Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Özel ağaçlandırma gerçeği (1)

Özel ağaçlandırma gerçeği (1)
 

Biz son yıllarda her sektörde hızla özelleşen bir ülkeyiz , bundan ormanlık alanlarımız ve hazine arazilerimiz de nasibini almaya 1998 yıllında başlamış bulunuyor. Birçok kesimin olumlu baktığı özelleştirme girişimlerinin biraz detayına inelim istedim. Acaba hakikaten kamu oyuna yansıtıldığı gibi olumlu işler mi yapılmakta bu alanlarda.

Özel ağaçlandırma diye bir kavram dolanmakta özellikle son yıllarda. Bunu ne kadar insan duydu bilmiyorum ama bu konuda önemli adımlar atan birilerinin(!) olduğunu düşünebiliriz.

Özel ağaçlandırma çalışmalarına iyi niyetle başlanıldığını düşünmek istiyorum. Devletin yetişemediği yerde, vatandaştan güç alarak, boşta duran arazilerin vatandaş yardımı ile ağaçlandırılması diye algılıyorum.Tıpkı yardım severlerin okul yaptırması gibi, yeşili seven ve gücü olan insanların ülkemize bir orman hediye etmek istemesi gibi algılıyorum. Ama acaba gerçekten böyle mi bu konu?

Özel ağaçlandırma nedir diye merak edenlere, belki de ilk defa duyacak olanlara, biraz bahsedelim isterseniz.Ormanlık veya hazine arazilerinde kimi yönetmelik ve tamimler yardımı ile vatandaşa arazi tahsis edilip, oranın vatandaş tarafından ağaçlandırılmasını sağlamak. Yani devletin üzerindeki yükü biraz olsun hafifletmek amaçlanmakta sözde. Kısaca özel ağaçlandırma dediğimiz kavram budur.

Bu arazilerden ormanlık alanlar, 49 yıllık periyotlarla dikilen türün idare müddetince (mesela 150 yıl gibi) vatandaşın üzerine tahsis yapılıyor.Hazine arazileri ise her on yıllık periyotlarla gene idare süresince, çok cüzi kira bedelleri ile vatandaşa tahsis ediliyor.

Bu sahalarda aklınıza gelen orman ağaçlarının yanı sıra(fıstıkçamı,kestane vb.), badem,ceviz,harnup, capari , zeytin( sadece hazine arazilerinde şimdilik) gibi türler dikilmektedir.

Buralarda ilk baştaki bütün teknik çalışmalar devlet memuru olarak çalışan teknik elemanlar tarafından yapılmaktadır. Arazinin etüt edilmesi, ön etüt raporu veya projesi (10 hektardan küçük sahalarda) tamamen ücretsiz vatandaşın tahsis edilen sahası için yapılan hizmetlerdir . Bu sahaların tesis edilmesindeki tekniklerin kontrol edilmesi de devlet memuru çalışanları ile yapılmaktadır. Hektarlarca sahanın tahsisi yapılan vatandaşın, tek bir teknik eleman çalıştırma sorumluluğu bile yoktur. Sanki onca ağaçlandırma işleri kendiliğinden olacaktır. Üstelik de , bu sahalarda teşvik amaçlı kredi ve hibe adı altında vatandaşa devlet tarafından para da verilmektedir.

Köy meralarının risk altına girdiğini de belirtmekte fayda var. Kimi aç gözlülerin bu alanları ele geçireceklerinden kimsenin kuşkusu olmasın. Doğal yaşam alanlarının ihtiyaçlara göre şekillenmiş olması ve bu doğal dokunun bozulması ilerde tahmin edilemez olumsuzlukları beraberinde getirebilir.

Bir diğer husus ise istediğiniz kadar alanı zaptetme hakkına sahip olmanızdır. Kimse nerede duracağını da bilemez, bu işin.

Nasıl ki ormanlık alanların yok edilmesi kabul edilemezse mera alanları ve diğer doğal alanların yok edilmesi de ekolojik, sosyal ve ekonomik sonuçlar doğurur. Bu durum çoğunlukla olumsuz yönde olacaktır beklide.

O zaman soruyorum sizlere. Bu çalışmaların neresi özel ağaçlandırmadır, vatandaşın emeği nerededir bu sahalarda. Devlet eliyle yapılan, harcanan paraların ise kredi olarak ya da hibe olarak vatandaşa geri ödenen, sadece bu sahlara sahip olmaktan öte bir yükü olmayan bu çalışmaların neresi devletin üzerindeki kamburu almaktır sorarım sizlere. Kaldı ki, sıradan vatandaşın bütün bunlara ulaşabileceğini de düşünmek fazla iyimserlik olur sanırım.

 
Toplam blog
: 144
: 2687
Kayıt tarihi
: 01.07.06
 
 

Ziraat mühendisi ve iktisatçıyım. yatırım danışmanlığı ve kişisel gelişim konularında  Simurg Con..