Tiyatrocuyum. Ankara Üniversitesi DTFC Tiyatro Bölümü mezunuyum. Drama ve çocuk tiyatrosu üzerine çalışıyorum. Baktım memleketin durumu iyi değil... Bunun bir nedeninin de temel eğitimden kaynaklanmış olabileceğini düşünerek, okuldan sonra devlet ve özel okullarda drama üzerine çalışmaya başladım. Müthiş bir rekabetin olduğu eği..
Günlerden dün… Bir akşamüstü keyfi. Side.
peki insan istanbulda sıkılınca ne yapacak..varmı bir sığınak..koca bir ülkenin orta yeri gibi..dönüp duruyor tüm uğultusu ile şehir..insan yaşama uğraşı içinde iken bulunur mu bir sığınak?
06 Mayıs 2008 16:01"Senin kara gözlerin benim deniz fenerim"
iki kalp bir vakit sonra yorulur ve nehirlerin kollara ayrılması gibi ayrılırlar.. bu sevgisizlik değildir.aksine iki kalbin artık birbirlerini taşıyamayacak kadar yorulmalarından kaynaklı birbirlerinden izin istemeleridir. yanlarına aşkın çoşkunluğunu alırlar alabildikleri kadar ve tek başına gidecekleri yolculuklarına çıkarlar. yine hırçın yine arzulu yine sevdalı ama yalnız... kim bilir belki bir deniz ya da okyanusta buluşma sözüdür bu.. kim bilir? nehirler gibi..
23 Mart 2008 15:08Doğu - batı ve bir yağmur damlası
Sanırım dilsizleşme üzerine yazılmış ve oynanmiş oyunlardan en etkili olanlardan biri idi..bende izledim..garajda..ve oyundan sonra konuşmadık hiç..çünkü bu ülke topraklarında çok dil kayboldu ve kayboluyor ..ondan belki Türkçe ölüyor..tiyatronunda ölmeye başaldığını söylemek mümkün..çünkü Tiyatroda yaşayan canlı bir dildir ve maalesef soluk alamıyor soluk alamıyor insan..
07 Ocak 2008 15:48