Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '18

 
Kategori
Psikoloji
 

Öz Sevgi

Öz Sevgi
 

   Şimdi sizlere çok tuhaf bir hikaye anlatacağım.İki insan birbirlerine değer veriyor ve birbirlerini seviyorlar gayet yolunda giden bir ilişkileri var.Erkek kadının işlerinde ona yardımcı oluyor ve karşılığında ondan güzel sözler mutlak bir bağlılık ve sevgi bekliyor. Kadın erkeğe yardımcı oluyor onu dinliyor ve ona güzel yemekler pişirip güzel kıyafetler giyiyor ve karşılığında ondan sadakat sevgi ve ilgi bekliyor.

Her iki taraf ta ellerinden geleni yaptıklarına inanıyorlar fakat bir türlü beklentileri karşılanmıyor karşılanmış olsa bile yetmiyor ve ilişkileri bitiyor. İki taraf ta kırgın iki taraf ta kızgın ve iki taraf ta verdikleri değer ve sevginin karşılığını alamadıklarından yakınıp duruyor. İki taraf ta kendi haklılığını dışarıya veya kendine kanıtlamaya çalışırken aslında iki tarafın da kendilerini hiç sevmediklerinin farkında bile değiller. İnsan doğası gereği önce  kendini sever aslında bu çok normal bir şeydir ve öyle de olmalıdır. Çoğu insan bir yerlerde mutlaka okumuşur bu sözü 'kendini sevmezsen başkaları seni sevmez'. Öyledir gerçekten insan önce kendine sarılmalı. Kendisine duyduğu öfkeyi durdurmalı önce yoksa karşısındaki insan isterse dünyaları sersin önüne tatmin olmaz. Olamaz. Mesajına beş dakika geç cevap geldiği için sevgisine layık olmadığını düşünür karşısındakinin çünkü kendisini o kadar sevmiyordur ki en ufak bir sorun bile çileden çıkartır onu. Kendisine o kadar güvenmiyordur ki yaptığı fedakarlıkların karşılığı biraz geciksin aşağılık kompleksine girip birde yaptıklarını karşı tarafa bir bir anlatıp af dilenmesini ayaklarına kapanılmasını istiyordur muhtemelen.

   En sağlıksız, içinde en ufak bir sevgi kırıntısı olmayan bu tarz ilişkiler ne yazık ki çağımızın vebası haline gelmiş durumda. Henüz sevgi kelimesinin ne anlama geldiğini bile kavrayamamış insanların elinde madara oluyor bu güzelim duygu. Bir çiçek ağaçtan düşünce ağaca küsmez mesela ağacın kendisini bunca zaman nasıl beslediği ona nasıl güzel renkler verdiğini düşünerek düşer yere aslında sevgi denilen şey budur.Sevgi karşılık beklemez insanın bencilliği karşılık bekler hep.Eğer birisini sevdiğini düşünüyor ise bir insan, onu bırakıp gittiğini düşündüğünde ona kızıp kızmayacağını sormalı önce kendine.Çünkü kimse  siz seviyorsunuz ya da onun için fedakarlık yapıyorsunuz diye sonsuza dek yanınızda olmak zorunda değil.Kimsenin sizi sevmesine ihtiyacınız yok ama kendinizi sevmeye ihtiyacımız var. Kabul görmek, beğenilmek, merak edilmek,özlenmek,kıskanılmak... Özellikle kıskanılmak konusu sevgiyle hiçbir alakası olmayan bir duyguyken şu an karşısındaki insanın onu gerçekten sevip sevmediğini ölçmek için bir parametre haline gelmiş. Kıskanmak oldukça ilkel ve tehlikeli bir duygudur özellikle özgüveni olmayan insanlarda görülen bu hastalık günümüzde öyle güzel yedirilmiştir ki ilişkilere insanlar büyük aşk yaşadıklarını sanarken hastalıklı bir insanla beraber olduklarının farkında bile değiller. Gençler sevgiyi ticaret, kıskanılmayı sevgi, değer vermeyi oyun ve en önemlisi de yaşadıklarını aşk sanıyorlar. Oysa ki sevgi sonsuzdur ve bitmez, birinin yanında olamayacağını bilmek o insanı bir  insan olarak sevmenden seni alıkoyamaz, birisinin seni seviyor olması seni avucunun içinde press yapma hakkı vermez ve verilen değerin karşılığı bi mesaj veya pahalı bir hediyeyle kıyaslanamaz.

   En başta bahsettiğim hikayeye tuhaf dememin sebebide bu.Kimse ilk tanıştığı insanla sonsuza kadar beraber olacağı garantisini kendisine veya karşısındaki insana veremez.Hele çağımızda bu mümkün bile görünmüyor.Elbette tanışacağımız hayatı paylaşacağımız hatta çok seveceğimiz insanlar girecek hayatımıza ve belkide gidecekler. Önemli olan gittiklerinde bile o insana hala değer verebiliyor olmanız hala içinizde insanca bir sevginin var olması. Nefrete dönüşen duyguların temelinde asla sevgi yoktur inanın bana. Sevgi saf bir duygudur. Nefret kibirden gelir, nefret sevgisizlikten gelir. İnsan önce kendini sevmeli elbet fakat kendinide haddinden fazla sevmemeli her şeyi kararında yaşamanın verdiği mutluluğu ve huzuru bilmeyen o kadar çok insan varki bu dünyada.Kavramların arasında kaybolmuşuz. Dilerim yüreklerinizdeki o sevgiden birazda kendinize ayırmayı unutmamışsınızdır..

 
Toplam blog
: 6
: 904
Kayıt tarihi
: 23.02.17
 
 

Marmara Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklam.   ..