Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '18

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Özgünlük Nedir ve Neden Kıymetlidir? Türk Topluluğunda Özgünlüğü Ölçmek Üzere Araştırmalar

Özgünlük Nedir ve Neden Kıymetlidir? Türk Topluluğunda Özgünlüğü Ölçmek Üzere Araştırmalar
 

‘Ben ötesi ben psikolojisi’ diye bir dal var. Kendim de daha yakınlarda öğrendim öyle resmi bilim dalı olduğunu ama olması lazımlığı hakkında düşünüyordum. Çok şükür, meğer varmış, gerçi henüz genç bir dal (197o lerde başlamış) ama kanımca, önümüzdeki onyıllıklarda şiddetle gelişecek. Çünkü İnsan şuuru değişiyor hem de çok hızla!

Bu kategorideki bloğumda ileride paylaşacağım araştırma, derleme ve düşüncelerim hem de deneyimlerimle. Şimdilik, Özgünlük dediğimiz bir özellikle başlayalım, dedim. Kendine özgü olmak, farklı olmak, kendi olmaktır Özgünlük. Meğer onu da ölçmek mümkünmüş. Transpersonal psikoloji yani ben ötesi ben psikolojisi hakkında araştırmalar yaparken, aşağıda kısaca anlatmak istediğim bir çalışma hakkında okudum ve sizinle paylaşmak istiyorum.

Bu bilimsel çalışmanın adı: Özgünlük Ölçeği’nin uyarlanması ve özgünlük ile mutluluk arasındaki ilişkide maneviyatın aracı rölü (Didem Aydoğan ve bşk., The Journal of Happiness & Well-Being, 2017, 5(1), 38-59). Yapılan araştırmalarda, özgünlüğün ruh sağlığı ve iyi oluş üzerinde olumlu bir etkisi olduğu görülmektedir. (Kernis ve Goldman, 2004, 2006; Meneord ve Brunet, 2010; Neff ve Anne Suizzo, 2006; Özdemir ve İlhan, 2013; Wood ve digerleri, 2008). Özgünlüğün olmayışı, yaşam korkusu, güçlü bir karakterin ve farkındalığın olmayışı ve sosyal-duygusal ve kişilik bozukluklarıyla tanımlanan ruh sağlığı bozukluklarına neden olabilir (Martens, 2005).

Kişinin kendi hayatına ilişkin farkındalığı, yaşamına ilişkin bir anlam ve amaç oluşturması için lazımdır. Yaşama ilişkin yüklenen anlam, yaşam amaçlarında yüklenerek hayat boyu devam eder ve kişiye özgündür. Bu şekilde kişi kendi yaşamının sorumluluğunu kendi üzerine alarak, yaşamda anlamını kendine özgü şekilde oluşturur. Sıradan, ‘her kes gibi’ insan, özgün olmayan, hayatın kendine yükleyen var olma sorumluluklarından kaçan, yalnızca toplumun ve insanların ondan beklediklerine odaklanarak yaşam sürer. Manevi eğilim kişiyi mutluluğa, huzura, anlamlılığa ve iyi bir yaşama yönelttiği bilinmektedir. BU anlamda maneviyat dini ya da kültürel sınırların ötesine geçen kavramdır. Maneviyat, yaşamda anlam ve amaç arayışı, başkalarıyla bağlanma duygusu, kendini aşkınlık, içsel huzur ve iyi oluş ile tanımlanır. Güçlü bir manevi bağımlılığın olması, kişinin yaşam doyumluluğunu arttırır ve güçlüklerle uzlaşmasına olanak sağlar (Delgada, 2005).

