapsızca sadece kucağına bir bebek alabilmek adına harcayan bu kadar insan varken, nasıl oluyor da duyarsız ve gaddarca ard arda vurup can yakabiliyorsunuz kendi parçanıza? 

 

Eşine, yaşam şartlarına, içinde bulunduğu duruma isyan amaçlı hırsını, hayatını ve yanlışlarını sorgulamak yerine çocuğundan alan anneler! Mutlu oluyor musunuz? Rahatlıyor musunuz? Yazık… Psikoloji üzerine televizyonlarda ve internet üzerinde onlarca yaşanmışlık dinlerken, yaptıklarınızın gelecekte ne iz bırakacağından habersizsiniz her halde. “Anneyim döverimde severimde” değil marifet. Gücünüz , şiddetiniz, hiddetiniz ancak küçücük bedenlere yetebilir. Neden eşinize kızdığınızda hırsınızı çocuğunuzdan almak yerine eşinizden almayı denemiyorsunuz? Çünkü korkuyorsunuz! Elinizde oyun hamuru gibi şekillendireceğiniz bir mazlum varken ciddi tartışmalardan uzak duruyorsunuz kendi canınız yanmasın diye. 

 

Her gün haberler şiddete isyan ederken siz nerdesiniz acaba? Her gün töre cinayetlerine, erkek tarafından şiddete maruz kalan kadınlara isyan ederken nerdesiniz? Ben söylüyorum; “ne yazık ki çoğunuz bir taraftan haberlere yorum yaparken diğer elinizle çocuğunuzun etini bükmektesiniz. 

 

” Mevlana der ki; “Çocuklarınızı sevin ve onlarla çocuklaşın.” Elinizdekilerin değerini yarın değil, şimdi anlayın. Siz gelecek yetiştiriyorsunuz. Sonra olanı biteni eleştirirken kendi payınızı da düşünün. Her birey bir anne – baba tarafından yetiştirilmiş. Ve bugün psikologlar bile terapilerin de dikkat ederseniz “çocukluğunuza inelim önce” diye başlarlar söze. Çocukluk dönemi eşittir siz! Eliniz havadayken iki kere düşünün. 

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..