Oyun çobanın oyuyla bir değilse çobanla aynı suçu işlediğinde sana daha fazla ceza verilmeli

Çünkü sen “oyum çobanın oyuyla bir değil” derken kendinin daha bilgili kültürlü olduğunu, çobanın ise sana göre daha az bilinçli olduğunu anlatmak istiyorsun. Madem sen daha akıllısın aynı suçu işlediğinizde bu suç konusunda senin daha bilgili olman gerekir. Çoban kördür cahildir (oyum onunla bir mi derken bunu kastediyorsun) işlemiştir ama senin sahip olduğun bilgi ve görgü nedeniyle cahil çobanla aynı seviyede olmaman yani bu suçu işlememen gerekirdi.

Demokratik farklılıklar, elit ayrımlar ödül gibi sorumluluğu da beraberinde getirmeli. Oyum çobanla bir değil diyenler daha az suç işlemeli. Gerçekten öyle mi? Biraz öyle görünüyor ama bu bilgi ve kültürlü kişilerin aldıkları eğitim nedeniyle daha iyi hayat şartlarına kavuşmaları yüzünden de olabilir. Doğrusu kültürlü kimselerin oyu çobanın (burada çoban bildiğimiz çoban değil okumamış cahil insanları simgeliyor. Zira eskiden çobanlar pek okumazlardı ve tahsilsiz kimselere çoban denirdi. Yoksa şimdi belki üniversite mezunu çoban bile vardır. Yani çobanların alınması gereken bir durum yok) yani bilgisi kültürü az kimselerle bir olamaz gibi. Ama öte yandan eşitlik de var.

Şimdi ülkemizi yönetecek kişileri belli bir tahsil bilgi ve kültüre sahip kimselerin seçtiklerini düşünelim. Yönetime de yine kendini ispat etmiş kalburüstü kimselerin aday olmak zorunda olduğunu tabi. Bu durumda daha doğru seçim olur diyorum. Ama adam diyor ki oy benim hakkım. Hakkın ama sen o oyu kullanmayı bilmiyorsan… Türkiye’de kadınlar kocası hangi partiye oy verirse kendisi de o partiye oy veriyor. Bu bilinen bir şey. Yani şimdi bunun oyu ile benim oyum bir olabilir mi?

Oy benim hakkım istersem çöpe atarım denebilir mi. Oy ülkenin kaderi demek. Hani bir de çobanın oyu da bizimle aynı diyenler var. Onlar da biliyor ki hiç okumuşla okumamış bir olur mu? Profesörle çobanın seçiminin aynı doğrulukta olması mümkün mü? Ama Türkiye’de iktidarlar ülke sorunlarını çözmek için değil kendi zihniyetlerini hâkim kılmak için yönetime geliyorlar. Ve işte bu amaçlarını gerçekleştirmek için çobanların oyuna ihtiyaçları var. Ve çobanları kandırmak daha kolay. Onların oyunu almak için büyük büyük vizyonlar projeler sunmanız gerekmiyor.

Tabii ki en doğrusu bir ülkede çoban diye tabir edilen cahil insanların olmaması. Yoksa bu tür ayrımlar insanları rencide eder. Çoban dediğimiz bu kimseler zaten oylarının okumuş bilgili kültürlü kimselerle bir olamayacağını bilirler. Demokrasi de olsa bilmeyenin seçim hakkı olmamalı. Yani yönetimi seçecek kimselerin bir defaya mahsus sınava sokulması ve sadece bu sınavı geçenlerin oy kullanması bile düşünülebilinir. O ülkede yaşıyor olmak, o ülkenin vatandaşı olmak; dahası insan olarak var olması kişiye demokrasiye katılma hakkı vermez. Seçme hakkı bilenindir. “Kocam bilir” diyen kadının oyu ne kadar değerli olabilir ki.