Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '12

 
Kategori
Deneme
 

Oyun

Oyun
 

Gün batımı


Yürüyor... Siyah saçlı, beyaz yüzlü, gözleri koyu, sesi tok genç kız... Ben hiç geçmişe takılmadım diyor, içinden geçirdiği seslerle... Kendimi kapatmadım, sadece birşeyleri hatırlamak istedim... Bir çelişki yaşadım böylece, kalbimin gölgesinde barındım...

Ağladığımda gizlendim, güldüğümde neşelendim... Sakin rüzgarlarda ruhumu oradan oraya gönderdim... Beyaz kağıtlar elimde hiç bulamayacağım yerlere özlemi dile getirmek istedim... Aslında gördüğü mavi bir okyanus ya da yağan beyaz karlar değildi. Uzun bir müddet ayrı kaldığı kendini dinleyiş eğlencesiydi

Yürürken sokaklardan geçiyor, akşam olmak üzere iken serinleten rüzgar huzuru çağrıştırıyordu... Düşünmekten kaçınmak insanın en çok istediği şeylerden biriymiş... Duydukları kızıl bir akşamda yankılanıyordu... Hayatın kontrolü her zaman insanın kendi elinde değildir diye geçirdi içinden... Susmak bazen en akıllıca seçimdir, yapmam gereken de bu olmalı, gerçek olan ne ise o olmalı...

Kağıtları rüzgarda savrulacak gibi oluyor, elini her zamankinden daha çok sıkıyor, keyifli bir oyun oynayacak gibi oluyordu... Kaldırımlar eski, yollar dar, evler küçülmüş, gözleri kamaşmış halde sakin sularda geziniyordu... Komik biriydi birazda kaygılı...

Bugün kağıtlardaki hüznü dağıtacağım yeni bir dünyada kendimi oyalayacağım diyordu... Bir kalem ihtiyacım olan, zihnime kazıdıklarımı belirginleştirmek için. Oynayacağım oyundaki rolümü sahipleneceğim... Aldıklarımı geri vermeyeceğim...

Bu tünele girince duvarlarda resimler olacak. Yüzler bazen tanınmaz halde endişesizce duracak. Sesimi yükselttiğimde sadece istediklerim duyacak... Biraz karanlık olacak, tünel de olsa tavanında küçük delikler olacak. Ben hızla koşacağım arkamdan gelenler olacak... Onlarla yüzleşmeyeceğim, varlıklarını bileceğim. Koştukça mesafe çoğalacak. Kalbim hızla atacak, resimlerdeki yüzler birbirine karışacak. Zihnin kıvrımları gibi tünel de labirentlere ayrılacak... En çok istediğim yerden gideceğim. Gözlerim heyecanımı yansıtacak...

Bir yoldan gideceğim, ışığı hissettiğimde ayrım kendini yeniden gösterecek... Sevilen sabahın ilk ışıklarında bir hikayenin içerisinde kendine bir yol bulacak... Bu bir son değil bir başlangıcın eseri olacak... Yüzler resimlerden fırlayacak, sesler barındıkları yerden çıkacak, kabullenmemişken eski zamanda bu kez derinlerde hüküm sürecek. Kağıtlar ellerimden uçacak yeniden arayana kadar... Yazılar bulutlu sabahın ilk ışıkları olacak... Yokluğu varlığında kaybolacak...

 


Selin Araç

 
Toplam blog
: 155
: 175
Kayıt tarihi
: 02.03.12
 
 

İstanbul Kültür Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, İletişim Sanatları, Halkla İlişkiler bö..