Özel kuvvetler

YSK 12 bağımsız milletvekili adayının adaylığını eksik belge nedeniyle iptal etti. İstanbul başta olmak üzere Türkiye' nin çeşitli kentlerinde isyan niteliğinde sokak terörizmi uygulandı. YSK' nın zaman geçmeden durumu kurtarmak maksadıyla kapı aralaması ve eksik belgelerin YSK' ya teslim edilmesiyle olaylar hemen durdu. 

"Veto" yu protesto etmek isteyenler banka, mağaza, PTT gibi yerleri tahrip etti. Muhatapları olmayan insanlara, dükkanlara verilen zararların karşılığında hesap soramayan iktidar dahi ayaklandı. Demokrasi ayıbı olarak lanse edildi.Sokak terörüne ortak olmuşcasına tarafını hukuk dışına taşıdı. 

Halbuki % 58 evet oyunu alan iktidar anayasa değişikliği yaparken bunları neden görmek istemedi? İyi hesap etti de olayları zamanı gelince cuk diye yerine mi oturttu? Anayasanın her değişiklik yapılması sonucu unutulan maddeler veya bırakılan açıkları kapatmak işine mi gelmiyor? 

Ülkedeki karışıklıkları şu veya bu sebeple körüklemek halkın hayrına gelmez. Bu karışıklıkların artması yapılacak yeni anayasanın nasıl olması gerktiğini daha iyi izahata mı yarayacak? 

Türkiye' nin yer küredeki haritası birilerinin zihinlerinde şekil bulmuş olması gibi bir karabasan olayı yaşarsak hiç şaşırmamak lazım. Meşru olmayan hukuka sahip çıkıp, siyasi ortam yerine sokağın mücadele alanı seçilmesi hak ve hukukun sokakta aranmasının adı kaos ortamı yaratmaktır. 

Partinin biri ağzından baklayı çıkarıp savaştan bahsediyorsa, başbakan on bin genci başkalarının karşısına çıkarmak istiyorsa, bir partimiz "bozkurtlar" la Kasımpaşa' ya on binleri kovalayacaksa işin sonu nereye çıkar? Dipsiz kuyuya itilmiş halk yığınlarını kullanmak isteyen gizli ellerin varlığını yönetime talip olmak isteyen herkes çok iyi biliyor. Bilmemesi imkansız. Kendileri bu ifadeleri fazlasıyla beyan ediyorlar. 

Gündelik işlerle uğraşmak, birbirlerine laf yetiştirmek yerine ciddi memleket meselelerini raftan indirmek işin doğrusu değil mi? Bile bile kaos ortamlarına gitmek kirli elleri harekete geçirip memleketi kan gölüne çevirdikten sonra demokrasiye vurulan darbeleri doğurmadı mı? Otuz yılda kırıntılarını dahi süpürüp atamadık. 

Oysa bugün, devleti sokaktan yönetmek isteyenlerle buna müsaade eden bir iktidar boşluğu var.Şifreli YGS sınav sonuçlarına "hayır" diyenleri döven devletle, devlete başkaldıranları " demokratik hak talep edenler" görmek isteyen bir devlet yapısı oluştu. Zaman aşımıyla salıverilen teröristlerle, düşünce suçuyla içeri atılan gazetecilerin bir tutulduğu devlet yapısı oluştu. 

Bunlar yetmedi. Türk adı, laiklik, demokrasi, cumhuriyet, tek dil, tek bayrak, tek vatan, hatta Atatürk kavramları yerine başka kavramların savaşı artık açık açık yapılıyor. Toprağı bölünmüş bir vatan, bin yıllık tarihi unutturulmuş, kültürü dejenere edilmiş, milli ve manevi değerleri yok edilmiş bir millet yaratılmak isteniyor. İşte yaratılmak istenen kaosun istediği bu. İçerden bunlar istenirken, dışardan batının emrinde olan müstemleke bir devletler topluluğu arzu ediliyor. 

Geçmişte insanlar bölündü. Bundan sonra hem millet, hem vatan bölünecek. Oyun bu. Plan bu. 

Sokaktaki terörün amacında bu var. Bu olayın açığa çıkması YSK' nın aldığı kararla ve sonuçlarıyla gün ışığına herkesin anlıyacağı şekilde çıktı. 

Seçim nedeniyle de olsa TBMM' nin toplanmamış olması veya toplanmamasını hangi çerçeve içinde okumamız lazım? Memleket meselelerinin çözüm yeri orası. Gördük ki, sokakları adres gösterenler hep kaybettirdi. 

İçi boş olarak ortaya konan barış ve kardeşlik projesinin içini dolduramayan iktidarın yerine , sokak terörizmi nasıl doldurdu, bunu gördük. Hemde seçilmiş vekillere istediği anayasayı yaptırarak noktayı koyacağa benziyor. 

Türk mileti izin verir mi? 

Tarih boyunca merteğe kafasını vurduğu hiç görülmedi.