Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Özel hayat açları...

Özel hayat açları...
 

Nedendir bilinmez meraklıdır bazı insanlar... Hem de çok meraklı.

Hem gözlemlerler sizi... Hem de soru sorarlar.

Bazıları sorularına aldıkları yanıtları yeterli bulmazlar, bu yüzden de, daha ayrıntılı cevaplar vermenizi sağlayacak "yeni yöntemler" geliştirirler. Mesela "Nasılsınız?" demezler de (Çünkü kısacık bir "İyiyim" cevabı yetmez onlara)... O günkü görünümünüzle ilgili bir yaklaşım sergilerler. "Bugün de pek neşelisin" gibi. Haydi bakalım, işin yoksa açıkla "neden neşeli olduğunu." Kısacık bir "evet"le geçiştiremezsiniz... "Aslı soru olan" bu cümleyi.

Ya da kasabınız, manavınız veya alış-veriş yaptığınız market sahibi, aklınca sizin özel hayatınızla ilgili araştırma yapar bir soru ile... Aldığınız malzemenin miktarı ve niteliği "evdeki kişi sayısını ve yaşam biçimini" belirler ona göre. Örneğin; Hep beyaz eti tercih ediyor ve az miktarda alıyorsanız... Siz yalnız yaşayan ve sağlıklı beslenmeye çalışan birisinizdir. Sebzeler, meyveler... Hatta aldığınız tuvalet kağıdının markası bile "ipucudur yaşamınızdan" onlara göre. Ve kendilerince yargılarını kapıcınızdan öğrenirsiniz zaman zaman... Ya da yüzünüze söylerler hiç utanmadan. Diyelim misafirleriniz gelecek, içki aldınız... Ve ertesi gün de aynı şekilde arkadaşlarınızla toplandınız ve yine içecek bir şeyler alacaksınız. Bir yandan istediklerinizi verirken... Diğer yandan da "Eğlenin eğlenin" gibi abuk bir söz ederler. O izin vermezse eğer... Eğlenemezmişsiniz gibi... O'ndan izin almanız lazım ya. Ne bir kaşınızın yukarı kalkması, ne de verdiğiniz ters cevap değiştirmez onları. Küskün... Bazan da kızgın bir bakış yerleşir gözlerine ... O kadar. Size artık böyle davranamasalar da... Başkalarına "yine aynı tuhaf yaklaşımı" sergilediklerini görürsünüz.

Bazan da, yeni tanıştığınız bir kişi merak eder medeni durumunuzu. Ama o kalabalıkta "Evli misiniz?" diye soramaz. "Enişte ne iş yapıyor?" diyerek bir çırpıda öğrenmek istediği konuya açıklık getirmeye çalışır aklınca. "Size ne?" derseniz eğer... Yaptığı terbiyesizliği görmeden... Bir de size "Ters insan" damgasını vurur... Sanki çok umurunuzdaymış gibi.

Nedendir bu merak anlaşılmaz. Öğrendikleri ne işlerine yarar o da bilinmez. Ama kısa cevap verenlerin bu kişiler tarafından "soğuk insan, ukala" diyerek tanımlanmasına da akıl sır ermez. Anlamazlar "özel"inizi onlarla paylaşmak istemediğinizi... Mıncık mıncık ilişkilerin insanıdır pek çoğu. Hani daha "merhaba" derken yaşamını özetleyip... İkinci cümlede "siz"den "sen"e geçenler. Hatta "siz" kelimesini bilmeyenler... Bu yüzden anlayamazlar sizi.

Düşünürsünüz "Mecbur muyum hayat hikayemi anlatmaya bu insan(lar)a" diye... Yok mudur bu kişilerin başka uğraşları?.. Hayatta yürüdükleri yolda, başka teleşları. Bu kadar mı boldur zamanları? Ya da kendilerine yeni bir yaşam biçimi mi belirleyecektir sizden aldıkları?.. Bilinmez.

"Özel hayat açları" diyorum onlara ben... Uzun süre yemek yememişler gibi saldırgan bir tutum içinde didiklemeye çalışırlar "merhaba" der demez " diğer hayatları." Aldıkları her "kısa ve açıklama içermeyen cevap" daha bir acıktırır onları. Hele bir de terslenirlerse... Meşhur hikayede, tilkinin üzüme ulaşamayıp "Daha koruk bunlar" demesi gibi... Kendilerince bir yargı geliştirerek... Örneğin "Soğuk nevale" diyerek... Avuturlar başka hayatlardan alabildikleriyle kendilerini.

 
Toplam blog
: 139
: 1916
Kayıt tarihi
: 12.04.07
 
 

Bana biri kendini anlat dese, susar kalırım. Her konuda çılgın bir istekle konuşan ben, işte o anda ..