Oyun içinde oyun (2)

Onbir eylülde ABD' de neoldu? 

Hala tarif edilemeyen uçaklar kulelere çarptı. İnsanlar öldü. Dünya şaşkın vaziyette uzun süre kendine gelemedi. Ortadoğu kökenli ya da müslüman diye tarif edilen insanlara ihale kaldı. 

Ladin. Usame Bin Ladin yapıvermişti! Hemde dünyanın süper gücü ABD' de. 

Sonraki olayları hatırlayalım: Pakistan, Afkanistan, Irak. ABD terörist arama, nükleer silah arama, uranyum...arama peşinde işgaller, tehditler... 

Sonuçta dünya bir noktaya geldi. ABD çıkarlarına kimse ters düşemez. 

Yeryüzünde bir sineği bile izleyen ABD Ladin' i bulamıyordu. Çünkü hedefte Ladin hiç olmamıştı. Tıpkı Kaddafi' nin olmadığı gibi. 

Bu arada diğer devletler uyanmaya başladılar. Avrupalılar haçlı seferlerini hatırladılar. Hindistan'ın sömürgesi olduğunu hatırladılar. Özellikle Kuzey Afrika'yı hatırladılar. Dünya savaşında yorulmuş olacaklarki dinlenmenin bitmesi gerektiğini hatırladılar. 

Kuzey Afrika ve Ortadoğu halkları ulus olmayı beceremedikleri için batının yalanlarına kandılar. Yokluğun ve yoksulluğun verdiği bilgisizlikle isyan ettiler. Tıpkı Osmanlı' yı arkasından vurdukları gibi, baskıcı liderlerini devirmek yerine kendi halklarını arkadan vurmaya başladılar. 

Domino taşlarının önünde kimseler duramıyor. Olaylar sürüp gidecek. Bir süre daha kan ve barutla yaşayacağız. 

Oynanan oyun ortya çıkmaya başladı. 

Devletlerin iç meselellerinden kaynaklanan sivil ölümlere medeni Avrupa! dur diyecek. Haçlı seferleri yapılacak. Ülkeler bölünecek. Haritalar değişecek. Adları cumhuriyet olan sömürdükleri devletler oluşacak. Özgür olacak! BM' temsil edilecekler ama asla "veto" etme hakları olmayacak. 

Şunu rahatlıkla söylemek mümkün: 

Yeni planda Türkiye' de yeralmaktadır. 

" Aaaa artık Türkiye çok olmaya başladı. Bakınız İslam alemi etrafında toplanıyor. Türki devletler zaten "ağabey" diyor." ABD ve Avrupa devletleri bunu özellikle gördü. Kartlarında Türkiye' nin güneyi var. 

Sivil itaatsizlik,  

2012 de kürt sorunu kalmayacak gibi söylemler tekrarlanır oldu. 

Bu sözleri söyleyenlerin kendi sözleri olduğu şüphe uyandırıyor. 

Çünki, birilerinin verdiği özgürlük onların malıdır. Bağımsız olabilirsiniz ama asla özğür olamazsınız.Bu ortamda küçük devlet olmak tekerlekli sandalyede oturmaya benzer. Düşünürsünüz, konuşursunuz, hareket edemezsiniz. 

Benim zannettiğin toprakta kiracı gibi kalırsın. 

İnancın gereği rızkını mutlaka sen istemesen de Allah verir. 

Bugün uyanık olamazsan yarın geç olacaktır. 

Atılan o bombaların yerine ne koyacaklarını sanmaktasınız? 

Düşün...