Oynaya oynaya gelin çocuklar! 4:1

İspanya'nın şımarık çocuğuna haddini bildirdikten sonra şen şakrak yurda dönen KANARYALAR, geçen sezonun şımarık çocuğunu ağırladı bu akşam Kadıköy'de. Beklenilenin aksine ne zafer sarhoşu ne de yorgunlar. Uğur Boral hala tazı gibi koşuyor, Aurelio, Deivid, Selçuk (43. dakika) da öyle. Avrupa'nın tadını aldılar tabii ki, bir de 3 Milyonluk prim var. Onlar oynamasın da ben mi oynayayım?

Kezman bile çok diriydi. Onun motivasyonu bu rakibe mutlaka farklı olmuştur. ilk yarı Manisa'da ağlayarak " Help me, help me!" diye bağırması hala kulaklarımızda. Nerelerden nereler geldi Kezman. Ne badireler atlattı, Zico'nun sayesinde eskisinden daha iyi oldu. Bügün tribünlerden Zico ile birlikte en çok alkışı o aldı ve galibiyeti 20. ve 57. dakikalarda attığı 2 golle taçlandırdı.

Yine gizli asker Aurelio, ilk yarıdaki maçtaki gibi ilk golü attı ve açılışı yaptı (13. dakika). Fenerbahçe, bu yılın en rahat maçını oynadı ve 3 puan alarak, haftayı kayıpsız bitirdi.

Maçın geneli kutlama havasında geçti, sert değildi oyun, Fenerbahçe güle oynaya geçti neredeyse. Yılmaz Hoca faktörü işlemedi bu kez. Koray, Alex'i düşürmekle görevlendirilmişti sanki, sonra kendi sakatlanıp çıkmak zorunda kaldı. Ümit Bozkut da öyle. İkisi olmayınca zaten eksikti takım. Burak, birkaç kez geldi ceza sahasına. En son 90. dakikada geldi ve kaleyi boş bulunca topu gönderdi. Orada yine Edu'nun hatası var, acilen rehabilitasyona ihtiyacı var onun da. Takımın en zayıf halkası o şimdi. Önümüzdeki günlerde Roberto Carlos ya da Maldonado'nun dönmesiyle o sorun da hafifler.

Bu akşam kaleci Serdar'a fazlaca iş düşmedi. Zaten ben, kalede Serdar olunca daha az kaygılanıyorum. Volkan, daha iyi bir kaleci olarak görülse de kendi kendine güveniyor, bize fazla güven vermiyor, Serdar daha dikkatli ve arkadaşları ile iyi anlaşıyor.

Kaptan Alex yine mükemmel bir orkestra şefiydi, atmadı ama attırdı. İsteseler daha çok fark olabilirdi, ama 4 gol ile yetindiler.

Maç öncesi Saraçoğlu'nda güzel görüntüler vardı, tribünler görevini fazlasıyla yerine getirdi, herşey mükemmeldi. Haftaya Konya deplasmanı var, Konyaspor'un gidişatı kötü, beşer beşer yiyorlar. Bakalım bizden kaç tane yiyecekler? Turkcell Süper Lig'in bu haftası bol gollü geçti, ilk dört takım yukarıda, son dört takım aşağıda çekişiyor.

Maç oynanmadan kazanılmaz, büyük konuşmamak gerek. Diğer takımlar bize karşı bir başka motive oluyorlar.

Büyük olmak ne zormuş!

Ne demişler; meyveli ağaç taşlanır...

Önümüzdeki haftalar güzel geçecek, Avrupa stresi olmayacak.

Ben, 11 Martta çekilecek kur'ada, Schalke04 değil, Barcelona çıksın istiyorum. Neden mi?

Hem İspanya futbolu bizim çocuklara tanıdık, hem de o topraklara alıştık.

Boğulacaksak da okyanusta boğulalım, değil mi?

Bizi izlemeye devam edin!

Resim, fenerbahçe.com'dan alıtıdır.