Oyunculuk kişiliği bozar mı?

Nicedir merak eder dururum. Oyunculuk kişiliği bozar mı acaba?

Bence evet. Hem de nasıl…

Düşünsenize… Her oyunda, filmde ayrı ayrı karakterleri canlandırıp da, onca farklı kişilikten etkilenmemek mümkün mü? Elbette değil…

Malkoçoğlu Cüneyt Arkın’ın, Tatar Ramazan Kadir İnanır’ın, Karadayı Kenan İmirzalıoğlu’nun ruhuna işlememiş midir? Asya Türkan Şoray’a, Fatma Gül Beren Saat’e, Feride hakim Bergüzar Korel’i hiç mi etkilemedi yani? Sanmam.

Günlük yaşamın olağan akışı içinde, sıradan insanlar olan bizler bile sayısız sosyal rolün, farklı davranışın, değişken kişiliğin içine girip çıkarken; ekmek parasını oynadığı rollerden çıkaran aktör abiyle aktris abla, onca farklı insan yaklaşımından koruyabilir mi ruhunu? Bence bu mümkün değil…

İster olumlu ister olumsuz alın söylediğimi… Oyunculuk, bozduğu kadar geliştirir de insanı… Hemen,“ Bu ne çelişki annem!,“ demeyin. İzin verin, açıklayayım:

Nasıl ki, sayısız ruh dalgalanması, yorup bozarsa oyuncuyu; oynadığı olumlu, çarpıcı, unutulmaz rollerden de nasibini çıkarabilir artist… Rolü sayesinde, yeni bir özelliğini keşfedebilir. Hiç farkında olmadığı bir yanını gün yüzüne çıkarabilir. Canlandırdığı bir adam/kadın yaşamını baştan başa değiştirebilir. Oynarken yaşadıkları, koca bir hayatı sorgulamasına neden olabilir kolayca.

Velhasılı kemal, oyunculuk, kesinlikle etkiler kişiliği. Hem de bazen şizofrenlik derecesinde... Bazı roller, açıkça böler, çoğaltır kişiliği.  O etkiden nasibini hangi yönde alacağı tamamen, oynayana kalmış bir şey. İsteriz ki, hep iyiye gitsin insan. Neylersin ki, hayat işte! Kimi nereye götüreceği belli değil çoğu zaman.

İyilik de, kötülük de hepimiz için… Oyuncu olman neyi değiştirebilir ki?

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.