- Kategori
- Dünya
- Okunma Sayısı
- 3001
Özbekistan’a bravo!...

Kaynak: Milliyet.com.tr
Özbekistan 1991 yılında bağımsızlığını kazanmış bir ülke ve halkın %88’i büyük bir bölümü Sünni olmak üzere Müslümanlardan oluşuyor.
Yönetim biçimi cumhuriyet ve devlet başkanlığını da bağımsızlığından bu yana İslam Kerimov yapıyor.
İslam Kerimov anladığım kadarıyla akıllı, gerçekleri gören, özgüvenli ve elbette ki hali hazırda cumhuriyetin kıymetini bilen bir lider!
Nereden anladığıma gelince, Fethullah Gülen cemaatinin klasiği şeklinde işleyen genç beyinlere kendi inançlarını yayma amacını fark etmiş ve gereken önlemi de almış!
1990 yılından beri yavaş yavaş faaliyet göstermeye başladıklarını, açtıkları okulların yatılı statüsünde olup, amacının da ailelerinden uzak kalan gençleri günün yirmi dört saati kontrol altına tutmak ve daha kolay etkileyerek nurculuğu yaymak olduğunu anlamış, bu okulları kapatmış, bazı Türk Nurcuları da sınır dışı etmiş ve Taşkent Mahkemesi’nde yıkıcı faaliyet ve dini propagandadan yargılanan 3’ü Türk, 11 Özbek Okul yöneticisi 6.5 yıl ile 8 yıl arasında hapis cezalarına çarptırılmış!...
Özbek televizyonu özel olarak hazırladığı “Karanlığa giden ışık” adlı programında, ki burada “Nur” a karşılık hiciv yapmış, “Türk Nurcuları” adını verdiği Gülen cemaati üyelerini “Binlerce yıllık Özbek kültür ve geleneklerini yıkıp din yoluyla beyin yıkamakla” suçlayıp, bu okullardan mezun olan iyi eğitimli, “Türkçü” çocukların ileride devletin kilit noktalarına gelmesinin amaçlandığını iddia etmiş.
Fethullah Gülen aynı şekilde topladığı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kimliği taşıyan yandaşlarıyla propaganda yapıyor, yeni yandaşlar arıyor, hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını “Nurcu” olarak lanse ediyor ki, bu konudaki başarısına başarı ekliyor!
Portföyündeki en iyi iş Türkiye!
Özbek televizyonun “Türkçü” çocuklar dediğine bakmayın, Nurcu Türkler bu görevi üstlendiklerinden öyle demişlerdir, “Fethullah Gülen’ci çocuklar” demek istediğini ben gayet iyi anladım, Türkiye o portföye girene kadar ben ve benim gibiler de durumu pek iyi kavramıştık “Fethullah Gülen’ci çocuklar” a bir şey yapamadık, çabuk serpiliverdi çünkü o çocuklar, geç algılayanlar kavradığında ise o çocukların ceylan derisinden koltukları vardı!
Gülgün Karaoğlu
Şubat, 22/09
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Ama ne yazık ki biz uyanamıyoruz. Biliyor musunuz bazen misafirliğe gittiğimde Samanyolu'nun televizyonda çıkmamasından şikayet edenler olurdu. Sır Kapısı türünden saçmalıklara bakıyorlarmış. Güya dinden bahsediyor ya... Oysa dinimizi kullanarak ve de sahte mucizeler yaratarak bizi kandırmaya çalışıyorlar. Yok beşinci boyut, yok Büyük buluşma, bilmem ne... Bizlere Allah sevgisinden çok Allah korkusunu aşılıyorlar. Biz de aptal olduğumuz için inanıyoruz. 1940'lı yılları anlatan bir kitap okumuştum birkaç yıl önce. Orada Arapça'nın resmi dil olmasını isteyenleri okuyunca ne kadar şaşırdığımı anlatamam. Ne yazık ki bu zihniyet bugün de yaşıyor ve bizi yönetiyor. Biz de Allahtan korkarak kendi ipimizi veriyoruz. Ben inanıyorum ki Allah bizi cehennemde yakmak için değil güzel bir hayat yaşamamız için yarattı. O zaman korkmamalı, sevmeli ve sevdirmeliyiz. Ama en mubah yollarla tabii ki. Saygılarımla...
Ali Haydar ÖZKAN 05.02.2010 6:39- Cevap :
- Evet, haklısın! Korkmak değil amaç sevmek olmalıdır; kişisel bilinç yükseltilmeyip Allah korkusu ile insani şeyler yaptırılamıyor maalesef, görüyoruz işte sonuç ortada! Katkına çok teşekkürler ve sevgiler... 07.02.2010 23:53