Oynamadan meşhur olan futbol insanları

Bülent Tulun ve Lütfi Arıboğan ile Ebru Köksal futbol topunu hiç dokunmadan isimlerini tarihe geçiren insanlar.

Bülent Tulun başkanın futbolu iyi bilen danışmanı Bülent Tulun nerede öğrenmiş futbolu?Arıboğan ise  eski basketbolcu. GS li basketçi nedendir bilinmez hiç GS forması giymedi. Derya deniz birikimleri olan bir adam ve kulübün CEO su. Neden o göreve getirildi ve ne iş yapar?

FB li yöneticiler onun TFF için çalışmasına itiraz ettiği için görevi bırakmak zorunda kaldı. Sonrasında getirildiği GS de çalışıyor halen. FB nin canını sıkan,TFF görevindeki icraatları tarafsız  bir yöneticiye yakışmıyordu. İstifa ederken GS de görev alması kulübünün ona gösterdiği hoşgörü GS ye yakışıp yakışmadığı GS yönetiminin bilceği iş.

Bu iki isimin ardından bir isim daha öne doğru çıktı. Bu isim bayan. TFF eski başkanına UEFA dan gelen faxı vermeyen bir hanımefendi. Biz o gün yaptığınıda unuttuktan sonra hanımefendi bir çıkış daha yaptı. Başkan ile FTerim arasındaki fikir ayrılığında başkanı değil Terim tarafını desteklemiş. Evet görünen o ki GS bu yıl ilk üçe dahi giremeyecek ve Başkan ve adamları nereye gidecekler göreceğiz. Görünen o ki gelecek yıl GS tepede büyük değişiklikler yaşayacak.

Hanımefendi bu tavrı reddetse de göstermiş olması bilerek suç işlemek anlamını taşıyor. Başkan ise bu durumda SMS yi görürsem istifasını isterim diyor. Göremezsin değerli başkan. SMS, FTerim de  ve bu onu göremeyeceği anlamını taşıyor. Ancak başkan işine sahip bir adam. Yapacağı işleri yapmak için uygun zamanı bekleyecek kadar sabırlı. Ya da FTerim'i gönderirken gösterdiği tavırlarda olduğu gibi kararlı. Hanımefendi ise futboldan ne kadar anladığınını ya da icraat yaparken göze aldıklarını iyi görüyoruz. Anlaşılan FTerim i desteklerken başkanın kurulunda olmayıda içinde sindirebiliyor.

Böyle samimiyetsizlik ve etik dışı olmak bu dönem GS yöneticlerinde gördüğümüz işler. Biliyoruz ki GS tabanı da tavanıda bu işleri onaylamıyor. GS başarılarını emeği ile kazanırken rakiplerine masada çelme takmayı değil sahada yenmeyi bilir. Onlar Türk Sporunun temel direği olarak yaptıkları çalışmalar ile rakipleri ile ezeli ve ebedi dosttur.

Geçtiğimiz hafta Ebru Köksal konuşmaları medyada ilgi topladı. Köksal yüksek hedefler ile çalıştığını ve TFF Başkanı Sn Yıldırım Demirören'i eleştiren konuşmalar yaparak hedeflerini açıkladı. Hanımefendi GS yada UEFA veya FIFA başkanı olmak istediğini söyledi. Böyle bir şansı olmadığını bile bile bu sözleri sarf etmesi tamamen hedef saptırma. Hangi GS kongre üyesi ona oy verirki? Uluslararası kurumlarda görev isterken TFF yada GS YK de yaptıklarını referans mı gösterecek.

Bu görevlerin futbolun içinden gelen insanlar tarafında yapılması çok önemli. Yapılmadığı için Türk Futbolu seviyesini yükseltemiyor.  Ve en önemlisi etik değerler. Değerleri önemsemeyenler futbol ailesinin içinde kalamazlar.