Öylesine bir gündü geçirdiğim

Öylesine bir Gündü Geçirdiğim

Soluklaşan gölgelerinde akşamın
Dalıyor gözlerim yine koyulaşmış sularına boğazın...
Gerçekten bir tepeden bakıyorum İstanbul’a
Beyaz örtüler... kalamar tava... ve grileşen beyaz…

Daha mavi kalmıştı aklımda rengi boğazın
Martıları daha munis… rüzgarı daha sessiz…
Bir hüzün çöktü içme… sordum nerde diye!...
Sığındım beyaz peynire, roka salataya, gri beyaza..

Sislenen duygularımla, artan boşluğumdu yaşadığım
Yalnız olmadığımı düşünmenin avuntusuydu mutluğum...
Gri beyazın kokusunu çekiyorum içime… derin derin
Lâl kesilsin istiyorum… beyazım… salatam… boğazım…

Şehir karanlık… boğaz sisli… ışıklar ufka takılmış…
Yağmur çisil çisil… yollar ıslak… dallar sarkmış…
Dilimde şarkı “..yağmurdan ellerim… üşüyor yüreğim…”.
Aklımda kızarmış ekmek kokusu gibi sıcak sevgilerin ılıklığı

...... .......... .......!
İşte öylesine bir gündü geçirdiğim… diğerleri gibi… üşüyerek…