İçsel bir deneyim olarak kendi maneviyat sistemini oluşturmada özgünlüğe sahip olma, kendi değer yapısı hakkında, yaşam içerisinde kendine bir yer edinme ve anlamlandırma yoluyla kişinin iyi oluşunun arttırılacağı düşünülmektedir. Özgünlük, kişinin farkındalığı ve davranışları arasındaki uyumu, bireyin özerk oluşu ve kendi hakkındaki bilinçliliği şeklinde de değerlendirilebilir. Menard ve Brunet (2010) yaptıkları araştırmalarda, kişinin özgünlğünün, bireyin yaşamında bir anlamlılığa yol açtığı ve bu durumunda mutluluğuna yol açtığını sonuç olarak ortaya koymuşlardır.

Özgünlük ölçeği (Authensity Scale), özgünlük ve özgünlüğü oluşturan bileşenleri ölçmek için Kernis ve Goldman (2006) tarafından geliştirilen  ve 45 maddeden oluşan 5’ li Likert tipi derecelendirilen bir ölçektir. Ölçeğin orijinal formu dört alt boyuttan oluşmaktadır: farkındalık boyutu, tarafsızlık boyutu, davranış boyutu(davranışın bireysel kişisel değerleri yansıtması) ve ilişkisel boyutu ise yakın ilişkide açıklığı ve doğruluğu başarmak için çaba sarf etmesini kapsar.  Araştırmanın çalışma grubu 315 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Özgünlük ölçeğinin Türkçe uyarlanma sürecinin ön araştırmaları yapılması gereği şu husustan lazım görülmüştür: son yıllarda yapılan çalışmalar, toplulukçu yapı eğilimi gösterilen Türk kültüründe, bireylerin özgün olabilmelerini göstermektedir. (İmamoğlu, Günaydın ve Selçuk, 2011, Dönmezoğulları, 2004; Özdemir ve İlhan, 2013). Oysa, özgünlüğün bireyçiliğin ön plana alındığı toplumlarda yaygın olabileceği beklenmektedir (Kernis ve Goldman, 2006).

Sonuç:

Özgünlüğe sahip olduğunda kişinin kendi içine yönelme eğilimi artmakta ve yaşam içerisinde kendisi içinde anlam ve amaç belirlemekte maneviyata doğru yönelim göstermektedir. Maneviyat kendi özgünlüğü ile birlikte bireye güç ve enerji vermektedir. Ancak bu güçün deneyimlenmesi özgün yaşam biçimi ile mümkün olabilmektedir. İnsanlar anlamlı hedefler oluşturup geri bildirim aldıkları sürece mutludurlar. Diener (2009) bireylerin iyi oluşları üzerinde etkili olan faktörlerin kültürden kültüre farklılık gösterdiğini belirtmektedir. Özgünlüğün olmayışından kişi kendinden uzaklaşma, yabancılaşma ve kendinin olmadığı hayatı yaşıyormuş üzüntüsüne kapılabilir. Kişinin kendi olma sürecinde dışarıda görünen ben ile içteki ben’in keşfi yani maskenin ardına geçmek, danışan için hem riskli hem olumlu süreçtir. Kimilerine göre insanın neyse o olması, statik (durağan)lık göstermesi anlamına gelir. Oysa doğru olan tam tersidir. Gerçekte ne ise o olmak, bütünüyle bu sürece girmek demektir. Kişi neyse o olmayı istediğinde değişim kolaylaşır, hatta değişimin butunuyla gerçekleşmesi mümkün kılınır (Roğers,2011).

Sonuç olarak özgünlüğün, kişinin kendi keşfi sürecinde benlik yapısındaki kendileşme yani özgünlük, kültürel olarak  psikolojik danışma müdahalelerin planlanmasında, danışanın yaşam kalitesi, ve ruh sağlığını korumada üzerinde durulması gereken bir yapıdır.

Dr. Nodira İbrahim Güçsav 

 
Toplam blog
: 23
: 579
Kayıt tarihi
: 24.11.18
 
 

1996 da El-Harezmi adındaki Harezm Devlet Üniversitasını tamamlayıp, Biyoloji öğretmenliği diplom..