Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Temmuz '07

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Özelleştirme mi “ yabancılaştırma ” mı?..

Özelleştirme mi “ yabancılaştırma ” mı?..
 

Özelleştirmede toplumsal yarar ölçütü bir kenara bırakıldı. Fayda-yarar analizi gibi en temel iktisat denklemine bile aldırmayan tasarruflar sergilendi. Ulusun bin emekle inşaa ettiği ve alanında rakipsiz tesisler birer birer satılıyor. Telekom, Tüpraş, Petkim ve diğerleri... Bunlardan birincisi ve en son şimdi PETKİM üstelik alıcısının dahi tam olarak bilinmediği yabancıların eline geçmiş bulunuyor. Bunun adı basbayağı "yabancılaştırma"dır.

Devlet tekeli "kırılırken" özel tekeller yaratılmaktadır.

Uzmanlar, özelleştirme uygulamalarının ulusumuza ve geleceğimize karşı büyük bir haksızlık oluşturduğunun altını çiziyorlar. Türkiye el yordamıyla devasa varlıklarını bir bir elden çıkarmaktadır. İşbaşındaki iktidar bu süreçte ardıllarını neredeyse geride bırakmıştır. Oysa, dünyaya sunduğumuz (kamu+özel yatırımcılığını zıtlayan değil bağdaştıran) karma ekonomi modeli, bağımsızlıklarına yeni kavuşan ülkeler için örnek olmuştu. Demokrasiye yeni geçen eski Doğu Bloku ülkeleri içinde bir model oluşturmuştu. O arada demokrasisi yerleşmiş İskandinav ülkelerinde de bu modelin benzerleri yaşatılmaktadır. O sayede sosyal refah devletinin vasatı korunur. İktidarlar değişse de kimse kamunun/halkın malına ilişmez.

Biz kendi modelimizi günümüze de uyarlayacağımıza vahşi bir kapitalizme öykünür olduk. Bunun adı: piyasa ekonomisi değil piyasa toplumu haline gelmektir. Oysa yatırımcı bir anlayışla sosyal piyasa ekonomisi uygulansaydı, ekonomimiz de, devletimiz de, toplumumuz da güçlendirdi.

O arada şimdiye kadar özelleştirme işlemleri için elde edilen kara(!) yakın harcama yapıldığı söylenmektedir. Ekonomide bir kişiye istihdam sağlamak için milyonlarca dolar yatırım yapılması gerekirken, son özelleştirme uygulamaları ile kapı önüne konulan emekçiler işsizler ordumuzu büyütmüştür.

Özelleştirmenin bayraktarlığını yapan ülkeler bile stratejik kuruluşlarını o arada banka ve finans sisteminin denetimini kendi ellerinde tutmaya özen gösterirler. Türkiye'de ise bu yapılmıyor. Bütçe açıkları yamanmaya çalışılıyor. Bu tabloya karşı toplumsal direnci oluşturacak muhalefet ve özellikle de merkez sol belli bir dağınıklık içinde.

Masalarda açık artırmaya çıkarılan bir ülkenin kaynakları meydanlarda propagandası yapılan gelecek kuşakların yoksulluğu üzerinden Türkiye'nin büsbütün dışarıya bağımlı hale gelmesi olmasın?

www.insancilsol.com

 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..