Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '16

 
Kategori
Engelli Eğitimi
 

Özel eğitim özeldir

Özel eğitim özeldir
 

Özel eğitim engelliler ve aileleri için çok şeyi ifade eden bir eğitimdir. Ama birçok yöneticinin,  eğitimcinin bile pek anlamadığı, anlamak istemediği,  eğitimdeki yarışma ortamı içinde sahiplenmediği ve dışlamak istediği alandır.  Bazılarının da kazanç kapısı olarak gördüğü eğitim alanıdır. Özel eğitim engelli insanları ayakta tutan, hayata hazırlayan ve geleceğini kurtarmalarına yol gösteren bir programdır. En önemlisi de ailelerinin ümitle baktığı ışıktır. Bu ışık ister zayıf ister güçlü olsun engelleri aşmada mücadele azmini kamçılamaktadır.

Özel eğitimde öğrenciler kadar öğretmenlerde özeldir. Özel eğitimin gerektirdiği programlara uygun olarak eğitim almaları, beden ve ruh sağlığı olarak böylesi bir eğitime iyi hazırlanmış olmaları gerekir. Bu özel öğretmenlerin daha özel şartlarda çalışmaları ve eğitimdeki gelişmeleri izlemeleri gerekmektedir. Özel eğitime yön veren insanlarında ayni şekilde eğitimli olmaları şarttır.  Bu zor eğitim alanını geliştirmede ve yönetmede üstlendikleri görevin bilincinde olmalıdırlar. Çünkü özel eğitim her eğitimcinin altından kalkacağı alan değildir. Engelliler kadar ailelerinin de beklentileri de önemlidir. Eğitim altyapısı zayıf olan bir eğitimcinin böylesi bir eğitim alanında başarılı olması mümkün değildir.

Ülkemizde özel eğitim ciddi bir yatırım alanı haline dönüşmüştür. Özel eğitim kurumuna sahip olmayan il hatta ilçe kalmamış gibidir. Ayni şekilde sistemi yönlendirmek, izlemek için her ilde Rehberlik Araştırma Merkezleri kurulmuştur. Bu alana çok ciddi kaynak aktarıldığı gibi gerek yapılan yatırımlar ve oluşturulan kadrolar ile dev bir sektör yaratılmıştır. Fiziksel engelliler için fizyoterapist desteği ile ciddi başarılar elde edilmiştir. Zihinsel engelliler içinde önemli bir uygulama olan kaynaştırma programları uygulamaya konmuştur. Bu uygulamalar hiç şüphesiz sevindirici görülebilir. Ancak karşımızda gerek eğitim programları gerekse özel eğitim kurumları bakımından düşündürücü ve bir o kadar da üzücü tablo vardır.  

Öncelikle uygulanan eğitim programları öğrencileri hayata hazırlamada yetersizdir. Özellikle zihinsel engelliler için basit eğitim programları yoktur. Verilen eğitimler kısır bir döngü içinde kalmaktadır. Eğitim veren eğitimcilerinde yaratıcı olmalarını engellemektedir. Matematik ve Türkçe gibi derslere sıkıştırılan program öğrencileri hayata hazırlamaktan uzaktır. Özel eğitim sadece sınıfta yapılacak bir eğitim değildir. Normal eğitim programlarında bile verimliliği tartışıldığı günümüzde zihinsel engellilere yönelik özel eğitim alanında başarı istene düzeyde değildir. Grup eğitimlerine yeterli zaman ayrılamamaktadır. Sosyal etkinlikler ve beceri kazanmaya yönelik adeta yok gibidir.

Ülkemizde gerek devlette gerekse özelde oluşturulan teknik kapasite gereği gibi kullanılamamaktadır. Rehberlik Araştırma Merkezleri bürokratik işlemlere boğulmuş gibidir. Rapor veren ve özel eğitim kurumlarını sisteme uyup uymadıkları konusunda izleyen ve denetleyen bir kuruluş gibi kalmaktadır. Özel Eğitim Kurumları kendilerine verilen dar yol haritası çerçevesinde beceri kazandırma ve hayata hazırlamadan uzak bir program uygulamaktadırlar. Adeta devletin bu alana verdiği kaynaklar bir bakıma heba olmaktadır. Engellilerin hayata ve üretime katılımını desteklemekten uzaktır.

Ülkemizde diğer bir önemli konuda engelli ailelerin durumudur. Birçok ailenin gerek eğitim düzeyi gerekse ekonomik koşulları nedeniyle bilinç düzeyi düşüktür. Bu durum gerek veli gerekse özel eğitim kurumlarınca kötü amaçlı kullanımlara yol açmaktadır. Çocukları ile ilgilenmeyen aileler, işlerine karışılmasını istemeyen özel eğitim kurumları uygulamada sorunlara yol açmaktadır. Konuya bilinçli yaklaşan ailelerinin izleyen, değerlendiren ve sorgulayan tavırları da bazı özel eğitim kurumlarını rahatsız etmektedir. Dışardan baktığınızda özel eğitimde şeklen herşey çok iyi işliyor görülebilir. Eğitimlerde gerçek anlamda verimlilik analizi ve programların başarısının ölçme değerlendirmesi yoktur.

Ne yapılmalı diyebilirsiniz. İşte bu noktada özel eğitim ile ilgili birimlerde kesinlikle konu ile ilgili eğitimli kadrolar görev yapmalıdır. Programlarda beceri kazandırıcı ve hayata hazırlayıcı derslere yer verilmelidir. Özel eğitim alanında çalışanlara ve yatırım yapanlara vergi avantajları sağlanmalıdır. Alanda çalışan sosyal meslek elemanı kadrosu yaratılmalı, velilerin ve özel eğitim kurumların çalışmaları alanda kayıt altına alınmalı ve izlenmelidir. Devlet denetimi dışında özel eğitim kuruluşlarının kendi içinde oto denetimini sağlanmalıdır. Kötü niyetli ve yetersiz kişi ve kuruluşların sistem dışına çıkarılması bakımından bu konuda kurulan mesleki dernekler yetkilendirilmelidir. Engellilerin kendi işlerini kurabilmeleri bakımından özel eğitim programı kapsamında becerileri geliştirilmeli, kuracakları işlerde vergi kolaylıkları sağlanmalıdır.

Özel eğitimin özel olan öğrencileri kadar öğretmenlerinin ve yöneticilerinin de özel olduğu kabul edilmeli, yatırımcılarına da yaptıkları işin özel bir sosyal iş olduğu bilinci verilmeli, acımasız rekabet koşullarının bu alanda yaşanmasına engel olunmalıdır. Kaynaştırma öğrencilerine yer veren okullara özel destek verilmeli ve teşvik edilmelidir. Özel eğitim kuruluşları ile okullar arasındaki ilişkilerin yapıcı ve geliştirici bir işbirliğine dönüşmesi sağlanmalıdır. En önemli adım da özel eğitim alanında bir dengenin ve güvenin oluşması bakımından ülkemizde bu alanda faaliyet gösteren kooperatiflerin deneyimleri dikkate alınmalı ve yaygınlaştırılmalıdır.  

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..