Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Özgürlüğü taşıyabilmek

Özgürlüğü taşıyabilmek
 

www.milliyet.com.tr


Hayatınızı belli bir düzene oturttuğunuzu düşündüğünüz olmuştur çoğu kez. İyi bir ilişkiniz vardır ve ilişkinizi iyi bir şekilde yaşatmak için elinizden geleni yapıyorsunuzdur. Sevgiliniz de size yardımcı oluyordur çoğu zaman. Birlikteyken…

Elinizde şekillendirdiğiniz ilişkinin, özgürlüğünüzü yaşamak ve sevgilinizi özgür kılmak için tasarlamışsanız işiniz gerçekten zordur. İlk zaman özgürlük iyidir iki taraf içinde. Sonraları özgürlük taraflardan birinin ‘özgürlüğü’ kendi lehine kullanmasıyla ortadan kalkar. ‘Ben özgürüm istediğim gibi yaşarım ama bir ilişkimiz var sen bana ne yaptığını sürekli rapor etmek zorundasın’a dönüşür ilişkiniz. Her şeyiniz didik didik edilirken, özgür olmasını istediğiniz, klasik erkek kıskançlıklarından hasar görmemesi için kendinizi kısıtladığınız sevgiliniz kendi ‘ego’ları uğruna ilişkinizi gidişatından saptırır. Artık ilişkiniz sevgilinizin tuhaf soruları, korkuları, kabusları etrafında dönmeye başlar. Sorulmayan soru kalmaz…Verdiğiniz cevaplara hayret edersiniz çoğu zaman, ‘ben neyi açıklamaya çalışıyorum’ dersiniz çoğu kez. O kadar acayiptir ki konular dallanıp budaklanıp uzar gider…Değişen bir şey olmaz. Sevgiliniz için özgürlüğü kullanmak adı altında sürekli güvensizlik enjekte edilmektedir ilişkinize.

Sevgiliniz? Evet o uzakta kalmıştır bayram dolayısıyla. Uzaktadır sizden; fakat o çıkıp bir büyük şehirde akşama kadar dolaşabilir. Bilir sorgulamadığınızı, anlattıklarına inanacağınızı. Yalan da söylemez. Belki bir iki laf edersiniz ama aldırmaz. ‘ Yapma güzelim, sen kesinlikle böyle düşünmezsin’ der. Düşünmezsiniz sizde aslında hakkında kötü şeyler. Sorun yapmıyorsunuzdur bunları, istediğiniz zaten budur ‘yaşayan bir kadın’. Peki yaşayan kadın sizin yaşamanıza izin veriyor mudur ondan uzaktayken? Hayır. Onun istediği her zaman güvenli bir yerde olmanız. Mümkünse bir süre yaşamamanız, her ortamdan elinizi eteğinizi çekmenizdir. En iyisi budur. Sürekli aranır bulunduğunuz ortamın sesi dinlenir, tuhaf tuhaf sorular sorar sevgiliniz size. İlk başlarda cevapta verirsiniz. Sonraları sıkar sizi sevdiğiniz kadının size duyduğu müthiş kuşku. Çok düşündüğünüz olur neden bu kadar kontrol altında tutmak istediğini sizi? Düşünürsünüz çünkü siz aradığınızda hep dışarıdadır ve cevap hep aynıdır ‘Biliyorsun kuzenimleyim, arkadaşımlayım, …’. Anlaşılırdır onun dışarıda olması, arkadaşlarıyla vakit geçirmesi. Ya sizin ki, nasıl anlatılacak ona. Anlatılamaz. Anlamak istemiyordur çünkü, bunun nedeni ya kendine yeterince güvenmiyordur ya da size. Bunu kendi başınıza düzeltmeniz mümkün değildir. Yardım etmesi gerekir. Etmez, oynaması gereken ‘Gururlu kız’ı oynar.

İstediğiniz ilişki bu değildir. Siz hem kendinizi hem sevgilinizi özgür kılmak isterken, nerdeyse her an kuşku duyulan, sorgulanan bir ilişkinin içinde bulmuşsunuzdur kendinizi. Nedenleri çeşitlidir; uzaklık, yeterli iletişim kuramamak, yeterli vaktin bir türlü olmaması, … Siz düşündüğünüz ilişkiden uzaklaşırken sevgiliniz özgürlüğün tadını sürmektedir.

Bir kadının çok zor elde edebileceği bir şeydir özgürlük. Hem de bizimki gibi ata erkil toplumlarda bu imkansızdır. Kadın hep erkeğin baskısı altında yaşamaya mahkum edilmiştir. Kadın bunun farkındadır. Zaten sorun da buradadır. Fark ettiği özelliği ya başka kadınlar fark ederse! İşte o zaman kadını alır bir telaş. Başlar her şeyi abartmaya…

Uzakta ve yorgunsunuzdur kendinizi anlatamamaktan. Yazmaktan başka çareniz kalmaz ve başlarsınız karalamaya…

İlişkiler kurmak ister her insan. Aşık olmak ister. İster, ister… İstekleri gerçekleşmeye başladığında ise heyecanlıdır, mutludur. Mutluluk zamanla her şeyin önüne geçer. Mutluluğun kaynağı aşktır çünkü. Artık tek sorununuz vardır şu koca dünyada oda ‘Mutluluğunuzu korumak’tır.

Korkularınız artar, mutluluğunuzla birlikte. Ne kadar zevk almaya başladıysanız hayattan bir o kadar da korkar olmuşsunuzdur; ‘Ya her şey bir anda tersine dönerse, eskisi gibi olursa’ diye. Aşık olmanın verdiği tuhaf çelişki hep devam eder içinizde bir yerlerde. Kurcalamaktadır aklınızı korkularınız. Düşüncelerinizin tamamı mutluluğunuzu sağlayan sevgiliniz üzerine yoğunlaşırken, korkularınız da onun üzerine yoğunlaşmaktadır. Her daim yanınızda olmasını istersiniz. Mümkün değildir, olamaz da.

Korkularınız ilişkinizi hırpalamaya başlar. İstemediğiniz şeyler yapar bulursunuz kendinizi. Yine de yapmaya devam edersiniz, engel olamıyorsunuzdur çünkü. Yanlış yaptığınız o kadar belirgindir ki; bunu ‘ Sevmek’ le bağdaştırırsınız, ‘özlemek’ten kaynaklandığını savunursunuz. Yenemediğiniz içinizdeki ‘ben’dir, sürekli sizin haklı olmanız hususunda kararlıdır. Halbu ki yaptıklarınız ilişkinizin altını oymaya başlamıştır bile. Eğer yenemiyorsanız korkularınızı, o bir gün ilişkinizi yenecektir!

Murat AYDEMİR

 
Toplam blog
: 127
: 902
Kayıt tarihi
: 06.12.07
 
 

Gazeteciliğe az çok bulaşmış, memleket meselelerini ve dünya gündemini takip eden, okuyan yazan b..