Oyunuzu bana verin, ülke kurtulsun

Oyunuzu bana verin, bakın ülkede neler olacak!

Malum, seçimlere çok az bir zaman kaldı.

Ve partiler seçim beyannameleriyle artık meydanlarda seçmenin karşısındalar.

Seçmenlerin oylarını alabilmek için de doğal olarak en çarpıcı ve çekici vaatler ardı ardına sıralanıyor.

Mazot, ÖSS, tarım destekleri, terörü bitirme, IMF’yi kovma, Irak’a müdahele gibi ana başlıklarda öyle vaatler veriliyor ki, seçim meydanında mıyız yoksa Cem Yılmaz’ın şovunda mıyız, bazen karıştırmamak mümkün değil.

Hele hele bazı siyasilerin söyledikleri öyle şeyler var ki, insanın bir seçmen olarak bu kadar “saf” yerine konması kanıma da dokunmuyor değil.

Mazot 1 YTL’ ye inecekmiş. Sen misin bunu söyleyen, bir diğeri de çıkıp “Ben gelirsem mazot 1 YTL’ nin de altına inecek diyor. İki çocuk arasında bir oyun olsa bu oynanan, Cem Yılmaz çıkar ve bu durumu “…… yarıştırma ” diye tarif ederdi her halde.

ÖSS kalkacakmış, her yıl üniversite kapılarını zorlayan 1.5 milyon genç her halde burçlarına göre istedikleri bölümlere yerleştirilecek.

Çiftçiye, özellikle de fındık üreticisine yönelik vaatler daha bir çarpıcı, ne de olsa Karadeniz Bölgesindeyiz ya. Fındığa 8 YTL fiyat verilecekmiş ve tüm çiftçiler desteklenecekmiş. Her halde Amerika ya da Almanya her yıl bütçe fazlası çıkan 20 -30 milyar dolarcığı, fındık üreticimize versin diye yeni hükümete hibe edecek.

İyisi mi, ben; mevcut siyasilerin hem komik hem de trajik bu vaatleriyle sizleri daha fazla meşgul etmeden, kendi vaatlerime ve kendi tanıtımıma geçeyim de, neden bana oy vermeniz gerektiğini daha kolay anlayın:

Oyunuzu bana vermelisiniz çünkü ;

Benim babam ve kardeşim halen yurtiçinde ve bilinen adreslerde yaşıyorlar ve hiç bankaları olmadı, dolayısıyla da hiç banka boşaltamadılar.

Ben; yıllarca “Millet idaresi, Millet idaresi” , “Dağ yerine düz ovada siyaset” deyip deyip, sonra da milletin vekillerimi odalarına kitleyip, meclisteki her hangi bir oylamaya gitmelerine engel olmadım, zorla gidenleri de partimin kapısının önüne koymadım.

Ben, ülkenin en köklü iki siyasi kanadını birleştireceğim diye, son yüzyılın en büyük ve en zavallı komedi filmini çekmedim. Bana umut bağlayan milyonların umutlarını ve inançlarını ufak hesaplar uğruna çöpe atmadım.

Ben, yıllardır içinde bulunduğum B partisinden önce vekil olabileyim diye A partisine, sonra lider olabileyim diye tekrar B partisine, daha sonra da tekrar vekil olabileyim diye C partisine kapak atmaya çalışmadım hiç. Ve yine ben, yaşım çok genç olsa da, bir anlık kendini kaybetmişlikle büyük çamlar devirecek laflar edip arkasından da çıkıp kimselerden özür mözür dilemek zorunda kalmadım.

Ben, seçim zamanları; önce Mevlanalardan, Yunuslardan, Hacı Bektaşlardan ve Şeyh Edebalilerden bahsedip, vitrin süsü olarak din profesörlerini kullanıp, sonra da en yakın siyasi rakibimi dini istismar etmekle suçlamadım.

Yalnız ben de maalesef bir yanlışı yaptım. Kendimi bugünlerdeki popülist ve cennetler vadeden siyasi havanın içine az biraz kaptırdım. Nasıl mı?

Koskoca ülkenin yönetimine talip bu büyüklerimiz bir şeyler söylüyorlarsa, ben de azıcık onlara inandım ve ben de onlar gibi, hatta onlardan az biraz daha iyi şeyler yapabileceğimi hesap ettim. Ve işte size benim vaatlerim:

Bende mazot ne 1 YTL ne de 50 kuruş, ben de mazot beleş, hatta 10 litre alana yanında bir adet traktör tekerleği hediye.

Ben de ÖSS’yi kaldırıyorum. Yerine “Her öğrenciye isminin baş harfine göre istediği bölüme gitme” hakkını getiriyorum. Murat’lar mühendisliğe, Turanlar tıp’a, Galipler gazeteciliğe, Emeller Endüstri Mühendisliğine…

Hastaneler, Üniversiteler, Oteller, Cafeler ve yurtdışı seyahatler bende beleş, yeter ki, oy pusulanızla sabah erkenden ilk giden siz olun.

Terör, kapkaç ve yolsuzluklar için bana bir gün yetmeyebilir ama bir ay kesinlikle yeter, 70 milyonu kuzey kutbuna yerleştirmek için en az 30 gün gerekiyor çünkü…

Çok mu saçmaladım yoksa? Size vaat hazırlamaktan aday olmayı da unuttum zaten.32 yaşında masum ve cahil bir vatandaşım ne de olsa. Mazur görün bu seferlik. İyisi mi siz; akıllı, gerçekçi, uzman ve tecrübeli siyasileri dinlemeye devam edin…

uckanapak@gmail.com