Oyumu kullandım

Bugün 22 Temmuz 2007 Pazar. Saat tam sekizde evden çıktım, birkaç dakika sonra oyumu kullanacağım; Deneme Lisesi'ndeydim. 4555 numaralı sandık 4. kattaydı.

Merdivenleri yardımla çıkmaya çalışan yaşlı ve engellilerle birlikte yürüdük (Yaşlı ve engellilerle ilgili ayrıca bir yazı yazacağım). Kapıdaki listeden adımı buldum ve kattaki en uzun kuyruk olan bizim kuyruğa girdim. Sandıklar adres sırasına göre olduğu için komşuları gördük, onlarla sohbet ederek bekledik. 40 dakika sonra sıra geldi. İçeriye girdim, kimliğimi ve seçmen kağıdımı masaya bıraktım, oy pusulasını ve mührü alıp ambalaj kartonundan yapılmış iki kapalı bölmeden birine geçtim, hemen mührü bastım, zarfın içine koyup, sandığa attım. Sol işaret parmağıma boya sürdüler ama hiç belli değildi. Kimliği alıp oradan ayrıldım.

Bahçelievler'de bir yürüyüş yaptım, sokaklar pazar sabahı için oldukça kalabalıktı. Özellikle yaşlılar erken saatleri tercih etmişlerdi. Haftalardır Yedinci caddeyi boydan boya saran rengarenk parti bayraklarından hiç iz kalmamıştı. Erken olmasına karşın sıcak bastırdığı için yürüyüşü kısa kestim.

Pastaneden kahvaltı için bir şeyler aldım. Hala oyunuzu kullanmamışsanız sandığa aç gitmeyin ve yanınıza su alın. Hava çok sıcak ve kuyrukta uzun süre bekleyebilirsiniz. Ben kahvaltı yapmadan gittim, pişman oldum.

Gazete büfesine uğradığımda parayı verirken parmağımdaki boyanın iyice görünür olduğunu farkettim. Işığı görünce iyice siyahlaşmıştı. Boya işe yaradığı için sevindim.

Eve gelince balkona çıktım, elimdeki oy kullandığımın kanıtı olan boyanın fotoğrafını çektim.

İçim rahat, görevimi yaptım.