- Kategori
- Öykü
Öylesine Bir Adam ya da Bir Öykü Denemesi
https://cdn.pixabay.com/photo/2013/04/01/10/54/eye-protection-98597_960_720.png
Sabah her zamanki saatte uyanmıştı. Yataktan kalkar kalkmaz büyük bir bardak su içti, dişlerini fırçaladı, yüzünü yıkadı. Kahvaltı etmek için hazırdı. Yumurta, beyaz peynir ve zeytin... Olmazsa olmazlarıydı. Daha doğrusu bunlar olmadan kahvaltı denen şeyin olamayacağını düşünüyordu. Çay çoğu insan için kahvaltının en önemli unsuruydu ama onun için değil. Yine de güzel bir fincan çaya hayır demezdi, hele bir de bergamot aromalı olursa! Ne yapacaktı bugün? Pek bir işi yoktu. Gitmek istediği tiyatro kursu hakkında bilgi almaya gidecekti, öncelikle. İnternetten konuşmayı ya da telefonla görüşmeyi sevmiyordu, yüz yüze konuşmayı tercih ederdi hep. Dolaşmayı sevdiği yerlerde dolaşır, belki bir yerde oturup kahve içer, tatlı yerken kitap okurdu. Evden çıkmadan önce bir kez daha dişini fırçaladı, bugün aynada kendine bakmamış olduğunu fark ederek yüzüne dikkat kesildi. Uzadıkça kıvrılmaya başlayan saçlarını, koyu kıvamlı bir balı andıran gözlerini ve kızılımsı sakallarını seviyordu. Yakışıklı biri olmasa da bir çekiciliği olduğuna inanıyordu veya buna inandırmıştı kendini. Giyinirken kolay karar veremiyordu. İyi görünmek, belli olmak istiyordu çünkü. Siyah gibi.